Erdoğan’a hakaret davasında fişleme skandalı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri iddiasıyla 17 kişi hakkında açılan davada hakim, vereceği cezaları belirlemek için Emniyet’ten sanıklara ilişkin fişlemeleri istedi. Ara karar olmadan talepte bulunan hakim, hangi eylemin ‘masum’ olup olmadığını da polisin kanaatine bıraktı.

Elif Örnek - soL

Eskişehir’de katıldıkları bir eylemde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettikleri gerekçesiyle 17 kişi hakkında açılan davada bir skandal yaşandı. Hakim sanıklarla ilgili karar almak için Emniyet’ten fişlemeleri istedi.

Hükümetin sağlık uygulamalarını protesto etmek amacıyla 19 Şubat 2012’de düzenlenen yürüyüşün ardından yapılan basın açıklamasında “IMF uşağı Tayyip Erdoğan”, “Patronların uşağı Tayyip Erdoğan” şeklinde slogan attıkları iddiasıyla 17 kişi hakkında “kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret” suçlamasıyla dava açıldı.

Eskişehir 4. Sulh Ceza Mah­kemesi’nde görülen davada hakim Kemal Karanfil, ara karar olmadan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne ilginç ifadeler içeren bir yazı yazdı ve sanıklar hakkındaki fişlemeleri istedi.

Kararı yargıya değil polise bıraktı
“Sanıkların kişilik özelliklerinin tespiti açısından masum yasal toplantı ve gösteri yürüyüşleri dışında kolluk güçlerine taş, sopa v.s ile saldırı, işgal, molotof atma, yol kapatma ya da bu eylemlere tahrik kışkırtma gibi eylemlerinin olup olmadığının tespit edilerek” bildirilmesi istenilen yazıda hangi eylemin “masum” hangi eylemin “masum olmadığı” kararı yasalara değil, polisin kanaatine bırakıldı. Hakimin talebine Güvenlik Şube Müdürlüğü yanıt verdi.

Sabıka kaydı yerine 23 sayfalık fişleme
Polisin sanıklar hakkında gönderdiği 23 sayfalık fişlemede, 17 kişinin gün gün saat saat katıldığı basın açıklamaları, eylem ve toplantıların dökümü dava dosyasına girdi. Sanık avukatları hakimin ara karar vermeden Emniyet’e yazı gönderdiğini, fişlemelerin dava dosyasına girmesiyle öğrendi.

Ara karar almayarak sanık avukatlarının talebe itiraz yolunu kapatan ve sağlıklı savunma yapmalarını engelleyen hakim, sanıkların ceza almadığı, dolayısıyla Emniyet’in yasal olarak tutamayacağı bilgileri talep etti. Hakim Karanfil, “sanıkların suça meyilli olup olmadıklarına ilişkin araştırma”da da usullerin dışına çıktı. Yargılanan kişilerin sabıka kayıtlarını istemesi gereken hakim, bunun yerine sanıkların ceza aldığı hiçbir eylemi yani sabıka kayıtlarını içermeyen fişlemeleri aldı. Dava dosyasına konulan fişlemelerde, sanıkların birçoğunun yargılandığı ve beraat ettikleri bir dava da yer aldı.

Reddi hakim talebi
Karanfil’in yargılanan kişilerin masumiyet karinesini ihlal ettiğini ve tarafsızlığını yitirdiğini belirten avukatlar, Cuma günü yapılan duruşmada “reddi hakim” talebinde bulundu. Ceza hukuku terminolojisini kullanmak zorunda olan hakimin “masum olanlar dışındaki toplantı ve gösteri yürüyüşü” ifadesiyle polise “Sen bir eleme yap” dediğini belirten sanık avukatları duruşmada “Bir şeyin suç olup olmadığına yargı karar verir” hatırlatması yaptı. Fişlemelerde yer alan eylemlerin yargılamaya muhtaç olduğunu belirten avukatların reddi hakim talebi kabul edilmedi. Mahkemenin talebi reddetmesine itiraz edilecek.

‘Dayakçı kocaya ceza verilmesin’ demişti
Hakim Karanfil, eşini döven kocanın karısı tarafından affedilmesine karşın ceza almasına karşı çıkmasıyla gündeme gelmişti.
Karanfil kanun maddesinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Hakim Karanfil “Gelin mübarek Ramazan’da birbirinizi affedin” sözleriyle sanıkları ikna ettiği bir kavga davasını da düşürmüştü.