Erdoğan bütçe görüşmelerinde de öğrencilere çattı!

Başbakan Erdoğan, Meclis Genel Kurulu'nda yapılan bütçe görüşmelerindeki konuşmasında Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı Kayseri'deki yolsuzluk iddialarına yanıt verirken, üniversitelilere de "illegal örgüt üyeleri" suçlamasını yineledi.

Başbakan Erdoğan'ın Genel Kurul'da yaptığı konuşmanın satırbaşları şöyle:

"Görüşmelerin yapıcı bir ortamda geçmesini temenni ediyorum. Sayın Başkan, değerli milletvekileri 2001 Bütçesi'nin temel özelliklerini Maliye Bakanımız açıkladı. Ben ayrıntılara girmeyeceğim. Üretimi, yatırım, ticareti, ihracatı eşitleyen bir bütçe. İşçi, emekçi, öğrenci, yatırımcı ve sanayicileri gözeten, tüketicileri rahatlatan bir bütçedir. Yarınları tasarlayan, geleceği düşünen bir bütçedir. Seçim nedeniye popülizme başvurmayan bir bütçedir. Seçim ekonomisi ve popülizm, açık açık milletin kaynaklarını çarçur etmektir. Siyaseti kendileri ve yakın çevresi için bir gelir vasıtası görenler, MB'ye talimat verip para batırmaları gördük. Seçim ekonomisini AK Parti ortadan kaldırmıştır.

Enlasyon bu ülkede 3 haneli rakamlara yükseldi, milletin beli büküldü. Adeta kaşıkla verilen kepçeyle alındı. Yüzde 30 seviyesinde aldığımız enflasyon, 2010 yılı Kasım ayında yüzde 7.

Sabah söylediğini akşam yalanlamakla, iktidara gelmek için pervasızca atıp tutanlar, ilkeleri rafa kaldıranlar, aynada kendilerine baktıklarında milletin aynasında mahçup olurlar. Birileri bugün hala siyaseti, bir yolsuzluk, bir kayırma olarak görenler var. AK Parti siyaseti temize çeken bir partidir. Siyaset ile popülizmi birbirinde ayıran bir partidir AK Parti. Bizim siyaset anlayışımız, 8 yıl önce bu ülkeye egemen olan siyaset anlayışından farklıdır.

İnanmayanlar varsa, onlara Balkanlar'da, Ortadoğu'da, Afrika'daki Türkiye algısını iyi okumalarını öneriyorum. Trabzon'da, Sivas'ta, Bingöl'de gördüğüm heyecanı Berlin'de, Brüksel'de, Saraybosna'da gördüm. 8 yıldır benim gurbetçi vatandaşım, kardeşim göğsünü gere gere Türk vatandaşı olduğunu söylüyor. Cebindeki parasını, pasaportunu gururla taşıyor.

1'in yanına altı sıfır koyan kimlerdi? Dün sivil toplum örgütleriyle yaraları saran, yani veren, elini uzatan bir Türkiye var, yeni bir Türkiye var. Diğer ülkelere yaptığımız yardım yıllık 700 milyon doları aşıyoruz. Yerelde de, küreselde de güçlüyüz. Değerli arkadaşlarım, sloganlarla, içi boşaltılmış kavramlarla hareket etmiyoruz. Milliytçilik, ülkenin itibarını büyütmektir, proje üretmektir, ekonomiyi geliştirmektir. Milli kültürü, bizi biz eden değerli yaşatmaktır. Okul açmak, hastane inşa etmek, hızlı tren hatlarını döşemek, evleri doğalgazla buluşturmak, aydınlık bir Türkiye var. Görür de bir teşekkür edersiniz, onu da etmiyorsunuz ama... Bölünmüş yollar var, bu yollar 153 milyon saat tasarruf sağlıyor, tasarruf edilen para vatandaşımın cebinde kalıyor.

