Gül'ün 'Alevi rektör'ü yandaş çıktı!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 'Alevi rektörü' Durmuş Boztuğ Tunceli'de militan bir AKP savunuculuğu ile biliniyor. Boztuğ hakkında bir diğer önemli bilgi ise türban imzacısı olması.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, geçtiğimiz günlerde rektör atamaları konusunda yapılan eleştirilere yanıt vermiş ve bu eleştirilerin 'bilgisizlikten' ve 'önyargıdan' kaynaklandığını belirtmişti. Gül, sadece iktidara yakın kişileri atamadığına örnek olarak 'Alevi rektör de atadım' demişti. Gül'ün atadığı 'Alevi rektör'ün Tunceli Üniversitesi Rektörü Durmuş Boztuğ olduğu ortaya çıktı.

Boztuğ konuştu: Karşı duruş yanlış
Gül'ün bahsettiği rektörün kendisinin olduğu ortaya çıkınca dün Haberturk gazetesine açıklama yapan Boztuğ şöyle konuştu:

"Türkiye hukuk, insan hakları sürecinde bir dönüşüm yaşıyor. Cumhurbaşkanı Gül'ün bu sözlerini muhalif düşünmek isteyen başka türlü, gerçekçi yaklaşmak isteyen başka türlü yorumlar. Ben birleştirici unsur olarak yorumluyorum. Alevi olan herkes bilir. Aleviler Atatürk ilkelerini, laikliği savunur. Kendi yapıları içinde ne olursa olsun Sünni sağ iktidara karşı duruş vardır. Alevi olmama rağmen son yıllarda iktidarın yaptıklarını savunduğum için eleştiriliyorum. Halbuki karşı duruş yanlış. Alevi dostlar arasında da ezber bozuyorum."

Gül'ün 'Alevi rektörü' türban imzacısı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 2008 yılı Mayıs ayında Tunceli Üniversitesi Rektörlüğü'ne atadığı Durmuş Boztuğ, 'türbana özgürlük' bildirgesine imza atan akademisyenler arasında yer alıyor.

Bilindiği gibi, bu bildirgeye imza atan akademisyenlerin bir çoğu AKP tarafından önemli görevlere atanmış ve rektör atamalarının neredeyse tamamı bu listedeki isimler arasından yapılmıştı.

Rektör Boztuğ sık sık Dersimlilere 'muhalifliğinizden vazgeçin' çağrısında bulunması ile de tanınıyor.

Uluslararası Dersim Sempozyumu: Dersimliye Osmanlı övgüsü
Rektör Boztuğ ile ilgili bir diğer bilgi Tunceli Üniversitesi'nde Uluslararası Dersim Sempozyumu düzenlenmesini sağlanması. Sempozyuma katılan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bahattin Cebeci, yaptığı konuşmada, sempozyumun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün himayesinde yapıldığını, ancak bir programı dolayısıyla Gül'ün sempozyuma katılamadığını söylemişti.

Bahattin Cebeci ''Türkiye bir kalkınmanın, bir zıplamanın arifesine geldi. Ülkemiz, dünyanın 15-16'ncı ekonomisine sahip. Bunu üçlere, beşlere getirmek bizim vazifemizdir. Bu iş birlikle olur, kardeşlikle olur'' demiş ve konuşmasını şöyle sürdürmüştü:

''Büyük devlet olmanın şartı renkleri, dilleri, dinleri farklı insanları kucaklayabilmektir. Bunun bir misali ecdadımız Osmanlı. Canlı misali Amerika. Yani belki onlarca dinin, ırkın, mezhebin, kültürün barındığı ülkelerdir. Onun için eğer 'yok biz küçük devlet olacağız' diyorsak, kavgaya devam edelim. Ama Türkiye büyük devlet olmaya layık bir ülkedir.''

Boztuğ'dan Dersimliye: Ülkenin ana eksenine entegre olun
Rektör Boztuğ ise sempozyumdaki konuşmasında ''Lütfen Aleviliğinizi koruyun, zazaki-kurmanciki değerlerinizi koruyun ve sol ekseninizi dahi koruyun. Ama ülkenin ana ekseni ile entegre olmanın yollarını arayın" demişti.

Sempozyumda dikkat çeken bir diğer isim ise Baskın Oran idi.

Akademik kadro Sivas ve Elazığ'dan
2008 yılında açılan Tunceli Üniversitesi'ne 2 yıl içinde alınan akademik kadronun büyük çoğunluğunun Sivas Cumhuriyet Üniversitesi ve Elazığ Fırat Üniversitesi'nden gelen milliyetçi-muhafazakar isimlerden oluşturulduğu soL'un ulaştığı bir diğer bilgi.

Durmuş Boztuğ'un da Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nden geldiği ve burada açıkça sağcı kimliği olan isimleri Tunceli'ye çağırdığı söyleniyor.

2 vekilden biri AKP'li olsa neler olur!
Rektör Boztuğ'un üniversitede ve kentte sürekli olarak 'tamam Aleviliğinizden vazgeçmeyin ama seçilen iki vekilden biri AKP'li olsa Tunceli'ye yatırım yağar. Biraz iyi hesap yapın' diyor.

Türban imzacısına Alevi tarihini yazdırdı
Tunceli Üniversitesi tarafından bastırılan ve bütün kurumlara yollanan bir kitap ise dikkat çekiyor. Kerbela Mersiyeleri isimli kitap Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde görevli Prof. Dr. Mehmet Arslan ve Mehtap Erdoğan tarafından yazılmış. Üniversite bünyesinde kurulan Alevilik Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin yayını olarak basılan kitap, Alevilik tarihini resmi ideoloji ekseninde anlattığı gerekçesiyle Dersimlilerin tepkisini çekiyor. Kitabın yazarlarından Mehmet Arslan'ın ismi de türban imzacıları arasında yer alıyor.

(soL - Haber Merkezi)