Kürt siyasetçilerin yargılandığı KCK davasının iddianamesinde, Marx, Lenin ve Che'nin kitapları 'terör eylemlerinin' ve 'terörist faaliyetlerin' kanıtı olarak yer aldı. İddianamede bir çok yanlış bilgiye yer verildiği belirtildi.

KCK davasında tutuklu olarak yargılanan Batman Belediyesi'nde görevli Mimar Heval Erdemli'nin avukatı Kezban Yılmaz, iddianamede yer alan suçlamalar ve gösterilen delillere ilişkin çarpıcı bilgiler verdi.

Heval Erdemli hakkındaki iddiaların hukuki dayanağının olmadığını öne süren Avukat Kezban Yılmaz, şöyle konuştu:

“İddianamenin üzerine kurgulanmış olduğu KCK/TM'nin sorumlusu olduğu iddia edilen Sabri Ok ile görüşmelerin suç olarak değerlendirme konusu yapıldığı iddianamede müvekkilimin de yurt dışına çıkış yaptığı yani dolayısıyla yurt dışına çıktığında Sabri Ok ile görüşerek suç işlediği ve ‘talimat’ aldığı iddia edilmiştir. Oysa müvekkilin yurt dışına çıktığı Ağustos 2006 tarihinde Sabri Ok Türkiye'de yaşamaktaydı. Yani müvekkilim İngiltere’de yaşayan bilgisayar mühendisi olan kardeşini ziyaret ettiği 9 ile 27 Ağustos 2006 tarihleri arasında Sabri Ok Türkiye’de idi. Kayıtlara göre Sabri Ok 7 Nisan 2007 tarihinde Türkiye’den çıkış yaparak o tarihten sonra dönmemiştir. Keza yine Sabri Ok’nun Belçika, Almanya, Danimarka, Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde sürekli olarak yer değiştirdiği en fazla Brüksel ve Roma şehirlerinde bulunduğu Savcılık iddianamesinde iddia edilmiştir. Savcı iddiaları ile iddianameyi zaten çürütmüştür.”

Marx, Lenin, Che ve Mao'nun kitapları suç unsuru!
Av. Yılmaz, iddianamede yer alan akıl almaz 'delil'lere ilişkin bilgi verdi:

“İnternetten sadece okumak amacıyla indirilmiş ve pdf formatında kaydedilmiş V.İ. Lenin’in ‘Örgütlenme üzerine’, ‘Sosyalizm ve Savaş’, ‘Ulusların kaderlerini tayin hakkı’, Karl Marks’ın ‘Marksizmin Bir açıklaması ve Kısa Bir Biyografik Özeti’, ‘Demokratik Devrimde Sosyal-Demokrasinin İki taktiği’ eserleri, Ernesto Che Guevera’nın ‘Küba Devrimi’nin İdeolojisini incelemek için Notlar’, ‘Latin Amerika Devriminin Taktik ve Stratejisi’, ‘Sosyalizm ve İnsan’, ‘Sosyalist Planlama’ eserleri, Leo Huberman’ın ‘Sosyalizmin Alfabesi’ Mao Zedung’un ‘Çin devrimci Savaşında Strateji Sorunları’ ve yine Carlos Marghella ve Alberto Bayo gibi gibi uluslar arası alanda tanınmış birçok isme ait eserler suç unsuru olarak el konularak klasörlere konulmuş. Ve savcı bu uluslararası şahsiyetleri ‘terörist’ ilan etmiş ve iddianamede “Bir ülkede nasıl örgüt kurulacağı, nasıl devrim yapılacağı, örgüt militanlarının nasıl hareket edeceği, çeşitli bomba ve mayınlarının yapımlarının anlatıldığı ve benzeri terörist eylem ve örgütlenmeler üzerine eğitim ve propaganda amaçlı kitapların yazılı olduğu ve pdf formatında kaydedildiği görülmüştür’ diyor. Bu akıl almaz bir değerlendirmedir. Lenin ve Che ‘terörist’ ilan edilerek eserlerini bulundurmak ve okumak suç haline getirilmiştir.”

Makale örgütsel doküman sayılmış!
Avukat Kezban Yılmaz, müvekkilinin bilgisayarında bulunan bir makalenin örgüt dokümanı olarak sayıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Müvekkilimin bilgisayarında bulunan ve KA-DER tarafından Kadını Siyasette Güçlendirme Projesi kapsamında hazırlanan ‘Kadın doğulmaz kadın olunur’ başlıklı makale‘örgütsel doküman’ olarak iddianamede yer almış. Savcılık, makalenin içeriğindeki ‘kadının kendini özgürleştirmesi ve siyasete girmesi, bunun için grup olarak yardımcı olabilecekleri’ şeklindeki görüşün KCK Sözleşmesi kapsamında ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “kadınların aileden koparak özgürleşmesi ve siyasetteki yüzde 40 kadın kotası doğrultusunda örgütlenmesi” talimatları doğrultusunda hazırlandığını ileri sürüyor. Yine KADER’in Öcalan’ın düşünceleri doğrultusunda kurulduğunu ileri sürüyor. KADER’in kim olduğunu neler yaptığını öğrenmek için fazla mesai harcamaya gerek yok. Google’den KADER yazıldığında zaten karşınıza çıkıyor ancak bu aslında bilinçli olarak göz ardı edilerek, isnat edilen suçlamalara malzeme üretme çabasının içerisine girildiğinin bir göstergesini oluşturmaktadır. Amaç legal bir kurumu ‘illegalize’ edip mahkemeyi yönlendirmektir.”

Gazeteden alınan belge 'devletin gizli belgesi'ymiş!
Müvekkilinin bilgisayarında bulunan ve Taraf gazetesinin internet sitesinden indirilen belgenin suç unsuru olarak iddianamede yer aldığını belirten Av. Yılmaz şöyle konuştu:

“Ancak, tüm ulusal basında yayınlanarak gizliliği ortadan kalktıktan sonra ulusal basından okumak amacıyla indirilince ‘kırmızı belge’ gizli hale dönmüştür. Erdemli bu belgeyi Taraf gazetesinin internet sitesinden indirmiştir. Bunu ‘gizli’ kılan nedir anlaşılır değildir. Müvekkilinin herkesin merak ettiği bir konuya sadece okumak için bilgisayarına kaydetmesine bile ‘suç’ gözüyle bakılıyor. Eğer denildiği şekilde gizli bir belge ise iddia makamının o belgeyi iddianamenin klasörlerine koyup içeriğini teşhir etmesinin de ‘suç’ olurdu.”

İşyerine gitmek suç!
Heval Erdemli’nin çalıştığı Batman Belediyesi’ne gidiş gelişlerinin ise iddianamede ‘Belediye baskını’ olarak yer aldığını belirten Av. Yılmaz, ‘Müvekkilim işyerine bacadan mı pencereden mi girsin?’ dedi. Yılmaz, Erdemli’nin Türkiye’de yasal olarak yayın yapan ve adresi ve kimliği açık olan Kürt orjinli Azadiya Welat ve Günlük Gazetesi’ne abone olmasının da ‘suç delilleri’ arasında gösterildiğini ifade etti.

Yılmaz, iddianame ile hukukun ayaklar altına alındığını ve bir ‘hukuk skandalı’ ile karşı karşıya bulunduklarını söyleyerek, “Mantığın bittiği yerdir KCK iddianamesi. Savcı, ‘gözünüzün üstünde neden kaşınız var’ demiştir. Ve bu deyimin gereğini yerine getirmiştir. Bu şekilde yaratılmış hukuksuzluk ile adalete ulaşılmaz” dedi.

(soL - Haber Merkezi)