Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın bugün gazetede yer alan bir haberi, yeni bir hukuk skandalını ortaya çıkardı.

Haberde, "taş atan çocuklar"ın hak savunuculuğunu yapan ancak aldığı cezalar nedeniyle İsviçre'ye sığınan İHD Adana Şubesi eski Başkanı Ethem Açıkalın'ın, bu kez de aynı anda üç ayrı örgütün propagandasını yaptığı iddiasıyla mahkum edildiği bildirildi.

Saymaz'ın özel haberi şöyle:

Adana’da ‘taş atan çocukların’ hak savunuculuğunu yürüttüğü sırada, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı sıfatı ile yer aldığı eylem ve yaptığı açıklamalardan ötürü, bugüne dek toplam 6 yıl 3 ay hapis cezası alan ve bundan dolayı İsviçre’ye sığınan Ethem Açıkalın’ın çilesi bitecek gibi görünmüyor.

Daha önce, yasadışı Devrimci Halk Kutuluş Partisi/Cephesi’nin (DHKP/C) propagandasını yaptığı iddiasıyla 10 ay hapis cezası alan Açıkalın, bu kez de 2007’de ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nun yıldönümünde Kürkçüler Cezaevi önünde yaptığı açıklamadan ötürü aynı cezaya çarptırıldı. Mahkeme, herhangi bir örgüt adının anılmadığı basın açıklamasında, dolaylı olarak, yasadışı Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP), Maoist Komünist Parti (MKP) ve Türkiye Komünist İşçi Partisi’nin (TKİP) aynı anda propagandasının yaptığını ileri sürdü. Açıkalın, halen Adana MKLK Davası’nda da örgüt üyeliği savıyla da yargılanıyor.

İHD’li Açıkalın’ın, üç ayrı örgütün aynı anda propagandasını yaptığı suçlamasıyla ceza aldığı davanın konusu, ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nun yıldönümü olan 19 Aralık 2007’de Adana Kürkçüler Cezaevi önünde yapılan protestoydu. Savcı Metin Dikeç’in mütaalasında göre, ‘Birtakım sivil toplum kuruluşlarının ve örgütsel uzantılı oluşumların organizesi ile’ yapılan bu etkinliğe yaklaşık 40 kişi katılmıştı. Gruptan bazıları ‘19 Aralık katliamını unutmadık, unutmayacağız’ yazılı bez afişi taşımış, bazıları da ‘Devrim şehitleri ölümsüzdür’, ‘Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük’ ve ‘Devrimci tutsaklar onurumuzdur’ diye slogan attı. Ardından İHD Şube Başkanı Açıklalın, basın açıklamasını okudu.

Savcı Dikeç, herhangi bir yasadışı örgüt adının anılmadığı bu eylem sonrası, açıklamayı okuyan Açıkalın ile beş pankartı taşıyan Seval Gündoğdu ve Cemal Doğan’ın MLKP, MKP ve TKİP’in propagandasını yaptığını iddia etti. Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi de 16 Haziran’daki son duruşmada, sanıkları 10 ay hapse çarptırdı.

20 yıl daha isteniyor
Bu davayla beraber Açıkalın’ın dört ay davada aldığı toplam ceza, altı yıl altı aya çıktı. Ayrıca halen, üç ayrı davada 20 yıla kadar hapsi de isteniyor. Bu davalar yüzünden altı ay önce çareyi İsviçre’ye sığınmakta bulan Açıkalın’ın hukuk çilesinin kronolojisi şöyle:

Hayata dönmek yok: Yine ‘Hayata Dönüş’ün yıldönümünde, 18 Aralık 2005’te Uğur Mumcu Meydanı’nda miting düzenlendi. Mitingde, aralarında Öcalan’ın da bulunduğu tutuklulara tecrit uygulandığı savunuldu. Açıkalın ve dört kişi 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, ‘suçu ve suçluyu övmek ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ten 7 Haziran 2007’de suçlu bulundu: İki yıl altı ay!

İlk duruşmada ceza: Roj TV’de 28 Ekim 2008’de, ‘Adana Valisi Kürtleri hedef gösterdi’ dediği için ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ten 1. Asliye Ceza’da 27 Ekim 2009’daki ilk duruşmasında karar çıktı: Üç yıl. Kararda, şöyle deniyordu: “Birkaç nümayişi gerekçe göstererek, sanki çok büyük olaylar, yüzlerce gözaltı varmış gibi olayları abartarak anlattığı...”

DHKP/C’DEN hapis: Ankara polisi 10 Aralık 2007’de DHKP/C’ye ait hücre evi olduğu öne sürülen adrese baskında Kevser Mızrak’ı öldürdü. ‘Yargısız infaz’ olduğu iddia edilen operasyon Adana’da 17 Aralık’ta kınandı. Eyleme, İHD Şube Başkanı olarak katılan Açıkalın ve diğer sanıklar, ‘DHKP/C propagandası ve örgüte yardım’dan 23 Ocak 2008’de tutuklandı, altı ay yattı. Adana 8. Ağır Ceza’da 8 Ekim 2009’daki son duruşmada 10 sanığı, ‘örgüt propagandası’ndan 10 ay hapis verildi.

Olağan şüpheli: MLKP’nin legal ayağı olduğu öne sürülen Ezilenlerin Sosyalist Platformu üyelerine dönük 6. Ağır Ceza’da 22 sanığa açılan davada sanıklar arasında Açıkalın da var. 1 Mayıs’a katılmak, Kahramanmaraş Katliamı’nı ve Hrant Dink cinayetini anmak, kriz yüzünden işten atılanları ziyaret etmenin, suç altı düdük, beş salsa aleti, dört zilli tefin de ‘kanıt’ sayıldığı bu davada, sanıklara ‘örgüt üyeliği’nden 10 yıla kadar hapis isteniyor.

Kırık kola dava yok, itiraza var: Polis 13 Ağustos 2008’de DTP’yi bastı. Açıkalın ve Hüseyin Beyaz gözlemci olarak gittiyse de içeriye alınmadılar. Beyaz’ın iddiasına göre polislerce itilince merdivenden düşüp kolunu kırdı. Polislere dava açılmazken, Açıkalın’a, ‘Faşistler!’ dediği iddiasıyla ‘tehdit ve hakaret’ten dava açıldı. Yedi yıl isteniyor.

Dayak protestosuna üç yıl: Hakkâri’de bir polisin, 23 Nisan 2009’da 17 yaşındaki gösterici S.T.’yi dipçikle dövmesi üzerine İHD yürüyüş yapınca Açıkalın’a, ‘Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet’ten üç yıl hapis istemiyle dava açıldı.

(soL-Haber Merkezi)