Güncelleme 15:53
Mahkemenin ara kararı şu şekilde:
* Tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı’nın üzerlerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, sanık Yalçın Küçük’ün iş bu dosya kapsamında fiili olarak tutuklulukta geçirdiği süre, yine sanık Hanefi Avcı’ya atılı suçun niteliği ile (iş bu dava dosyası kapsamında tutukluluğuna ilişkin kararın bugüne kadar fiilen işlem görmemesine karşın) tutuklulukta geçirdiği süre, her iki sanığın başka dosyalardan halen özlü olarak tutuklu bulunmaları, yine mahkememizce davanın esasına ilişkin bilgisi ve görgüsü olduğu beyan edilen ve dinlenebilecek tanıkların büyük çoğunluğunun dinlenilmiş, delillerin toplanmış olması bu aşamadan sonra delillere etki etme ve karartma ihtimallerinin bulunmayışı da dikkate alınarak sanıkların bihakkın Tahliyelerine,
* Önceki celse 1 no.lu ara kararı uyarınca mail adreslerinin ve e-posta adreslerinin içeriklerinin, IP adreslerinin ve kimler tarafından kullanıldığının tespiti amacıyla PROJE-CT, SUPERONLİNE ve İŞNET’e yazılan müzekkerelerin cevabının beklenmesine,
Yazılan müzekkere yanıtları geldiğinde duruşma günü beklenmeksizin Jangomail firmasına gönderilmek üzere ABD Yetkili Makamlarına yazılan talimata verilen cevap doğrultusunda yeniden sanık ve müdafilerince hazırlanacak ayrıntı dilekçeler ve mahkememizce sanıkların konumlarına ilişkin hazırlanacak yazı eklenmek suretiyle düzenlenen talimat evrakının gereği için yeniden ABD yetkili makamlarına gönderilmek üzere müzekkere yazılmasına,
* Mazeret dilekçesi sunan sanık müdafilerinin ve sanık Muhammet Sait Çakır’ın eğitim mazeretinin kabulü ile CMK 196 maddesi gereğince duruşmadan bağışık tutulmasına,
* Tanık Deniz Baykal hakkında Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan talimatın dönüşünün beklenmesine,
* Sanık Hüseyin Soner Yalçın müdafi Av. Hüseyin Ersöz’ün 19.09.2013 havale tarihli dilekçesi ile 01.04.2013 günlü dilekçesinde tanıkların dinletilmeleri yönündeki talep ve duruşmada bir kısım sanık ve müdafilerinin yeni tanık dinletme taleplerinin davanın esasına ilişkin olmadığı ve yargılamaya yenilik katmayacağı anlaşıldığından bu aşamada reddine,
Ancak CMK’nın 178 madde gereğince sanık ve müdafilerince duruşmada hazır edildikleri takdirde, hazır edilen tanıkların dinlenilebileceği hususunun hatırlatılmasına,
* Talimat cevapları mahkememize ulaştığında gün beklenmeksizin dosyanın varsa tevsii tahkikat taleplerinin yoksa esasa ilişkin mütalaanın bildirilmesi için TMK 10. Maddesi ile yetkili C. Başsavcılığı vekilliğine Tevdiine,
* Sesli ve görüntülü duruşma kayıtlarının çözümlerinin yapılarak oluşturulacak duruşma tutanağının en kısa sürede dosya arasına alınmasına, çözüm yapılan duruşma tutanaklarının talepleri halinde sanıklar ve müdafilerine verilmesine,
* Başka suçtan hüküm özlü sanıkların duruşmada hazır edilmeleri için bulundukları cezaevi müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, bu nedenlerle duruşmanın defter durumu da gözetilmek sureti ile 01.04.2014 günü saat 10:00’a bırakılmasına oybirliği ile karar verildi.
Güncelleme 15:19
Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı tahliye edildi. Davada tutuklu sanık kalmadı. Ancak Küçük Ergenekon, Avcı Devrimci Karargah davasından hükümlü ve tutuklu oldukları için serbest kalmayacak.
Güncelleme 14:44
Mahkeme heyeti ara kararı açıklamak için duruşmaya ara verdi.
Güncelleme 14:32
Yalçın Küçük'ün avukatı Hasan Fehmi Demir ve Hanefi Avcı'nın avukatı Refik Ali Uçarcı'nın savunmasının ardından mahkeme heyeti, savcıya görüşünü sordu. Savcılık, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi.
Güncelleme 14:11
Duruşma, verilen aranın ardından Yalçın Küçük'ün savunmasıyla devam etti. Küçük, "Fransa'dan İspanya'ya cumhuriyet için giden Fransız komünisti benim. Bizi burada tutanların yakasını, inletenlerin yakasını hiç bırakmayacağız. Bu mahkeme bizi sokak çocuğu sanıyor. Biz cumhuriyetiz. Bana bundan sonra ne yapabilirsiniz. 100 yıl hapiste tutsanız ne olur. Ben sizden güçlüyüm. Bu cumhuriyette bizim gibi adamlar var. Bu cumhuriyette bizim gibi dürüst kavgacı adamlar var. Ve biz bu cumhuriyeti vermeyeceğiz" diyerek savunmasını tamamladı.
Güncelleme 12:34
Duruşmaya defteriyle katılan Yalçın Küçük, yaşanan olayları önceden bildiğini doğrulatmak için mahkeme heyetine defterine aldığı notları gösterdi. Küçük, Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in istifasını, Oda TV'nin ilk mahkeme başkanı Resul Çakır'ın Yargıtay'a gönderileceğini önceden bildiğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, "Sıra galiba bize geldi" demesi üzerine "Sizinle ilgili başka maruzatım var" dedi.
