‘Devrimci Karargah kararı bozulmalı’

Anayasa Mahkemesi, Devrimci Karargah davasına delil olarak eklenen MİT’in fişleme raporunun “özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği” kararını verdi. soL’a konuşan dava avukatı Ercan Kanar, Yargıtay aşamasında olan Devrimci Karargah davası kararının AYM’nin bu kararı doğrultusunda bozulması gerektiğini söyledi.

Selin Asker - soL

Devrimci Karargah davasında dosyaya “delil” olarak dahil edilen MİT raporunu Anayasa Mahkemesi kabul etmedi. AYM, 17 kişi hakkında fişleme bilgilerini içeren raporun “özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğine” karar verdi. Bu karar, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2 yılı aşkın süren ve 19 Temmuz’da yargılananlar hakkında ağır mahkumiyet kararlarıyla sonuçlanan Devrimci Karargah davası kararının Yargıtay aşamasını etkileyebilecek.

Anayasa Mahkemesi’nin dava dosyasına girmesini aykırı bulduğu 17 Mart 2011 tarihli MİT raporu, aralarında avukat Özcan Kılıç, gazeteci Mehmet Güneş’in de bulunduğu birçok ismi davanın sanığı haline getirmiş, bir avukatın kızının doğum gününe kadar varan fişleme bilgilerini de içermişti. Bu raporu Anayasa Mahkemesi’ne götüren dava avukatı, mahkemenin kararını olumlu ancak yetersiz bulduğunu ifade etti.

‘Karar eksik ama önemli’
soL’a konuşan dava avukatı Ercan Kanar, AYM’nin rapor hakkında yalnızca Anayasa’nın 20. maddesini ihlal ettiği yönünde karar verdiğini belirterek “Eksik bir karar ancak tek bir maddeden ihlal görmesi ve MİT hakkında bu kararı vermesi önemlidir. Bu kararla AİHM’e de gidebiliriz. Dava henüz Yargıtay aşamasında ve Yargıtay’ın bu MİT raporu davada delil olarak kullanıldığı için bile kararı bozması gerekir” dedi.

Dava avukatını da fişlediler
MİT raporunda adı geçen dava avukatı Gülizar Tuncel de soL’a yaptığı açıklamada, söz konusu raporda eşinden çocuğunun ismine, hangi tarihte evlendiğinden örgütsel ilişki içerisinde olduğuna ilişkin hakkında birçok iddia yer aldığını belirterek kendi adına da itirazda bulunacağını vurguladı.

Ergenekon’da da MİT raporu
MİT raporları yalnızca Devrimci Karargah davasında değil birçok operasyonel davada da “delil” olarak kullanıldı. MİT, Ergenekon davasına da Tuncay Güney’le ilgili gönderdiği raporda “psikolojik sorunları olan, güvenilmez, para düşkünü” ifadeleri kullanmıştı. MİT, davaya delil üretecek nitelikte şemalar da hazırlayarak mahkeme dosyasına dahil edilmesini sağlamış ve hatta dönemin MİT müsteşarı Emre Taner’in savcı Zekeriya Öz’e “Ergenekon örgütü” iddiasına ilişkin rapor ve belgelerini gönderdiği de ortaya çıkmıştı.