Gül'den büyüklere masallar...

Frankfurt Kitap Fuarı açıldı. Cumhurbaşkanı Gül, açılışta, "Türkiye’de artık baskı yok, sanat özgür" dedi. Yasaklanan oyunları, filmleri, kitapları, kapatılan gazeteleri, engellenen siteleri bilenler, Gül konuştukça, burnunun uzadığını gördüler...

soL (HABER MERKEZİ) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin onur konuğu ülke olarak katıldığı 60. Frankfurt Kitap Fuarı'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Türkiye'deki yazarlar ve kitaplar üzerinde uygulanan bazı baskı ve sınırlamaların zaman içinde azaldığını veya ortadan kalktığını" söyledi.

Gül, Türkiye'nin özellikle son yıllarda hızlanan ekonomik ve siyasi reformlar sayesinde, fikir, ifade özgürlüğü ve kültürel çeşitliliğe saygı alanlarında ilerleme kaydettiğini, renkli bir ülke olduğunu, kendi içinde farklılıklar taşıdığını dile getirdi.

Türkiye'nin AB üyeliği konusunda önemli adımlar attığını belirten Gül, Yaşar Kemal'den alıntı yaparak "Anadolu bir köprüdür. İster istemez uygarlıklar oradan gelip geçmişlerdir. Biz böyle zengin bir toprakta, kültürlerin tortusu üstünde oturuyoruz" dedi.

Gül'ün konuşması, "özgür Türkiye'de sanatın gün geçtikçe daha fazla geliştiği" vurgusuyla sona erdiyse de, "özgür Türkiye"deki manzara, yalnızca son birkaç güne, ilk akla geliveren örneklere bakıldığında bile, bu "pembe tablo"ya pek uymuyordu.

Türkiye'de devrimci sitelerin yanı sıra, Harun Yahya'nın "Türkiye mümessili" olduğu yaradılış teorilerine eleştirel bakan, evrimi savunan bilim ve haber siteleri, önce Harun Yahya'nın avukatı tarafından "kapatılma tehdidi"yle karşılaşıyor, "hizaya girmedikleri" takdirde, haklarında dava açılıyor ve sitenin erişime engellenmesi için dava sonucunu beklemeye bile gerek duyulmuyordu.

AKP'li belediyelerin olduğu kentlerde keyfi uygulamalarla tiyatro oyunları engelleniyor, buna son örnek, "Sakıncalı Piyade"nin, türlü bahanelerle, sahnelenmekten alıkonulması oluyordu.

Karabük'te bir konferansa katılan yazar Latife Tekin, hükümetin enerji politikasını eleştirince, AKP'li Karabük Belediye Başkanı tarafından hakarete uğruyordu.

TRT'de yayınlanan dizi ve filmlere uygulanan sansürün güncel örnekleri, 1965 yapımı "Kırık Hayatlar" filmine ve Halit Refiğ'in yönetmenliğini yaptığı "Aşk-ı Memnu" dizisine vurulan makaslardı.

Mizah dergilerine bizzat Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından defalarca dava açılmış, geçenlerde bir İngiliz kolaj sanatçısı da bundan nasibini almıştı.

Şair-yazar Nihat Behram'ın "Darağacında Üç Fidan" adlı kitabı, Diyarbakır'da toplatılıyordu.

Hayat TV'nin yayını, hiçbir somut açıklama yapılmadan, "bölücü yayın yaptığı" gerekçesiyle durdurulmuştu.

Karadeniz Sahil Otobanı projesini konu alan "Son Kumsal" belgeseli, Kastamonu'da İnebolu Belediye Başkanı'nın engeline takılmış, gösterimi yarıda kestiren Başkan, filmin yönetmenlerini de "sınır dışı etmişti".

Kürtçe yayınlanan Azadiya Welat gazetesi ile, Alternatif, Gelecek, Özgür Ülke, Gerçek, Atılım gazeteleri, kimi daha ilk çıktığı gün olmak üzere, kapatılmıştı.