Ceza davalarının mantık davaları olduğunu söyleyen Küçük, "Oda TV davası bitti, Yalçın Küçük davası başladı. Henüz polisin eline geçmemiş olan notlarım var benim" dedi.
Güncelleme 12:08
Tutuklu yargılanan Prof. Dr. Yalçın Küçük savunmasına başladı. Sözlerine "Beni yargılayacaksınız" diyerek başlayan Küçük, "Ben karşınızda 'cezaevleri tarihi' olarak bulunuyorum. Ben sizin bir meselenizim, beni yargılayacaksınız. Başka işiniz varsa o devletle işiniz, beni yargılayacaksınız" diye konuştu. Küçük, Hanefi Avcı'yı işaret ederek "Devlet beni polissiz hiçbir yere göndermez buraya da Hanefi Avcı'yla gönderdiler" dedi.
İddianameyi Ergenekon savcılarının yazmadığına dikkat çeken Küçük, savcı Cihan Kansız'la ilgili soruşturma istediklerini ifade ederek "Bu iddianamenin çırak polisler tarafından yazıldığından kuşku yoktur" dedi.
Güncelleme 11:50
Hanefi Avcı savunmasına devam etti. "Haliçte yaşayan Simonlar dün devlet bugün Cemaat" kitabında yazdıklarının bugün doğrulandığını belirten Avcı, "Bir kişiyi aynı davadan 2 kez yargılayamazsınız ama ben aynı kitaptan 4. kez yargılanıyorum. Biri çıkıp Emniyet'i cemaate teslim ettik diyor, öbürü de kaç valisi var diyor. Ben 28 Şubat'a Susurluğa karşı çıktım. Gidip tek ifade veren insanım. Bu yüzden suçlandım. Sabah kalkıp Ergenekoncu mu oldum?" dedi.
Avcı, savunmasında davanın bel kemiğini oluşturan dijital delillerin bilgisayarlara yapılan korsan saldırıyla nasıl dahil edildiklerini anlattı. Söz konusu dijital delillerde davada yargılanan isimlerin açık açık yazıldığına dikkat çeken Avcı, davaya delil üretmek için delillerin oluşturulduğunu ve Emniyet'ten bazı isimlerin de bu delil üretme operasyonuna dahil olduğunu ifade etti.
'Bir gün itiraf edecekler'
Polislerin cezaevine gelip sanıklara gizli tanık olmayı teklif ettiğini söyleyen Avcı, "Cemaat cemaat olsun sorun yok. Cemaat kendi mecrasında durmalı ama devleti yönlendirmek istiyorsa ülke felakete gider. Bir gün bu iftiraları atanlar, bu sahte delilleri yaratanlar da konuşacak, emin olun onlar da itiraf edecekler" diyerek savunmasını tamamladı.
Prof. Dr. Yalçın Küçük ile Eskişehir eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın tutuklu, gazeteciler Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Doğan Yurdakul, Ahmet Şık, Nedim Şener'in de aralarında bulunduğu 11 ismin tutuksuz yargılandığı Oda TV davasının duruşması başladı.
Üç aylık aranın ardından devam eden duruşmaya tutuklu Yalçın Küçük, Hanefi Avcı, tutuksuz yargılananlar ve avukatları katıldı. Eski Emniyet Müdürü Emin Arslan'ın da ilk kez Hanefi Avcı'nın avukatı olarak duruşmaya katıldığı görüldü.
'Kitabımdan ötürü yargılanıyorum'
Çağlayan Adliyesi İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşması bugün Yalçın Küçük'ün geç getirilmesi nedeniyle gecikmeli başladı. Duruşmada ilk savunmayı Hanefi Avcı yaptı. Avcı, "Ben Devrimci Karargah'tan tutuklandığım sırada bu kitabı Ergenekon'un isteği üzerine yazdığıma dair suçlama var. 4 ay sonra Oda TV aramasında söz konusu suçlamaya dair belge bulundu. Bir kitaba dava açmak için zamanaşımı süresi 4 aydır. Benim kitabıma açılan dava 14 ay sonra açılmıştır. Bu davada benim yargılanmamın tek sebebi yazdığım kitaptır. Bu dava sahte delillerle yürütülüyor" diye konuştu.
'Adalet için bekliyoruz'
Duruşmayı CHP Denizli milletvekili İlhan Cihaner, TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, gazeteci Uğur Dündar, GÖP Dönem Başkanı Ümit Gürtuna, Gazeteciler Federasyonu (EFJ) temsilcisi Barry White ile birlikte birçok isim izliyor. Öte yandan adliye önünde "Adalet için bekliyoruz" pankartı açılarak destek eylemi gerçekleştirildi.
Grup adına basın açıklamasını okuyan GÖP Dönem Başkanı Ümit Gürtuna, "Yargılanan Türkiye'de zaten kör topal gitmekte olan demokrasidir. Bütün amaç basın ve ifade özgürlüğünü ve demokrasiyi işlemez hale getirmektir. Oda TV davası bunun en tipik örneğidir. Arkadaşlarımızın tahliye edilmesi bizi çok mutlu etti ancak bu bizi yanıltmasın. Biz tahliye değil, beraat istiyoruz ve bu davaların düşmesini istiyoruz" diye konuştu.