İngiliz basınında laiklik ve Erdoğan tartışması

İngiliz yayın kuruluşu BBC, internet sitesinde Türkiye’de laikliği yorumladı. “Türkiye’de laik sistem tehlike altında mı?” başlıklı makalede dikkat çekici tespitler yer aldı. The Guardian gazetesi de "Erdoğan seçilmiş sultan mı, İslami demokrat mı?" diye sordu.

İngiliz yayın kuruluşu BBC'de "Türkiye'de laik sistem tehlike altında mı?" başlığıyla çıkan makalede yeni anayasa sürecinin ve parlamenter sistem değişikliği ihtimalinin laiklik tartışmalarını yeniden gündeme getirdiği belirtildi. Cumhuriyet'in kurucularının katı seküler bir vizyona sahip olduğu kaydedilen haberde, "bugün laikliğin sorgulanıyor olması, cumhuriyetin kurucularını mezarında ters döndürmüş olabilir" denildi.

Yeni anayasa çalışmalarının “eski yaraları tekrar açtığı” belirtilen makalede, yeni anayasa sürecinin dinin siyasetteki yeri ve dinin kamu yaşamındaki artan etkisi konularında tartışmaları artırdığı vurgulandı.

Türkiye’deki laikliğin tanımlanmasının zor olduğuna dikkat çekilen makalede bu durumun tarihsel ve coğrafi nedenlerle ilişkili olduğu ifade edildi.

"Türkiye'de laiklik sembolik"
Makalede kamusal alanda türban yasağının sembolik laiklik uygulamalarından biri olduğu ancak Türkiye’de laiklikle uyuşmayacak bir çok uygulamanın da mevcut olduğu kaydedildi.

“Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurumun laik bir devlette olmaması gerektiği” eleştirileri hatırlatılırken, bu kurumun devlet tarafından fonlandığı ama sadece Türkiye toplumunun çoğunluğunu oluşturan Sünnilere hizmet verdiği belirtildi.

Kurumun Hıristiyanlar, Yahudiler, Aleviler ve inanmayanlar için herhangi bir hizmet vermediği hatırlatıldı.

"Erdoğan laikliği tartışmaktan çekinmiyor"
Makalede yeni anayasa sürecinin laikliğin yeniden tanımlanmasına veya reforme edilmesine ilişkin tartışmalara sebep olduğu belirtilirken, Başbakan Erdoğan’ın bu tartışmalardan hiçbir zaman kaçınmadığı ve on yıldır iktidarda olan İslamcı AKP’nin laikliği yeniden yorumlamayı denediği söylendi.

AKP’nin dinin toplumsal hayatı etkilemesini engelleyecek önlemleri reddettiğine dikkat çekilen makalede, Başbakan’ın “Sadece devlet laik olabilir, kişiler değil” sözü hatırlatıldı. Başbakan’ın “dindar nesiller” söyleminin yarattığı tartışmalar ve imam hatip yaşının 11’e indirilmesi de BBC'nin makalesinde yer buldu.

Başbakan’ın Mısır’da yaptığı konuşmada kendisini, “laik bir ülkenin Müslüman başbakanı” olarak tanımladığı kaydedildi.

Makalede Başbakan’ın “gizli ajandaya sahip olmakla suçlandığı" hatırlatılırken, Türkiye'de laikliğin geleceğinin, siyasi sistemde yaşanacak değişiklikler doğrultusunda şekilleneceği ifade edildi.

Makalede Erdoğan muhaliflerinin olası bir sistem değişikliğinin tek adama çok fazla güç vereceğinden endişe ettiği yorumu yer alırken, CHP’li Erdoğan Toprak’ın, “Başbakan padişahlığı geri getirmek istiyor. AKP vatandaşları nesneleştirmek, toplumu ümmetleştirmek istiyor” sözlerine de yer verildi.

The Guardian: "Erdoğan seçilmiş sultan mı, İslami demokrat mı?"
İngiliz basınında Türkiye ve AKP'nin tartışıldığı bir diğer makale ise The Guardian gazetesinde yer aldı. Simon Tisdall imzasıyla yayımlanan makalede "Erdoğan Türkiye'nin seçilmiş sultanı mı, İslami demokrat mı?" sorusu soruldu.

Makalede Milliyet yazarı Kadri Gürsel'in "Bir kişi kültü yaratılmasına tanık oluyoruz. Erdoğan artık fazlasıyla otoriter. Kendisinden çok emin. Parti kongresi bir tek adam şovuydu. Türkiye'nin kaderini şekillendirebilecek tek kişi olduğunu düşünüyor. Aşırı kibirden muzdarip" görüşüne de yer verildi.

Erdoğan'ın gerçekte kim olduğunun bugünlerde daha da çok tartışılan bir konu olduğunu yazan Tisdall, "Ancak en az onun kadar önemli soru, neredeyse on yıldır iktidarda olan Erdoğan'ın kontrolünü daha ne kadar sürdürebileceği. Sorunlar yığılıyor ve yıllardır ilk kez Başbakan savunmasız görünüyor" diye devam etti.

Suriye savaşı bölgesel liderlik iddiasına darbe indirdi
Suriye'deki çatışmaların Türkiye'nin bölgesel liderlik iddiasına ağır bir darbe indirdiğini söyleyen The Guardian yazarı, "Erdoğan'ın Devlet Başkanı Beşar el Esad'ı baskı yerine reformu seçmeye ikna etme çabaları açıkça reddedildi ve Erdoğan bunu kişisel bir terslenme olarak kabul etti. Daha sonra Esad'ın iktidarı terk etmesi yönündeki açık talepleri ise görmezden gelindi" diye devam etti.

"Erdoğan anayasal darbe planlıyor"
Tisdall, "Türkiye'deki bölünmüş muhalefeti oluşturan liberal zihniyetli orta sınıflar, Batıcı aydınlar, eski kafalı Kemalistler ve sağcı milliyetçiler Erdoğan'ın planının fiili bir 'anayasal darbe' yapmak olduğunu düşünüyor" diye devam ederek, Erdoğan'ın bu süreçte etkisizleştireceği Başbakanlık koltuğuna oturmaya aday olan Abdullah Gül'le arasındaki mesafenin açılmakta olduğu yönünde iddialar bulunduğunu öne sürdü.

(soL-Haber Merkezi)