Gerçekler 'Zaman'la' karartılır

Fethullah hocanın gazetesi Zaman, Konya'da yaşanan ve 18 kişinin ölümüne neden olan olaydaki haberciliğiyle, gerçekleri çarpıtma 'yeteneğini' bir kez daha ortaya koydu.

soL "Gerçekler zamanla anlaşılır" sözünden türetilme bu sloganı son yıllarda sıkça görmüşsünüzdür, en azından İstanbul'da. Belli ki Büyükşehir Belediyesi'nin de sağladığı hissedilen olanaklarla özellikle belediye otobüslerinde ve tanıtım panolarında sıkça karşımıza çıkıyor. Fethullah efendi medyasının en işler yayınlarından olan, ülkenin heryerinde kurulan bedava dağıtım ağıyla da en çok 'satan' gazete iddiasındaki Zaman gazetesinin sloganı. Birçok olayı istediği gibi manipüle ederek kullanan gazete, bu 'yeteneğini' en son Konya'da gerçekleşen ve küçük yaşlardaki 18 insana mezar olan, Kuran kursu veren binanın çökmesi haberinde gösterdi.

Yaşanan üzücü olayda, bina dün sabah saatlerinde gaz kaçağı nedeniyle yaşanın patlama sonucunda çökmüştü. Son haberler, ölü sayısının 18'e çıktığını, 27 kişinin de yaralı olarak kurtarıldığını ve tedavilerinin sürdüğünü söylüyor.

'İnsani kılıf' giydirilmiş habercilik
Konuya ilişkin Zaman gazetesinin internet sitesinde verilen haberlerde ise binanın yasal durumuna ilişkin aceleci tavır ve 'gerçekleri karatma' hali gözlerden kaçmıyor. Gazete bunu attığı "Medya acıda bile irtica aradı" başlığıyla, insani bir kılıfa sokarak yapma çabasından sakınmıyor. Başlığın altındaki habere göre, "Konya'daki acı olayın ardından bir kısım çevrelerin irtica yaygarası çıkartmak istemesi tepkiyle karşılandı. Bütün Türkiye'yi yasa boğan hadise, bazı gazetelerin internet siteleri tarafından istismar edildi. 'Cemaatin kaçak kursu 18 can aldı' başlığının altına tüyleri diken diken eden yorumlar eklendi" sözleri yer alıyor.

Gazete daha sonra Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız'ın "Bu çocuklar jimnastik kursunda olsaydı yine aynı şekilde mi yaklaşacaktınız?" sözlerine yer vererek kurgusunu tamamlıyor. Bu ajitasyondan hemen sonra, "2000 yılında alınan izinle açılmış" başlığının hemen altında da, Konya Milli Eğitim Müdürlüğü yurtlardan sorumlu Şube Müdürü Sabit Çalık'ın "yurdun son denetiminin 29 Mayıs 2008'de kaymakamlık nezdinde yapıldığı" yönündeki açıklaması yer alıyor. Haberde, "Yurdun bağlı bulunduğu Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği'nin kız yurdu olarak kullanmak amacıyla ek bina yaptığı, izin için gerekli evrakları tamamladığı ve müracaatta bulunmak üzere olduğu belirtildi" sözlerine yer veriliyor.

Türkiye'de kaçak Kuran kurslarının durumu artık herkesin bilgisi dahilinde. Medyada özellikle yaz aylarında faaliyete geçen ve ailelerin dini inançlarını da sömüren binlerce kaçak kurs olduğu çokca yazılıp çizildi, dinci basının bile buna itiraz edemeyeceği çok açık. O zaman 18 genç yaştaki insanın ölümüne neden olan olayda, ister istemez gündeme gelen bu durumu biraz tahrif etmek, insani bir dil kullanmaya çalışarak gündemden uzaklaştırmak gerek. "Gerçekler zamanla anlaşılır" sloganıyla yayın yapan Zaman gazetesi tam da bu noktada devreye giriyor. Gerçekleşen olayla ilgili resmi makamlardan yapılan kimi açıklamaları hatırlatmak, başka birşey yazmaya gerek bırakmayacak nitelikte. İşte insani değer taşıyan herkesi derin üzüntüyle sarsan olayın yaşandığı Kuran kursu yurduyla ilgili açıklamalardan bazıları.

Açıklamalar Zaman'ı yalanlıyor
Konya Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin binanın 1990 yılında belge alıp erkek öğrenci yurdu olarak hizmete girdiğini, Balcılar Kasabası Kurs ve Okul Talabelerine Yardım Derneği yetkililerinin 4 ay önce kendilerine başvurarak binayı kız yurdu olarak kullanmak istediklerini söylüyor. Şahin bunun ardından, binada yapılan incelemede, deprem ve itfaiye raporlarının bulunmadığını, bu nedenle yeni çıkan yönetmelik gereği talebe izin verilmediğini ifade ediyor. Bu ifadeler nedense Zaman gazetesinin 'gerçekliğiyle' uyuşmuyor.

Konya müftüsü Mehmet Ak ise açıklamasında, binanın müftülüğe bağlı bir Kuran kursu olmadığını söylerken, binanın hemen yanında kendilerine bağlı, resmi bir yurdun bulunduğunu, çöken binadaki yurtta ne eğitimi verildiği hakkında bir bilgisi bulunmadığını kaydediyor. Konya Müftüvekili Muhammet Ünal da benzer bir şekilde çöken kız yurdunun, Diyanet İşleri Başkanlığı veya İl Müftülüğüyle hiçbir ilgisinin olmadığını söylüyor. Bu ifadelerde Zaman gazetesinin internet sitesinde kendisine yer bulamıyor.

Zaman bunu hep yapıyor
Zaman gazetesine bina için "izin için gerekli evrakları tamamladığı ve müracaatta bulunmak üzere olduğu" sözlerini kullanmak ve ancak gerekli hazırlıkların yapılmaması nedeniyle izin verilmediğini söylememek, 'yani gerçeği karartmak' daha kolay geliyor. Tabii ki, haberi okuyacak insan hemen üste verilen "Bu çocuklar jimnastik kursunda olsaydı yine aynı şekilde mi yaklaşacaktınız?" ajitasyonuyla, "acaba öyle mi?" sorusundan hızla uzaklaştırılmış oluyor.

"Acılı ailelerin acısını sömürmek" sözünün yeridir ve ailelerin acılarını manipüle ederek, gerçekleri karartararak kaçak kursları savunan Zaman gazetesine de çok yakışmaktadır. Zaman bunu hep yapıyor ve yapmaya devam edecek. Sahibinin sesi Zaman'a o güzel sözü hatırlatmakta fayda var: Gerçekler zamanla anlaşılır.

Acılı ailelere ve yakınlarına tekrar başsağlığı ve bu katliamda ihmali bulunanların biran önce yargılanması dileğiyle...