KESK davasının 'belkemiği delili' kayboldu

56 kamu emekçisinin yargılandığı İstanbul KESK davasının belkemiği delili olan 1055 no.lu CD kayıp. Birçok dava dosyasında da “delil” olarak kullanılan CD’nin adli emanetten talep edilmesi üzerine nerede olduğunun bilinmediği ortaya çıktı. İlk duruşması bugün görülen dava yarın devam edecek.

Selin Asker

31’i tutuklu 56 kamu emekçisinin “örgüt yöneticiliği ve üyeliği” ile 7,5 yıl ile 85 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılandığı İstanbul KESK davasının ilk duruşması başladı. Çağlayan Adliyesi’ndeki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 11 aydır tutuklu bulunan sanıklar savunmalarını yapmaya başladı. Duruşma yarın da devam edecek. Davanın belkemiği delillerinden olan 1055 no.lu CD’nin ise kayıp olduğu ortaya çıktı.

1055 no.lu CD muamması
24 Aralık 2010’da Yürüyüş dergisine yapılan baskında el konulduğu iddia edilen CD, ÇHD’li avukatlar ile birçok soruşturmanın “delili” haline getirildi. Söz konusu CD bu davada da savcılık makamı tarafından sanıklar hakkındaki iddiaların ve örgütsel dökümanların kaynağı olarak gösterilince avukatlar da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda bulunarak adli emanetten CD’yi talep etti.

Avukatlara gelen yanıtta Ankara’dan yürütülen bir soruşturma için yapılan baskında 1055 no.lu CD’ye el konulduğu bu nedenle CD’nin soruşturmayı yürüten savcılık makamından talep edilmesi gerektiği belirtildi. Bunun üzerine Ankara’da soruşturmayı yürüten savcılığa başvuran avukatlar, savcılıktan “Bizde öyle bir CD yok” yanıtı aldı ve CD’nin halen nerede olduğu öğrenilemedi.

'38 yıllık bir öğretmenim'
Davanın bugün görülen ilk duruşmasında ilk savunmayı 38 yıldır öğretmen olan tutuklu Selvi Polat yaptı. Polat, yaptığı savunmada “Sanki örgüt devlet kadrolarına sızmış da açığa çıkmış. Hani silahlar, bombalar, istihbaratlar, tehlikeli örgüt? Ancak suç diye bulabildiğiniz 38 yıllık bir öğretmenin yaşamı. 25 yıldır sendikalıyım, ne yaptım ki yargılanıyorum? Uzun namlularla evime girildi, avukatımızı arayalım dediğimizde ‘dışarıda avukatınız mı kaldı’ diye alay edildi, bu nasıl adalet? Bülent Arınç gözaltına alınan bakan oğulları için, ‘Yerleri yurtları belli şafak baskınıyla ev mi basılır’ diyordu. Arınç hangi ülkede yaşıyor? Sendika toplantılarına da katılırım, suç mu? Fikir hürriyeti varsa ben neden buradayım?” diye konuştu.

‘Bu bir zulümdür’
28 yıldır Şişli Belediyesi’nde çalışan kamu emekçisi tutuklu Nazmiye Kaya da “Dolandırıcılar, çeteler, tecavüzcü okul müdürleri kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle tutuklanmıyor, biz demokratik haklarımızı kullandığımız için tutuklandık. 95 yaşındaki annemin beni bekleyen gözlerle vefat ettiği gerçeğini unutmayacağım. Bu bir zulümdür" dedi.

Adliye önünde müdahale
Öte yandan yargılanan kamu emekçilerine destek için adliye önünde yapılan eyleme polis saldırdı. Çevik kuvvet ekipleri “Devrimci memurlara özgürlük” pankartı açarak oturma eylemine geçenleri biber gazı sıkarak sürükledi. Adliye içerisinde bulunan KESK’lilerin de eyleme destek vermesi üzerine polisin saldırısı durduruldu. Yapılan açıklamada, “Erdoğan karar verir, mahkemeler kararı uygular. Uygulamazsa savcıların ve hakimlerin yerleri değiştirilir. Bugün devrimci memurlar Bilal Erdoğan’ın yargılamayan mahkemelerde yargılanacaklardır” denildi.