Öcalan'dan Anayasa'da destek şartı

Abdullah Öcalan, tutuklu BDP'lilerin serbest bırakılması, yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesi, BDP’nin hazine yardımından faydalandırılması gibi konularda AKP’nin samimi bir adım atacağına kanaat getiriliyorsa, BDP'nin Anayasa değişikliği teklifini destekleyebileceğini söyledi.

Abdullah Öcalan'ın dün avukatlarıyla gerçekleştirdiği görüşmede yaptığı açıklamalar Fırat Haber Ajansı'nda (ANF) yayımlandı. Son siyasi gelişmeleri değerlendiren Öcalan, Anayasa tartışmalarına ilişkin olarak, "AKP’nin sunduğu bu Anayasa paketinin desteklenmesi tek şarta bağlıdır, bu şarttan önceki haftalarda da bahsetmiştim: "Demokrasi ve İnsan Hakları" şartı... Bu şartın içinde öncelikli ve en önemli olarak yer alan husus 'Demokratik Anayasa'dır" dedi.

"BDP, CHP-MHP ve AKP'den farklı bir 'üçüncü tarz' oluşturmalı"
Anayasa değişikliği çalışmalarında, "CHP ve MHP’nin temsil ettiği statükocu-direnç konumuna ne de AKP’nin olası oyunlarına gelinmemesi" gerektiğini söyleyen Öcalan, BDP'nin kendisine ait bir "üçüncü tarz" oluşturulması gerektiğini söyledi.

Öcalan, "demokratik bir toplum oluşturmanın en önemli şartı, demokratik bir Anayasanın oluşturulmasıdır. Bunun yanında bir de 'Terör Yasası' var, bu yasanın kaldırılması gerekiyor. Belediye başkanlarının, BDP kadrolarının tutuklanması var, KCK operasyonları kapsamında tutuklamalar var. Bütün tutuklananların serbest bırakılması gerekiyor. Yine yüzde 10'luk seçim barajının düşürülmesi, BDP’nin hazine yardımından faydalandırılması gibi konular da var. En önemli ve en genel başlık 'Demokratik Anayasa'dır. Bu saydıklarım, 'Demokratik Anayasa' yanında ayrı ve ayrıntılı olarak ikinci bir başlık altında düzenlenmesi gereken hususlardır. AKP’nin bu konuda samimi bir adım atacağına kanaat getiriliyorsa, bu Anayasa taslağı desteklenebilir. Bu konuda inisiyatif tamamen kendilerinindir (BDP'nin)" dedi.

"Siyasi diyalog olmazsa, çatışma ortamı gelişecek"
Kürt sorununun çözümü konusunda da konuşan Öcalan, siyasi diyalog yolu açılırsa buna cevap verileceğini ifade etti. Öcalan, "diyalog sürecinin başlatılması, çatışma riskininin, olasılığının önüne geçmek demektir. Aksi taktirde hiç istemediğimiz, tasvip etmediğimiz, önceliğimiz olmadığı halde, çatışma ortamı gelişecektir. Gelişecek bu çatışma ortamı bizim tercihimiz değildir. Sorunun çözümü için geliştirilmesi gereken diyalog süreci önemlidir, sorunun çözümü bu tartışmalarla rayına oturabilir. Bu süreçte bazı iyiniyet adımları atılabilir, yasal düzenlemeler yapılabilir, bazı belediye başkanları bırakılabilir. Aksi taktirde gelişecek olan çatışma ortamı geçmiş dönemlerdekinden daha farklı olarak daha şiddetli bir şekilde gelişecektir" ifadelerini kullandı.

"Kürt sorununda yaz başında netleşme olur"
Kürt sorununun çözümü konusunda 17 yıl önce belirlediğini vurguladığı stratejisinin aynen geçerli olduğunu söyleyen Abdullah Öcalan açıklamasına, "bu, demokratik barışçıl yöntemlerin doğruluğuna olan inançtı. O günden bugüne dek, sorunun demokratik ve barışçıl yönde çözümü için çabalarımız ve emeklerimiz oldu. Son yedi yıldır da, özelde AKP, genelde devlet nezdinde diyalog ve çözüm konusunda çabalarımız ve girişimlerimiz oldu. Ancak AKP ile yedi yıl, ondan öncesi de on yıl, toplam 17 yıldır bu çabalarımızı tek yönlü geliştirmeye çalışıyoruz. Bu konudaki ısrarımız ortada, biliniyor. Sorunun çözümü konusunda siyasi diyalog ve müzakere süreci başlatılmalıdır ve sorunun muhataplarıyla bu süreç derinleştirilmelidir. Bu dönemde gelişmeler olumlu da olabilir, olumsuz da... Tahminimce, Mayıs sonu-Haziran başına kadar bazı şeyler netleşir" diye devam etti.

(soL-Haber Merkezi)