Kamber Ateş nasılsın?

"Türkiye’yi cehenneme çeviren 12 Eylül’ün zulmü idamlar, işkenceler, vatandaşlıktan çıkarmalar, faili meçhuller elbette hep hatırlanıyor. Halen iktidarda olan gerici, baskıcı AKP iktidarı için de taşların o günlerden başlayarak döşendiği, bugüne gelindiği biliniyor."

Ahmet Abakay

12 Eylül faşist darbesinin hatırlandığı, anıldığı bir haftayı yaşıyoruz.

Devrimci 78’liler Federasyonu’nun bu konudaki yoğun çabalarını selamlamak gerekiyor.

12 eylül müzesinin kapılarını 5. Kez Ankara’da açtı.

Federasyonun, 12 Eylül’ü anma etkinliklerinin bu yılki vurgusu, sloganı şuydu: “Umut ve özgürlük” ” kapitalizme karşı sosyalizm, diktatörlüğe karşı demokrasi, köleliğe karşı özgürlük, halkların eşitliği, doğanın özgürlüğü için umut hala ayakta.”

Bu etkinlikler kapsamında ben de, “Basın Ne Kadar Özgür?” panelinde, gazeteci arkadaşlarım Doğan Tılıç, Esra Koçak, Gökçer Tahincioğlu ile birlikte 12 Eylül sürecinin ve bugünün medyasını konuştum.

Türkiye’yi cehenneme çeviren 12 Eylül’ün zulmü idamlar, işkenceler, vatandaşlıktan çıkarmalar, faili meçhuller elbette hep hatırlanıyor. Halen iktidarda olan gerici, baskıcı AKP iktidarı için de taşların o günlerden başlayarak döşendiği, bugüne gelindiği biliniyor.

Ben 68 kuşağının bir parçasıyım. Ancak yaşadığımız 12 Eylül süreci hepimizde derin izler bıraktı.

12 Eylül ile ilgili olarak beni çok etkileyen olayların içinde bir arkadaşımın anısını burada paylaşmak isterim.

Dostum Kamber Ateş 12 Eylül döneminde idamla yargılandı, müebbet hapis cezası aldı. Mamak Askeri Cezaevi ve ardından Çanakkale Cezaevinde 11 yıl hapis yattı.

Burada anlatacağım Kamber ile ilgili anıyı kendisinden dinlemiştim.

Hüner Buğdaycıoğlu 13 eylül günü Yurt Gazetesinde yer alan Kamber Ateş ile yaptığı röportajında bu konuyu yazdı. Çok da iyi yaptı.

Cezaevlerinde Türkçeden başka dil konuşmak yasaktı. Kamberin annesi de sadece Kürtçe konuşabiliyor.

Cezaevlerinin görüş kabininin duvarlarında da şu yazı var zaten: “Yavaş sesle konuşmak, el, kol, yüz hareketleriyle haberleşmek, Türkçeden başka dille konuşmak yasaktır.”

Kamber’in annesi Sivas’tan, cezaevine oğlunu ziyarete gelmiş. Annesi, kendisine ezberlettirilen 3 kelime ile konuşabiliyor. Bildiği ana diliyle konuşsa yasağa karşı gelmiş olacak, görüşme kesilecek, kadını dışarı atacaklar.

Bu koşullarda konuşma şöyle gerçekleşiyor:

Annesi- Kamber Ateş Nasılsın? (Anacığı bu kadarını ezberleyebilmiş)
Kamber- İyiyim ana, sen nasılsın? Babam, memleket nasıl?
Annesi- Kamber Ateş Nasılsın?
Kamber- Ana, sağlığın sıhhatin nasıl? Yolculuk nasıl geçti?
Annesi- Kamber Ateş nasılsın?
Kamber- Kardeşim nasıl, Komşular nasıl ana?
Annesi- Kamber Ateş nasılsın?

12 Eylül daha nasıl bu kadar öz anlatılabilir ki?

Kamber Ateş bugün de AKP diktatörlüğüne karşı mücadelesini sürdürüyor.

Devrimci 78’lilerin kuruluşundan beri içinde, yönetiminde, federasyonun emekçisi.

Arkadaşım Kamber Ateş'i, özellikle de annesini selamlıyorum.