soL (HABER MERKEZİ) Ergenekon Davası'na bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, "davanın sanıkları Muhammet Yüce ve Selim Akkurt'un dinlemeye alınmış telefon görüşmelerinde tespit edilmiş olan, gazetecilere ve siyasetçilere yönelik suikast planlarıyla ilgili herhangi bir idari ve kolluk önlemi alınıp alınmadığı, bu yönde bir soruşturma yapılıp yapılmadığı"na ilişkin bilgi verilmesi yönündeki talebine, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden cevap geldi.
Cevap yazısında, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından çıkar amaçlı bir suç örgütüne yönelik yapılan çalışmalar sırasında, bazı örgüt mensuplarının Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve gazeteci-yazar Fehmi Koru'ya yönelik silahlı eylem hazırlığında oldukları yönünde "teyide muhtaç bilgiler" edinildiği belirtildi. Yazıda ayrıca, "bilgi edinilmesi ve gerekli çalışmaların yapılması için 5 Ekim 2007 tarihinde istihbarat ve terörle mücadele şube müdürlükleri ile Ankara ve Diyarbakır emniyet müdürlüklerine konunun bildirildiği" ifade edildi.
Ankara ve Diyarbakır emniyet müdürlüklerinin suikast planlarıyla ilgili olarak kendilerine ulaşan "teyitsiz bilgiler" doğrultusunda araştırma ve önlem alma gibi faaliyetleri yerine getirip getirmedikleri konusunda herhangi bir bilgi verilmedi.
Ergenekon iddianamesindeki suikast planları
Ergenekon iddianamesinin tam metninin geçtiğimiz Temmuz ayında kamuoyuna açıklanması ve davanın başlamasıyla, "Ergenekon"un uzun bir suikast listesinin olduğu ve farklı kesimlerden birçok kişiye suikast planlanlandığı, gündemin ilk sıralarını işgal etmişti. İddianamede, Kuvva-i Milliye Derneği'nin genel merkezinde bulunduğu söylenen bir belgeye göre, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan veya AKP'den herhangi birinin Cumhurbaşkanı olması durumunda" Fener Patriği Bartholomeos, Ermeni Patriği Mutafyan ve İshak Alaton'a, "Ergenekon operasyonuna misilleme olarak" Tayyip Erdoğan'a ya da Emniyet İstihbarat Daire Başkanı'na suikast planlanlandığı yer aldı.
İddianamede suikast yapılacağı iddia edilen diğer kişiler ise Orhan Pamuk, Osman Baydemir, Ahmet Türk, Sebahat Tuncel ve Fehmi Koru idi.
Planları gören neye-kime ikna oluyor?
Ergenekon operasyonlarının son dalgasında yaşanan tutuklamalarla ortaya çıkan suikast planı enflasyonunda Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız'ın da adı geçmiş, Ergenekon'un hedefindeki isimlerden birinin de Balkız olduğu söylenmişti. Zaman gazetesinin "belgeleri gören ikna oluyor" konulu haberine konuk ettiği Ali Balkız, Özel Harekât Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin'in evinde ele geçirildiği öne sürülen ve Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Kazım Genç ile birlikte kendi adının da yer aldığı belirtilen suikast listesi ilk ortaya çıktığında inandırıcı bulmadığını, fakat iki hafta önce savcı Zekeriya Öz ile buluşmasında kendisine "Ergenekon belgeleri" gösterilince "dehşete düştüğü"nü söyledi.
İddianamenin "en güçlü kanıtı" Ergenekon Lobi belgesi ne durumda?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaşan bir diğer yazı da, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından gönderildi. Kurumun, "Ergenekon Lobi Belgesi"nin gizlibelge ve cdgbim adlı internet sitelerinde yayımlanıp yayımlanmadığına ilişkin yazısında, internet sitelerinin geçmişe dönük içerik bilgilerinin tutulmadığı bildirildi. Söz konusu sitelerin içerik ve yer sağlayıcısıyla, istenilen bilgilerle ilgili olarak irtibata geçilmesi gerektiği belirtilen yazıda, gizlibelge sitesinin yer sağlayıcısının ABD'nin Arizona eyaletinde bulunduğu, cdgbim adlı sitenin ise yer sağlayıcısının Türk Telekom olduğu ve adresinin İstanbul Beykoz'da kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirildi.
Ergenekon davasında mahkemeye daha önce de Milli İstihbarat Teşkilatı'ndan (MİT) bir yazı gelmiş, sanıklardan Muzaffer Tekin'in ofisinde ele geçirilen ve Tekin'in bir internet sitesinden edindiğini söylediği "Ergenekon Lobi Belgesi"nin, 2001 yılından beri internet ortamında bulunduğunu açıklayan MİT, "Aydınlık Dergisi'nin 01.04.2001, 12.05.2001 tarihli sayıları, Yeni Şafak gazetesinin 30.04.2001-01.05.2001 tarihli köşe yazılarında haber konusu yapıldığı, söz konusu belgelerden konuya ilgi duyan çevreler, haber kuruluşları tarafından bilgi sahibi olunduğu bilinmektedir" demişti.
Ergenekon davasındaki birçok sanığın tutuklanması "Ergenekon"un yeniden yapılandırılmasıyla ilgili çalışmaları anlattığı iddia edilen "Ergenekon Lobi Belgesi" nedeniyle gerçekleşti ve 2 bin 455 sayfalık Ergenekon iddianamesinin önemli bir bölümünde, örgütlenmeye kanıt olarak, "Ergenekon Lobi Belgesi"nin bir kısım sanıkların evinden çıkması gösterildi. Ancak sanıkların, bu belgenin yıllardır internet ortamında bulunduğunu söylemeleri üzerine, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de durumu MİT'e sormuş, MİT'in söz konusu bilgi yazısı üzerine nöbetçi mahkeme, eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hurşit Tolon hakkındaki "kuvvetli suç şüphesinin ortadan kalkması" gerekçesiyle tahliyesine karar vermişti.