(soL - Haber Merkezi) BDP eski Milletvekili ve Dersim İl Başkanı Şerafettin Halis, soL gazetesinde köşe yazacağının duyurulmasının ardından kendisine bazı kesimlerden gelen tepkiler üzerine “soL’da yazmak üzerine” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Halis’in yazısı şöyle:

“Türkiye devrimi, sol güçlerin sistemle kapışmaktan ziyade kendi aralarındaki kapışma hastalığından dolayı ötelenmiş bir ütopyadır. Bu hastalık, soldan etkilenmiş tüm ideolojik ve siyasi bireylere, farklı yoğunluklarla bulaşmış durumdadır.
Hastalığın ana belirtisi, sisteme gösterilen tahammülün demokrat, sol, sosyalist yapılara gösterilememesidir. Tedavisi, mutlak bir analitik hoşgörüdür.
soL gazetesine yazacağım bilgisi üzerine, daha neyi nasıl yazacağımı bilmeyen bazı çevrelerden, doğrudan ve de sosyal medya üzerinden hakaret içerikli eleştiriler almaya başladım.
Oysaki daha önce ana akım ve hatta cemaat medyasında çıkan yazılarımdan dolayı kutlanmıştım. Yazının yayınlandığı yerin önemi dikkate alınmamıştı. Her gün manşetlerinde Kürt özgürlük hareketine bölücü, cani, terörist diyen komünistleri, devrimcileri, hak ve özgürlük arayanları yine aynı dille suçlayarak devlet şiddetini her koşulda meşru kılan, sokaklarda insanlar öldürülürken sayfalarında magazini öne çıkaran, ana görevi sistemi savunmak için gerçekleri yalanlarla gizleyen (çoğaltılabilir) malum gazeteler daha mı iyiydi?
‘Daha iyi’ diyebilmek için demokrasi karşıtı olmak gerek. Ya da cahil…
Demokratlar, solcular, sosyalistler, Kürt yurtseverleri vb. ana akım medyada yazamazlar mı? Yazabilirler. Bal gibi de yazıyorlar.
O zaman sol-sosyalist bir gazetede yazmak neden kötü olsun?
Benim için sistem karşıtı en kötü olgu, sistemden beslenen en güzel olgudan daha değerlidir.
Kaldı ki, soL kötü bir olgu değil, her konuda düşünsel örtüşmemin olamayacağını, birçok konuda farklı kalacağımı bilmeme rağmen, gereğine inandığım bir gazetedir.
soL gazetesi birçok yönüyle kendisi gibi düşünmeyen birine kendi gazetesinde yazma çağrısı ve demokratik hoşgörü sunuyorsa, bir değil, en az iki defa düşünmek gerek.
soL gazetesi benim yıllarca demokratik Kürt siyaseti içinde mücadele ettiğimi, bu gün tüzel bir sorumluluğum olmasa da halen orada (BDP) olduğumu biliyor.
Ben de, her konuda soL gibi düşünmesem bile, soL’un sosyalizm, demokrasi ve özgürlük mücadelesindeki yerini biliyorum ve yazı yazmam için kırmızı çizgilerin olmayacağını da…
Her ilişkinin ve iletişimin, hastalıktan arındırarak sosyalizm, demokrasi ve özgürlükler mücadelesinde güç birliğine yol açması dileklerimle…”