İstanbul'u, Bursa'yı, Sivas'ı hızlı trenle buluşturmak için çalışıyoruz. Ankara-Konya hızlı trenle kavuştu. Türkiye'nin denizlerini keşfetmesini sağladık.

Sağlık hizmetini ülkenini dört bir yanına yaydık. Milliyetçilik budur, sadece Türkiye için değil, nerede ata yadigarı, kültürel miras varsa, Afganistan, Saraybosna, bunu onarıyoruz.

8 yılda 20 milyar dolar tutarında modernizasyon projesi yürüttük. Artık Türkiye kendin piyade tüfeğini seri olarak üretmeye başlıyor. İnsansız hava aracının prototipine başladık. Türkiye, dünyada ABD ve İsrail'den sonra insansız hava aracı üreten 3. ülke. Kendi imalatımız olan Göktürk uydusunu 2012'de uzaya gönderiyoruz, uçaklarımız, Sikorsky helikopterlerimiz yerli sanayi tarafından ülkemizde modernize ediliyor.

Elinde aslı astarı olmayan belgeleri sallayanlara, yerel seçimlerde İstanbul adayı olan Kılıçdaroğlu, bana diyor ki yargılansaydın, bir şey bulamazsın, bugüne kadar açtığın bütün dosyaların içi boş çıktı boş.

Ben burada bir şeyi daha ifade etmekte fayda görüyorum. Yine İstanbul Büyükşehir Başkan adayıyken, fakirlere ayda 600 lira maaş bağlayacağını ifade ettiniz.

Hadi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, fakirlere 600 lira versin. Hadi yap. Bekara karı boşamak kolay, işi yap işi. Senin belediye başkanın hadi yapsın. Biz ülke yönetiyoruz ülke, öyle kuru kuruya buraya bu kadar vereceğiz deme. Hadi ver 600 lira."

Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk iddialarına yanıt
Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı konuşmada gündeme getirdiği Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ndeki yolsuzluklarla ilgili iddialara da yanıt verdi: "Bir dosyadan daha bahsettin. Hemen irtibatı kurdum. Benim belediye başkanım o kişiyle ilgili hemen anında davayı açmış. Şikayeti hemen ortaya koymuş ve 27.06.2007 tarihinde yazılı şikayetle, Hacı Ali Hamurcu’yu yolsuzluktan dolayı şikayet etmiş.

Bu şikayeti AK Partili belediye başkanı yapmıştır. 20 gün sonra yakalanmış. Üç kere ifadesi alınmıştır. Bütün ifadeler dosyasında mevcuttur. Adı geçen şahıs 6 yıl cezaya mahkum olmuştur. Şu anda bu zat hapiste. Gene çaktın. Devamlı yaptığınız iş bu.

Bağırmak, çağırmakla benim sesimi kesemezsiniz. Benim sesimi millet keser.

Yolsuzluğun olduğu yerde, 13. 375 kilometre bölünmüş yol olurmuydu? Hızlı tren hatları olur muydu? 160 bin derslik olur muydu? 1807 sağlık tesisi, 263 hastane, 224 ek bina olur muydu? Adalet sarayları noktasında, cumhuriyet tarihinde 597 bin metrekare inşa edilmiş. Bizim inşa ettiğimiz yaklaşık 2 milyon metrekare. İnşası devam edenler bittiği zaman 3 milyon metrekare oluyor. Sadece tüm Türkiye’deki adalet saraylarının kapalı alanlarının tamamına, çağlayan ve kartal’da yapılanlar daha fazla.

Temenni ederiz ki o beklenen adalette gerçekleşsin. Biz geldiğimizde sadece 9 şehirde doğalgaz vardı. Şimdi 66 şehirde var. 460 bin konut inşa edildi konut. Burada benim vatandaşım var. Bu kaynaklar, diyorum ya üç tane beş tane koyun güdemeyen bu ülkeyi yönetemez. Anlamaz bu işlerden. Ben size bir şey söyleyeyim. Göreve geldiğimizde IMF’ye borcu 26 milyar dolardı. Şu anda kalanı 6 milyar dolar. Bitmedi. Merkez Bankası’nın döviz rezervi 27.5 milyar dolar. Şimdi 79 milyar dolar oldu.

