Demirtaş: 'Temiz eller' değil, siyasi rekabet

Ankara ve İstanbul'da yürütülen soruşturmalarda bakanların çocukları ve üst düzey bürokratların gözaltına alınmasını değerlendiren BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Yürüyen şey temiz eller operasyonundan çok bir siyasi rekabete benziyor" dedi.

ANF'nin haberine göre, BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gündeme ilişkin gazetecilerle bir araya geldi. İstanbul’da yürütülen yolsuzluk operasyonlarını desteklediklerini belirten Demirtaş, "Bu operasyonları destekliyoruz. Hırsızlık, yolsuzluk, ahlaki çöküntü nerede varsa üstüne gidilmelidir. Ucu kime dayanırsa dayansın gereği yapılmalıdır. Siyasi yönü bir yana ortada hırsızlık varsa hesabı sorulmalıdır.

Hükümete yakın çevrelerin ihaleleri rüşveti konuşuluyordu. Bunların soruşturulması için parlamentoda gündeme getiriyorduk ancak bu ciddiye alınmıyordu. Operasyonun siyasi amacını bu aşamada tartışmak istemiyoruz. Bakan, işadamı, bürokrat yakınlarının usulsüzlüklere bulaştığı yönünde ciddi iddialara var. Hükümete düşen bu iddiaların soruşturmasını ve güvenliğini sağlamaktır. Soruşturmanın önünü kesmek zan altında bırakır.

Vatandaşa simit hesabı yapan bir başbakan bunların hesabının sorulmasına izin vermeyecek mi?. Bakan da olsa çocukları da olsa gereği yapılmalıdır. Kimin ismi geçerse geçsin fezlekeler derhal parlamentoya getirilmeli. Dokunulmazlıkların kaldırılmasını BDP olarak destekliyoruz. Gerekirse 550 milletvekilin dokunulmazlığını kaldıralım. Yolsuzluklar ciddi bir şekilde soruşturulsun" şeklinde konuştu.

'Cemaat-AKP kavgası bizi ilgilendirmez'
Operasyonu yürüten emniyet müdürlerinin görevden alınmasını eleştiren Demirtaş, "Ortada hırsızlık yapıldığına dair ciddi iddia var iken soruşturmayı yürüten emniyet amirlerini görevden almak soruşturmaya müdahaledir" dedi.

Bakanların gerekirse istifa etmeleri ve dokunulmazlıklarının kaldırılarak şeffaf hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Demirtaş, "Kim bu olayı kapatmaya çalışırsa izin vermeyeceğiz. Parlamentoda derhal araştırma komisyonu kurulmalıdır. Bu daha buzdağının görünen yüzüdür.

Türkiye’nin her yerinde bu tür çirkinlikler vardır. Cemaat-AKP kavgası bizi ilgilendirmez. Biz milletin parasını çalanlardan hesabını soruyoruz. Van’da üşüdüğü için elektrikleri kesilen Vanlıların konteyner hakkı yok diyen bir devlet diğer taraftan trilyonları götürenleri koruyamaz. 34 çocuğu savaş uçağıyla katleden devlet, trilyonları kaçakçılıkla götürenleri koruyamaz. Hükümet soruşturmaya müdahale etmemeli. Namusu, vicdanı, ahlakı olan herkes savcısıyla, hakimi ve siyasetçisiyle bu yolsuzlukların peşine düşmelidir"diye konuştu.

Operasyonlarla ilgili hükümetin sessiz kalma tavrını da eleştiren Demirtaş, "Hükümet yolsuzluklardan rahatsızsa iki gündür neden sesiz kaldı. Hükümet bir an önce çıkıp bu operasyonun önünü açtığını açıklaması lazım. Yürüyen şey temiz eller operasyonundan çok bir siyasi rekabete benziyor. Halen bu ülkede açlıktan soğuktan ölen yurttaşlar ardır. Halen bu ülkede milyonlarca çocuğun ayağında giyecek ayakkabısı yoktur. Ama 5 milyon doları ayakkabı kutusunda saklayan genel müdürler vardır. Artık AKP açısından halka hesap vermenin saatleri başlamıştır" şeklinde konuştu.

‘Öküz öldü ortaklık bozuldu’
Hükümet ve cemaat arasında yaşanan gerilimin çözüm sürecini etkileyebileceğini kaydeden Demirtaş, “Cemaat resmi bir organizasyon ve yasal bir organizasyon değil.

Cemaat üyesi dediğimiz kişinin bir yere kaydı yok. Hangi savcı, hangi vali cemaatçidir, bunu bilemeyiz. Bunları atayan hükümettir. ‘Bu süreci cemaat bozuyor, hükümet mağdurdur’ yaklaşımını kabul etmiyoruz. Olup bitenlerin sorumlusu hükümettir. Cemaat onların kontrolünde koalisyon yaptığı bir sivil güçtür. Hamisi AKP’dir. Onların yapacağı olumsuzluk AKP’ye mal olur. Cemaat kim bilemeyiz, sivil bir yapıdır. Bu haliyle çözüm sürecinin de her gün zora girdiği doğrudur. Bunun temiz eller operasyonuna dönüşmesini bekliyoruz.

BDP tavrını hak ve adaletten yana koymuştur. Cemaatin de yolsuzluklara karıştığı olmuş olabilir. Biz cemaat ve AKP’den yana tavır koymak zorunda değiliz. Savcı ve polis operasyonu dikkatli yürütmüş. Haberim yoktu, komplo yapılmış demek doğru değil. Operasyonu kapatmaya çalışmak kapatmaya çalışanları da beraberinde götürür" dedi.

Yolsuzluk soruşturmasının başında bulunan Savcı Zekeriya Öz’ün görevden alınmasını, soruşturmaya müdahale olarak algıladıklarını ifade eden Demirtaş, "Zekeriya Öz kendi atadıkları savcı. Kendi isot tarlalarına girince bağırmaya başladılar. Hükümetin bu işlerden el çekmesi lazım. Öküz öldü ortaklık bozuldu.

Cemaat ve hükümet bugüne kadar rantı paylaşılıyordu. Bu gerilim hayıra vesile oldu. Siyasi sonucu ne olur bizde yakından takip ediyoruz. AKP artık eskisi gibi rahat olmayacaktır” dedi.