Mustafa Kemal anılıyor

Ölümünün 71. yılında çeşitli etkinliklerle Mustafa Kemal anılıyor. Anma törenlerinde "cumhuriyet" mesajları verilmeye devam edilirken, Kemal Okuyan konuya ilişkin bir değerlendirme yaptı.

Mustafa Kemal ölümünün 71. yılında çeşitli etkinliklerle anılıyor. Yurt çapında gerçekleştirilen resmi anma törenlerinin yanı sıra çok sayıda toplantı ve konferans düzenlenirken, birçok kurum her yıl olduğu gibi, 10 Kasım açıklaması yaparak “laik, demokratik Cumhuriyet’in sonsuza kadar yaşayacağı” vurgusunu tekrarladı.

soL yazarı ve Genel Yayın Yönetmeni Kemal Okuyan konuya ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede “Mustafa Kemal’in, son yıllardaki gelişmelere karşın hâlâ Türkiye’deki birçok ideolojik akımın meşruiyet kaynağı olarak kullanıldığı”nı hatırlatarak, solun böyle bir yarışa girmesinin beklenmemesi gerektiğini belirtti.

Okuyan’ın değerlendirmesi şöyle:

“Mustafa Kemal’in değerini tartışacak durumda değiliz. Bir büyük burjuva devrimcisidir, tarihsel anlamda ilerleme olduğu tartışılamayacak dönüşümlere kişisel damgasını vurmuştur. Ancak bu dönüşümler, bugün Türkiye’nin sorunlarının çözümü, ülkemizin ileriye doğru sıçramasını sağlayacak içerikte değildir, kaldı ki, bugün yaşananlar 90 yıl kadar önce yola çıkan sistemin ürünüdür. Bütün burjuva devrimlerinin kaderidir bu. Onun çerçevesinden hareketle ileriye doğru gitmek olanaksızdır. Ama onu yok sayarak ya da karşınıza alarak da ilerici bir hamle yapamazsınız. Türkiye solundaki Mustafa Kemal ve kemalizm düşmanlığı büyük bir arızadır, kendine güvensizliğin ürünüdür, gerici ve hatta karşı-devrimci dinamiklerin etkisi altına girmektir.

Eli kanlı faşistler, hatta son yıllardaki cüretlerine karşın islamcıları dahil birçok kesimin meşruiyet kaynağı olarak gördüğü “Atatürk” kültü üzerinden bir hegemonya mücadelesine girmek sola bir şey kazandırmaz, zarar verir.

Ancak Mustafa Kemal düşmanlığının sola vereceği ve vermekte olduğu zarar daha fazladır.

Türkiye’nin, halkımızın kurtuluşu bellidir: Sosyalizm! Bu kemalist çerçeveye sığmaz. Burjuva devrimlerinin sermaye egemenliğini pekiştiren sonuçlarının tamamen ortadan kaldırılması, sermaye egemenliğinin yıkılması temel hedef haline gelmiştir.

Türkiye solu, buna odaklanacağına, burjuva devriminin bugün için bile çok değerli olan kazanımlarını karşısına almaya çalışıyor. Biz bunu yapmayız.

Mustafa Kemal’i ancak bu tarihselci yaklaşım içine yerleştirebiliriz. Onun kültleştirilmesine karşı çıktığımız kadar, ona düşmanlığa ve onun önemsizleştirilme girişimlerine de karşı çıkarız.

Mustafa Kemal’in izinden gittiğini düşünüp piyasacılığa, gericiliğe, emperyalizme karşı samimi bir mücadele içine girenlere, Mustafa Kemal’e sosyalizm elbisesi giydirmek isteyenlere ise elbette saygı duyarız. Bu sermaye düzenine karşı, emekten yana bir konumlanışa kim ne adına giriyorsa girsin, hoş geldi sefa geldi!”