MİT, Emniyet, AKP, Cemaat... Neler oluyor?

Kemal Okuyan yazılarına bir süre ara verdiği soL'daki yazılarına yeniden başladı. Okuyan, bugünkü yazısında MİT-Emniyet, AKP-Cemaat ekseninde gerçekleşenleri ve solun tavrının belirleyenlerinin ne olması gerektiğini yorumladı.

Bir süre ara verdikten sonra yeniden soL'da yazmaya başlayan Kemal Okuyan, bugün AKP-Cemaat, MİT-Emniyet ekseninde yaşananları değerlendirdi. Okuyan "Erdoğan ile cemaat arasındaki çekişme olarak kodlanan 'MİT merkezli' gündeme olmadık anlamlar yüklemeye kalktığınızda istemeseniz de taraf olmaya yönelirsiniz" diyerek, MHP ve CHP gibi düzen partilerinin bu tuzağa düştüklerini vurguladı.

Gerilimin Kürt sorununda farklı çözüm arayışlarından kaynaklandığı iddiasına da değinen Kemal Okuyan, "Erdoğan’ın çözümden yana olduğu, cemaatin ise polis-asker marifetiyle alan temizlemeye çalıştığı iddiasına dayanak olabilecek bir dizi gerçek veri sıralayabilir, bu verilerden hareketle tutarlı bir çerçeve oluşturabilirsiniz. Ancak seçimlerden sonraki restleşmenin 'cemaat işi' olduğunu ileri sürmek, Erdoğan’ın tuzağa düşürüldüğünü ima etmek, AKP iktidarının ilk yıllarında 'ah asker bir izin verse bayağı demokratikleşeceğiz' diyerek AKP karşıtlığını mahkum etmeye kalkan zihniyetin yerinde saydığını kanıtlamaktan başka değer taşımaz" diye yazdı.

Okuyan, Erdoğan'ın yeni rejimi yerleştirmek ve süreklilik iddiasını gerçekçi kılabilmek için birinci cumhuriyetçi bazı unsurlarla ittifak kurmasının zorunlu olduğunu saptayarak, "Siyasi davalarda sonuna kadar gidilmesi gerektiğini düşünen cemaatin bu ittifakı bozması için Kürt sorunu etrafında 'hain' üretmesi yeterlidir, zaten bunu yapmaktadırlar. Çünkü onların da bir noktada aynı bakiyelere gereksinimi olacaktır" dedi.

Solun gerilime nasıl yaklaşması gerektiğine de değinen Okuyan, yazısını "Bu kavgaya eklemlenmek, solun yapacağı iş değildir. Tersine, solun bağımsız siyaset üretme ve bu siyaseti hiç değilse biraz daha geniş bir toplumsallığa taşıma olanağı ortaya çıkmıştır" diye sürdürdü. Okuyan, iktidar bloğunun çatırdadığını ileri sürmenin yanlış beklentiler yaratacağını, gerilimi görmezden gelmenin ise Türkiye nesnelliğine küskünlüğü ifade edeceğini ve devrimci siyasete kapı açamayacağını vurguladı.

Kemal Okuyan'ın yazısını okumak için: Ne oluyor?