Güvencesiz çalışmak güvence altında

Hükümet'in işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili yayınladığı son yönetmelik, bu konuda önemli değişiklikler içeriyor. Ağustos'ta yürürlüğe giren yönetmelik yeni işyeri cinayetlerine davetiye çıkartıyor.

AKP hükümeti yine çok tartışılacak bir kararı sessiz sedasız uygulamaya koydu. 15 Ağustos 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren "İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri ile Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik" çalışma hayatına önemli değişiklikler getiriyor. Daha önceki yönetmeliğin kapsam dışında bıraktığı ve bir çok meslek örgütünün ısrarla kapsam içine alınması gerektiğini söylediği "50 kişiden az işçinin çalıştığıişyerleri" yine kapsam içine alınmazken, işyeri sağlığı ve güvenliği özel kuruluşlara devrediliyor.

"50'den azsa boşver"
Yeni yönetmelik de daha öncekiler gibi, 50'den az işçinin çalıştığı işyerlerinin "işyeri sağlık ve güvenlik birimi" kurulmasının zorunlu olmadığını söylüyor. Türkiye'deki işyerleri arasında 50 veya daha fazla işçi çalıştıran işyeri sayısı 21.127 iken 50'nin altında işçi çalıştıran işyeri sayısının 1.095.421 olduğu biliniyor. 2007 yılında kayıtlara giren 80.602 iş kazasından 49.549'unun 50'nin altında işçi çalıştıran işyerlerinde meydana gelmesine karşın yönetmelik 50'nin altında işçi çalıştıran işyerlerini kapsamıyor.

"En geri yönetmelik"
Yönetmeliğe göre 999 işçiye kadar işçi çalıştıran işyerleri, "ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden" hizmet alabilir. Yönetmeliğin izin verdiği sınırlar açısından bir işyeri hekimi, 8 saatlik iş gününde 11 adet 999 çalışanı olan işyerine bakabilmekte, böylece "ortak sağlık ve güvenlik biriminde" görevli bir işyeri hekimi, 11.000 işçiden sorumlu olabilmekte.

İşyeri sağlık birimlerinde "sağlık gözetimi" için ayrılan sürenin yıllar içerisinde düşüşü de dikkat çekiyor. Dün DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin ortak yaptığı basın açıklamasında, bu konuya dikkat çekilerek, "1980 yönetmeliğine göre ayda işçi başına 15 dakika hesabı ile ayda 75 saat 2003 yönetmeliğine göre ayda 5 gün+ yılda işçi başına 30 dakika periyodik muayene zamanı ile ayda 52,5 saat, 15 Ağustos 2009 yönetmeliğine göre ayda en az 36 saat+ yılda 10 işçi başına 90 dakika periyodik muayene zamanı ile ayda 39,75 saat olarak düzenleme yapılmıştır. Bir başka ifadeyle 1980’den bu yana sağlık gözetimi için işçilere ayrılan süre AKP sayesinde yarı yarıya azaltılmıştır. Üstelik çalışma saatleri sürekli artmakta, işçiler aşırı derecede sömürülmekte ve yıpranmaktadır" denildi.

Sanayi değilse güvenliğe gerek yok

Yönetmelikte iş güvenliği birimlerinin sanayiden sayılan işyerlerinde kurulması öngörülüyor. Meslek odaları bu durumu "Otel, hastane, katı atık toplama, havaalanı yer hizmetleri gibi yerlerde işyeri sağlık ve güvenlik birimi bulunması zorunlu kılınmamıştır. Bilinen kayıtlar üzerinden bakıldığında bile iki dakikada bir iş kazası yaşanan, günde ortalama iki yüz ellinin üzerindeki iş kazasından dördünün ölümlü olduğu bir ülkede bu düzenlemeleri yapmak, hem de demokratikleşme yönünde toplumsal beklentilerin yükseldiği bir zamanda demokratik bir çalışma yaşamını kökten dinamitleyen bu adımı atmak ancak AKP vicdanı ile açıklanabilir" şeklinde değerlendirdi.

İş güvenliği taşeronda
Bu yönetmelik, işçi sayısı 999'u aşmayan işyerlerinin "ortak sağlık ve güvenlik biriminden" hizmet satın alabilmesinin önünü açtı. Ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin kurulmasının altyapısını sunan bu yönetmeliğe göre, "Bir veya birden fazlaişyerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini vermek üzere işyeri dışında kurulan, gerekli donanım ve personele sahip olan ve Genel Müdürlük tarafından yetkilendirilen kamu kurum ve kuruluşlarına" ortak sağlık ve iş güvenliği birimi deniliyor. Ortak sağlık ve güvenlik birimlerini kurucularından sadece birinin "işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı" olması yeterli görülürken işyeri güvenliğinin de taşerona bırakılması demek olan bu düzenleme "iş cinayetlerine" davetiye çıkartıyor.

"Türk ve Kürt analar ağlayacak"
Demokratikleşmenin gündemde olduğu bu günlerde AKP'nin çalışma hayatını dinamitlediğini söyleyen meslek örgütleri, "Anlaşılan o ki AKP bu topraklarda çalışan Türk-Kürt bütün işçilerin anasını iş kazaları/cinayetleri ile ağlatmaya kararlıdır" dedi.
(soL - Haber Merkezi)