Ertuğrul Günay niçin tutuklanmıştı?

Başbakan Erdoğan’ın grup toplantısında ağlayarak yaptığı konuşmada 12 Eylül mağduru olarak Günay’ı örnek göstermesi tartışmalara neden oldu. CHP’liler, Günay’ın tutuklandığı sırada CHP’li olduğunu hatırlattı.

Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz Salı günü partisinin grup toplantısında ağlayarak yaptığı konuşmada Ertuğrul Günay’ın 12 Eylül’de yaşadıklarını anlatması tartışmalara neden oldu. 12 Eylül mağdurlarının yaşadıklarını anlatan ve referanduma destek sağlamaya çalışan Başbakan Erdoğan, Günay’ın da o dönemde çok sıkıntı çektiğini söylemiş ve "Bu zulümlerin, işkencelerin, insanlık dışı uygulamaların en yakın şahitlerinden, mağdurlarından bir tanesi de Kültür ve Turizm Bakanımız Ertuğrul Günay’dır. 12 Eylül’de hapis yatan bakanımız, vefat eden babasının cenazesine dahi katılamadı" demişti.

“Avukatı bendim”

Erdoğan’ın bu çıkışının samimiyetsiz olduğunu belirten CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, “Bu sözü sıkılmadan söylemeye hakkın yok Tayyip Erdoğan. O dönemde Ertuğrul Bey'in bir avukatı bendim, diğeri de Önder Sav'dı. Sen o zaman Ertuğrul Günay'ı da tanımıyordun” dedi.

Niçin tutuklanmıştı?

Bu tartışmaların gündeme gelmesinin ardından Ertuğrul Günay da bazı televizyon kanallarına ve gazetelere röportajlar verdi. O dönemde yaşadıklarını anlatan Günay, “Sadece benden ibaret değildi ki. Parlamento sırasında bizim sıralarımızda bir dolu arkadaşımız var” dedi. Ancak AKP sıralarında oturan ve benzer şeyler yaşamış pek fazla vekil bulunmuyor.

Ertuğrul Günay 2009 yılında bir gazeteye verdiği röportajda tutuklanma sürecini ayrıntılarıyla anlatmıştı. Meclis’teki 30 vekilin imzasıyla bir bildiri yayımladıklarını anlatan Günay, “Bizim yayımladığımız bildirinin gazetelerde yer almasından iki gün sonra darbe oldu. Öte yandan biz bildiride imzası bulunan bütün parlamenterler gerekçe gösterilmeden, başka bazı CHP’liler ve öteki partilerden bazı parlamenterlerle birlikte gözaltına alındık. Bir ay sonra serbest bırakıldık” dedi.

Bundan üç ay sonra tekrar gözaltına alındığını ve tutuklandığını söyleyen Günay bunun gerekçesini de şu şekilde anlatmıştı: “Ancak belki, bu bildirinin öncülerinden birisi ve kaleme alanı olmam nedeniyle üç ay sonra yeniden gözaltına alınıp, tutuklandım. Bu kez, öğretmen kökenli bir milletvekili arkadaşımla birlikte, seçim bölgemizdeki sol grupların eylemlerine destek olmakla suçlanmaya çalışıldık” dedi. Dev-Yol’u desteklediği iddiasıyla ikinci kez tutuklanan Günay’ın, yıllar sonra verdiği bir röportajda bile Dev-Yol’un adını kullanmaktan kaçınması dikkat çekti. Günay bu iddiayı da, “Bu suçlamanın benim açımdan gerçekle en küçük bir ilgisi yoktu. Çünkü, siyasal ve toplumsal yaşamım boyunca demokrasi dışı bir arayışa en küçük bir ilgi göstermedim” demişti.

İkinci tutuklanmasında 12 ay tutuklu kaldıktan sonra mahkemenin karşısına çıkabilen Günay, 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Günay, ”Fakat insanın haklı bir neden yokken, özgürlüğünden, evinden, sevdiklerinden zorla koparılmasının doğrudan doğruya bir eziyet olduğunu ancak yaşayanlar anlayabilir” dedi. Günay’ın bu sözleri, Ergenekon davasında hakim karşısına çıkmadan iki yıldır tutuklu bulunan sanıkları akıllara getirdi. CHP’li vekiller de Başbakan’ı Ergenekon sanığı Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın da başına aynı şeylerin geldiğini söyleyerek eleştirmişti.

Günay’ın siyasi geçmişi

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Ertuğrul Günay, üniversite döneminde FKF üyesiydi. CHP Genel Merkezi’nin 50. kuruluş yılı nedeniyle açtığı yarışmada “Devlet Partisi’nden Halk Partisi’ne” başlıklı yazısıyla “birincilik” ödülü alan GÜnay, 1974-1977 arasında CHP Ordu İl Başkanlığı yaptı.

Ecevit’i CHP’nin başına geçiren bir sürecin ardından, CHP içinde ona karşı gelişen muhalefetin içinde öne çıkan isimlerden biri de Ertuğrul Günay oldu. Deniz Baykal ve taraftarlarının Ecevit’e karşı çıktıkları 1976 yılındaki kurultayda, Baykalcıların kurultay başkan adayı Ertuğrul Günay’dı. 1977-1980 döneminde Ordu Milletvekilliği yapan Günay, o dönemde Meclis’in en genç üyesiydi.

CHP’nin en solundaki milletvekillerinden biri olarak kabul edilen Günay, 12 Eylül askeri darbesinden sonra da, Dev-Yol ile ilişkisi olduğu iddiasıyla tutuklandı ve 1 yıl kadar hapis yattı. 1980′den sonra SHP’de Ankara İl Başkanlığı (1986-1987) ve Genel Sekreter Yardımcılığı (1990-1991) görevlerinde bulundu.

CHP’nin siyasal yaşama yeniden dönmesinin ardından CHP’de yer görev aldı. 9 Eylül 1992′den 1994 sonuna kadar CHP’nin Genel Sekreterlik görevinde bulunan Günay, 1999 genel seçimlerinde CHP’nin TBMM dışında kalması üzerine genel başkanlığa aday oldu. Parti yönetimi ile görüş ayrılıklarının sürmesi üzerine CHP’den ihraç edildi. 2007 Milletvekili Genel Seçimleri öncesinde AKP’ye geçti.

(soL - Haber Merkezi)