Engin Çeber davası başladı

Engin Çeber'in cezaevinde işkenceyle öldürülmesiyle ilgili dava süreci bugün Bakırköy 14. Ağır Ceza'da başladı. Davada yargılanan altmış sanıktan kırk beşi duruşmada yer aldı. Duruşmaya ara verildi.

soL (HABER MERKEZİ) Gördüğü sistematik işkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber'in ölümüne neden olduğu iddiasıyla yargılanan polis, gardiyan ve jandarmalardan polisler hariç diğer sanıkların yargılanmasına başlandı. Şu an devam eden duruşma Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Davaya İstanbul Ankara, Diyarbakır, Mersin, Bitlis, Şırnak, Mardin, Van ve Eskişehir Baroları'ndan bine yakın avukatın müdahil olmak için yetki belgesi verdiği belirtildi.

Demokratik kitle örgütleri de müdahil oluyor
Sabah 10.30'da başlayan dava öncesinde Engin Çeber'in yakınları, meslek örgütleri ve siyasi parti temsilcileri Bakırköy Adliye Sarayı önüne gelerek basın açıklamalarında bulundular.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi yaptığı açıklamada, işkenceye, işkence sebebiyle ölüm ve yaralamalara karşı oldukları için adliye önüne geldiklerine dikkat çekerken, işkenceyle ilgili yasal düzenlemelerin gevşek olduğunu dile getirdi. İşkenceye karşı cezai yaptırımların caydırıcı olmadığını söyleyen Çelebi, İzmir'de polis kurşunuyla ölen Baran Tursun'un ailesi gibi polis şiddeti mağdurlarının davaya destek vermesinin önemine değindi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Sami Evren görülen davanın toplum açısından utanç verici olduğunu belirterek işkenceden bir insanın öldürülmesinin ve suçun cezasız kalmasının diğer bir utanç verici durum olduğunu vurguladı. Evren "işkenceye sıfır tölerans" gösterilmesini istediklerinin altını çizdi.

İşkence suçu iddianamede yok
Çeber'in avukatlarından Taylan Tanay yaptığı açıklamada, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "işkenceye sıfır tölerans" söyleminin bu davada sınanacağına dikkat çekti. Tanay, Türkiye'deki işkence davalarının genel olarak benzer seyirlerde gerçekleştiğini söyleyerek Çeber davasında sanıkların "işkence" suçundan yargılanmadığını, polislerin eziyet suçundan, jandarmaların ise kasten yaralama suçundan yargılandıklarının altını çizdi. Yargılanan altmış sanıktan elli altısının tutuksuz yargılandığını belirten Tanay, kamuoyunun ilgi gösterdiği davalarda katılım sağlamanın zor olduğunu söyledi.

Ellerinde işkenceye ve sanıkların suç işlediklerine dair ciddi veriler olduğunu söyleyen Tanay, asıl gücün basının ve halkın ilgisi olduğunu, ilginin devam ettiği sürece duruşmanın seyrinin olumlu gelişeceğine dikkat çekti. Çeber'in ailesi ise yaptıkları konuşmada kamuoyunun desteğiyle sürecin bugüne ulaştığını ancak kendilerine yapılan baskıların devam ettiğini belirtti.

Avukatlar sürece aktif olarak katılacak
Çağdaş Hukukçular Derneğinin, DİSK, KESK, Türk Tabipler Birliği ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirdiği basın açıklamasında Çeber'in tıpkı kendisi gibi bir haksızlığa uğramış olan Ferhat Gerçek'i vuran polisin tutuklanmamasından, adaletin yerine gelmemesinden yakındığına dikkat çekildi. Çeber'in yakalanmasından hastaneye götürülmesine kadar olan süreçte iddianamede de görüleceği gibi, her şeyin işkencenin sistematik bir şekilde yürütüldüğünü gösterdiği söylendi. Açıklamada, "Bugüne kadar cezaevinde, karakolda, sokakta yaşanan işkence vakalarının çokluğu, bu vakaların faillerinin yargılanmamış olması ve cezasız kalması düşünüldüğünde işkencenin sitemli bir devlet gerçeği olduğu yüzümüze çarpıyor. Şimdi bu tabloya cinayetin adını işkence koymayan savcının da dahil olduğu görülmüştür" dendi. Avukatlar bugün mahkemenin işkence karşısındaki tavrını izleme imkanları olacağına değinerek "Bizler Çağdaş Hukukçular olarak yalnızca izlemekle kalmayacak ve yargılamanın devamında aktif görev alacağız" dendi. Açıklamaların duruşma başlarken, basının adliyeden uzaklaştırılması dikkat çekti. Avukatların bir bölümünün duruşmaya giremediği öğrenildi.