Güler ve Cerrah 1 Mayıs'ta aklandı mı?

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Vali Muammer Güler, 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanabilmesini, işçiler ve "diğer" grupların ayrılabilmesine bağladı. Güler, yürüyüşün ardından "Bakın görüyorsunuz bunu bile sağlamak çok güç" yorumunda bulundu.

soL (HABER MERKEZİ) İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Valisi Muammer Güler, 1 Mayıs Taksim kutlamalarının ardından, polisin 1 Mayıs'ta uyguladığı tüm şiddetin meşru olduğunu savunan açıklamalar yaptılar.

Polisin fazla "kameralara göstermeden" uygulamayı öğrendiği şiddet ve sürekli olarak takınılan tehditkar tavrın, olayları provoke eden başlıca etmen olduğu basına yansıyan görüntülerle ortaya çıktı.

Güvenlik güçlerinin ve uygulanan sözde güvenlik tedbirlerinin nasıl çığrından çıkmaya meyilli olduğunu en güzel anlatan 1 Mayıs tablosu, göstericilerin üzerine sürülen polis araçlarından yapılan "erkekseniz kaçmayın ulan" gibi anonslardı. Birden fazla yerde, birden fazla araçtan yapılan bu tarz provokatif çağrılar, polisin 1 Mayıs'a yönelik tavrını gösterdi.

Yaptıkları yapacaklarının teminatıydı
"Makul sayı" lafzı etrafında oluşturulan tartışma bir provokasyon bahanesine dönüştürüldü. Ana caddeden kortej ilerlerken tüm sokakları tutan polis, ana caddedeki kortejde bulunan örgütlerin yan sokaklarda bulunan üyelerinin de korteje katılmasına izin vermedi. Binlerce işçi, polis tarafından zor kullanılarak ana caddeye çıkarılmadı.

Polis, en makul davranan, bariyerin üç metre ötesinde kendi partisinin, sendikasının korteji bulunan ve bunu açıklamaya çalışan insanları dahi itip kakmaktan, coplamaktan geri durmadı. 1 Mayıs'ta İstanbul'da görev yapan polislerin görevi, vatandaşın can ve mal güvenliğini korumak değil, Taksim'deki mitingin kitleselleşmesini engellemekti.

Şiddeti saklamayı öğreniyorlar
Polisin 1 Mayıs'ta uyguladığı şiddetin boyutları henüz netleşmedi. Alınan haberler ve gün içinde edinilen izlenimler, polisin şidet uygulamadığından çok, uyguladığı şiddeti gizlemeyi öğrendiğini gösterdi. Sokak çatışmalarında belirli yerlere haberciler sokulmadı.

Türkiye Komünist Partisi üyesi iki kişi, Tarlabaşı'nda çevik kuvvet polisleri tarafından gözaltına alındıktan sonra boş bir araziye götürülerek işkenceden geçirildi. Çevik kuvvet polislerinin yanı sıra sivil polisler tarafından da dövülen, yüzüne biber gazı sıkılan ve üzerlerine lağım suyu dökülen iki devrimci, daha sonra bindirildikleri çevik kuvvet otobüsünde bilinçleri kapanınca bileklerindeki kelepçe çıkartılarak otobüsten atıldılar. Bileklerindeki kelepçe kesikleri belgelenen iki devrimci halen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Cerrahi bölümünde müşahade altında tutuluyor.

soL'un edindiği bilgiye göre polisin 1 Mayıs kutlamaları için Taksim'de bekleyen bir grubu İstiklal Caddesi üzerinde bulunan McDonald's'a sokup dakikalarca dövdüğü yönünde. Dayak sırasında 1 Mayıs'ı kutlamak isteyenlere küfür de eden polisin bir süre sonra içeride bulunan öğrencileri dışarıya çıkartıp yolun ortasına bıraktığı anlatıldı.