Numan Kurtulmuş'un ısınma turları

AKP'nin uzun süreli bir flörtten sonra kadrosuna kattığı Numan Kurtulmuş Malatya'da iş adamlarıyla katıldığı iftar yemeğinde yaptığı açıklamalarla AKP'ye çabuk ısınacağının sinyallerini verdi.

AKP’nin çiçeği burnunda transferi Numan Kurtulmuş yaptığı açıklamalarla bir yandan İslamcı popülizmine devam ederken, diğer yandan AKP jargonunu çabuk kavradığını gösteriyor.

İş adamlarıyla iftar
Önceki akşam Malatyalı iş adamlarıyla iftarda bir araya gelen Numan Kurtulmuş, ülkenin tarihi bir dönemeçte olduğunu ileri sürerek, “Vesayetin ve darbe tehditlerinin olmadığı bir sistemin kurulması gerektiğini" söyledi. Bunun yolunun yeni anayasadan geçtiğini iddia eden Kurtulmuş, "Yeni anayasa yeni Türkiye'nin başlangıcının ilk adımı olmalı. Bu yapılmadan Türkiye birçok meselesini maalesef çözemeyecek" dedi.

Kurtulmuş'un eski Türkiye'si ve "öznesiz katliamlar"
"Eski Türkiye'den kurtulmadan ülkenin ileri gitmesi mümkün değil" diyen Kurtulmuş kendi eski Türkiye’sini şöyle tarif etti:

"Nedir eski Türkiye? Eski Türkiye'de 5 ihtilal var. Başbakan asılmış. Başbakanlar silah zoruyla iktidardan uzaklaştırılmış. 12 Mart, 12 Eylül, 27 Mayıs, 27 Nisan, 28 Şubatlar var. Bunların hepsinde millet iradesinin önünün kapatılması söz konusu. Recep Yazıcıoğlu, Muhsin Yazıcıoğlu, Turgut Özal, Bedri İncetahtacı gibi şaibeli ölümler var. Hrant Dink cinayeti var. Bunlar çözülmeden yeni Türkiye'nin yoluna devam etmesi mümkün değil. Bu milletin çocuklarını Alevi-Sünni, sağcı-solcu diye birbirlerine boğazlatmaya çalışan karanlık odaların bir sürü eylemleri var. Daha üç gün önce Malatya'da yaşananlar. Çorum olayları, Sivas olayları, Maraş olayları gibi hâlâ tozlu raflarda ne olduğu belli olmadan kalan bir sürü provokasyonlar var. Daha yeni yaşanmış Gazi olayları var. Türkiye bütün bunları çözmek zorundadır. Ergenekon'u, Balyoz'u, diğer adı unutulmaya çalışılan bütün bu karanlık pis işlerden kurtulmak zorundayız."

Numan Kurtulmuş söyledikleriyle Türkiye tarihini bir takım karanlık odakların provokasyonları üzerinden açıklamaya çalışırken, katliamlara imza atan gericilerden hiç bahsetmemesi şaşırtmadı, zira Numan Kurtulmuş'un Türkiye tarihinde devlet ve gericiler eliyle imza atılan katliamların sorumlusu olarak "bir takım karanlık odaları" göstermesinin sebebi, içinde yetiştiği Milli Görüş geleneğinin genlerini taşıması.

Kurtulmuş'un öznesi yine kayıp
Açıklamalarının devamında çevremizdeki ülkelerin çok kanlı bir dönüşüm süreci yaşadığını söyleyen Kurtulmuş, "Suriye meselesi göz göre göre Türkiye'yi büyük bir badirenin içerisine sürüklemektedir." dedi.

Kurtulmuş’un sözleri, “Numan Kurtulmuş kapağı attığı AKP’nin bir bölgesel provokatöre dönüştüğünün henüz farkına değil mi?” sorusunu akla getirdi. Zira Türkiye bu badirenin içerisine kendiliğinden sürüklenmiyor, bizzat Amerikan taşeronluğuna soyunan AKP inisiyatifiyle çekiliyor.

Kurtulmuş'un cilası popülizm
Türkiye'nin kendi iç barışını sağlamak zorunda olduğuna da söyleyen Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, Kürt sorununu adil ve demokratik bir durumda çözme mecburiyetinde. Eğer bu çözülmezse uluslararası terör siyaseti, maalesef PKK gibi hain maşaları kullanarak ülkedeki karışıklıkları sürdürecektir. Dağlıca, Çukurca ve son olarak Geçimli'deki karakol baskınları. Hemen hemen hepsi bir kopya kâğıdıyla kopya çekmiş gibi birbirinin aynısı"

"Kürt açılımı" jargonunu içselleştirdiği anlaşılan Numan Kurtulmuş'un bu konuda AKP'yi faz farkıyla biraz geriden takip ettiği anlaşılıyor, ancak Kurtulmuş bu sözlerin devamında dile getirdikleri ile popülizmini konuşturuyor ve buradan doğan açığı kapatmasını beceriyor:

"Bunlardan kurtulmanın yolu, bu ülkede bütün vatandaşların kendisini birinci sınıf hissettiği bir Türkiye'yi kurmaktır. Dindar insanların, Alevilerin, azınlıkların herkesin sorunları var. Hakkâri Yüksekova'daki çoban kardeşimizle, Ankara Çankaya'daki cumhurbaşkanımızın sadece kâğıt üzerinde değil, gerçekten eşit olduğu bir Türkiye'yi kurmalıyız. Herkes kendisinin hakkını hukukunu bilmeli ve bu ülke benim diye sahip çıkmalı."

(soL-Haber Merkezi)