Sosyal yardımlarda ciddi adımlar attık. Bu adımları atmamız gerekiyordu. Tarımda çiftçilere verdiğimiz destek 36 milyar TL. Yolsuzluğun olduğu yerde çiftçi alın terinin karşılığını alamazdı. Benim çiftçim Ziraat Bankası’ndan yüzde 59 faizle kredi alıyordu. Kim vardı iktidarda? Merhum Ecevit başta değil miydi? Şu anda aynı Ziraat Bankası, düşürdü düşürdü 0 ile 12 arasında değişiyor. Bak burada. Bağırmakla çağırmakla benim sesimi kesemezsiniz. Benim sesimi bu ülkede sadece millet keser.

AB ülkelerinden, AR-GE harcamaları noktasında, milli gelire oranı 2003’te 4,8 seviyesindeydi, şu anda binde 8,5. AB ülkelerinden, Bulgaristan’da bu oran 4,9, Letonya’da 6,1, Slovakya’da çok daha düşük. Avrupa’da argeye ayrılan pay düşüyor. Bizde hızla artıyor. 2002’de harcanan rakam 2,9 milyar dolarken, 2009’da 8,5 milyar dolara çıktı.

Dünya krizden kurtulmak için, yoğun bir mücadele içinde. Türkiye’nin nasıl bir performans sergilediğini arkadaşlarım ifade etti. Şunu söylemek istiyorum. Bölgesel ve küresel meselelerde olduğu gibi, küresel ekonomi noktasında dünyaya söyleyeceklerimiz, önerilerimiz var.

Türkiye şu anda dünyanın en büyük 17. ekonomisi. Biz geldiğimizde 26’ydı. Biz uyarılarımızı yaptık. Burada sayın başkan bir şey kaçırdı. 1980 falan dedi. O günden bu yana zaten Türkiye burada var. Biz de geldiğimizden G-20’ye katıldık.

Şu anda da küresel krizin etkilerinin yavaşladığı bir süreçte, yeni ve büyük krizlerin yaşanmaması için yeni tedbirlerin alınması gerektiğini ifade ediyoruz.

Bütçe açığı ve borç stoku risk olarak ortaya çıkıyor. Türkiye ekonomisine ilişkin 8 yıl boyunca, küresel ekonomide her şey iyi gidiyor. Sıcak para var. Dolayısıyla Türkiye bu iyi gidişten etkileniyor. Türkiye’nin kendi imkânlarıyla, hızlı şekilde büyüyeceğine inanmak istemeyenler, bunu harici etkenlerde aramayı ısrarla sürdürüyor.

Bugün hala küresel krizin hala teğet geçmediğini ifade edenler var. Az önce sayın Kılıçdaroğlu tebrik ediyorum. Küresel kriz yok dediler. Tebrik ediyorum. 2010 yılının ilk üç çeyreğine baktığımızda, Avrupa’da ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olma başarısını gösterdi."

Öğrencilere çattı
Başbakan Erdoğan, AKPyi protesto eden üniversitelilere dönük ağır suçlamalarını sürdürerek "Biz yumurta atanlar, illegal örgüt mensupları derken kuru kuruya atmıyoruz, hepsinin belgesi var. Biz Dolmabahçe'de gençlerimizle de toplanacağız. Davetli olan yere gidilir, davetsiz yere gidilmez. Öğrenci olsa da davetli olan yere gidilir. İşte kimliğin oluşumu orada başlıyor. Kalkıp taş atmakla, molotof kokteyli atmakla olmaz" dedi.

(soL - Haber Merkezi)