Son olarak birkaç gün önce Cumhurbaşkanlığı tarafından Hasan Aydemir adlı vatandaşa bir internet sitesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili yazdığı yorumlardan dolayı dava açıldığı basında yer almıştı. Aydemir'in bürosuna baskın düzenlenmiş ve bilgisayarına el konulmuş, cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle 4 yıla kadar hapsi istenmişti.
"Biz dava açmadık"
Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanlığı dün yaptığı açıklama ile Cumhurbaşkanlığı tarafından böyle bir dava açılmadığını ifade etti. Yapılan açıklamada, basında çıkan haberlerde belirtildiğinin aksine Antalya’da emlakçılık yapan Hasan Aydemir adlı şahsa bir internet sitesine yazdığı yorum nedeniyle hakaret davasının Cumhurbaşkanlığı’nca açılmadığı belirtildi.
Açıklamada, "Sayın Cumhurbaşkanımız düşünce ve ifade hürriyetine büyük önem vermekte ve kendilerine yöneltilen eleştirileri de anlayışla karşılamaktadır. Ancak bu gerçek, devletin başı olan ve bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı’na hakaret edilmesine göz yumulmasını gerektirmediği gibi ilgili kurumların görevlerini yerine getirme zorunluğunu da kaldırmamaktadır. Diğer hakaret suçlarından farklı olarak, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçu Türk Ceza Kanunu’nun ‘Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar’ başlıklı bölümünde düzenlenmekte Cumhurbaşkanı’nın şahsının değil, devletin saygınlığının korunması amacıyla düzenleme yapılmasının sonucu olarak, bu suçtan dolayı soruşturma yapılması ve dava açılabilmesi için şikâyete de gerek bulunmamaktadır. Bu sebeple, sayın Cumhurbaşkanımızın habere konu kişiye karşı dava açması söz konusu olmadığı gibi, yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nca fail hakkında sadece haberde aktarılan sözler sebebiyle dava açıldığı iddiası da gerçekle bağdaşmamaktadır" ifadelerine yer verildi.
"İnternet yorumlarını takip eden bir birimimiz yok"
Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanlığı, internet üzerinden yapılan yorumları takip eden bir birim olmadığını da vurguladı. Metinde, "Diğer taraftan, bu tür yorumların izlenmesi için Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nde veya başka kamu kurumlarında yeni bir birim oluşturulduğu iddiası da gerçek dışıdır. Esasen, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin, kurulduğu tarihten bugüne kadar basınla ilgili birimlerinin, basın ve yayın kuruluşlarında Cumhurbaşkanı hakkında yapılan bütün yayınları izleme görevi olmuştur. Bu itibarla, çeşitli haberlere konu olan yeni bir izleme birimi oluşturulduğu yönündeki iddiaların da gerçekle ilgisi bulunmamaktadır” denildi.
Ancak geçen yıl Eylül ayında, İstanbul Emniyeti bünyesinde "Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü Bilişim Suçları Bürosu" altında internet yorumlarını takip eden bir birim kurulduğu açıklanmış, hatta bu birime en fazla Cumhurbaşkanlığı'ndan şikayet geldiği belirtilmişti. Polisin, şikayet edilen yorumların yazıldığı sitelerin yöneticilerinden, okurların internete bağlandıkları adresleri istediği, sitelerden gelen bilgiler üzerine, kişilerin internete hangi IP'den bağlandığını tespit ettiği, bilgileri savcılığa ulaştırdığı ve Savcılık tarafından bu kişiler hakkında işlem başlatıldığı söylenmişti.
Geçen yıl, bir devlet dairesinde çalışan F.K. da yazdığı yorumdan dolayı Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği tarafından şikayet edilmişti. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen imzasını taşıyan şikayet dilekçesinde, F.K'ya ait olduğu öne sürülen bir yorumda Cumhurbaşkanı Gül'e yönelik ''hakaret''te bulunulduğu öne sürülmüştü. M.K. adlı mühendis hakkında da, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Ermenistan’a yapacağı ziyaret haberinin altında "İhanet budur, Gül’ün yaptığıdır" yorumunda bulunduğu için "Cumhurbaşkanı’na açıkça hakaret" suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Soru önergesi yanıtsız bırakılmış
Dün Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada kurulmuş olduğu yalanlanan bu birim ve internet yorumcularının takibi hakkında CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman tarafından İçişleri Bakanlığı'na sorulmuş bir soru önergesi bulunuyor.
"Cumhurbaşkanını internet üzerinden eleştirenlerin belirlenerek ihbar ve şikayet edilmesine ilişkin" yazılı soru önergesinde Arıtman, "Cumhurbaşkanı’nın istemi doğrultusunda İstanbul Emniyeti Güvenlik Şube Müdürlüğü’nde özel bir birim oluşturularak internet sitelerinde eleştirel yorum yapan vatandaşların tespit edilip, Şişli Cumhuriyet Savcılığı’na ihbar ve şikâyette bulunularak, vatandaşların karakollara ifade vermeye çağrılmaları sizce doğru bir yöntem midir?", "Bu yöntem Gül’ün düşünce özgürlüğü konusundaki var olduğunu iddia ettiği hoşgörüsüne ne kadar uymaktadır?", "Emniyet Genel Müdürlüğü’nde bu görev için Gül’e özel bir birim oluşturulması yasa ve yönetmeliklere uygun mudur?", "Bu birim ne zaman oluşturulmuştur ve bugüne kadar kaç vatandaşımız IP numarasından tespit edilerek haklarında savcılıklara suç duyurusunda bulunulmuştur? Kaç vatandaşımıza Gül’e hakaretten dava açılmıştır?", "Cumhurbaşkanı’nı internet ortamında eleştiren vatandaşlarımızı bularak, suç duyurusunda bulunmak Emniyet Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında mıdır?", "Bu yöntemle anayasal hak olan "Düşünce ve İfade Özgürlüğü" baskı altına alınmış olmuyor mu?", "Vatandaşlar üzerine kurulan böylesi bir baskı ortamıyla Demokratik Toplum olmaktan uzaklaşılmıyor mu?", "Emniyetteki bu özel birimin faaliyetlerine son vermeyi düşünüyor musunuz?" şeklinde sorular yöneltmişti.
Ancak, önerge ile ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi sayfasında "Süresi içinde cevaplanamadığından gelen kağıtlarda yayımlandı" ifadesi yer alıyor. "Gelen kağıtlar" sayfasında ise yalnızca böyle bir soru önergesinin ilgili makama sunulduğu belirtiliyor. Kısacası, Arıtman'ın önergesi cevapsız bırakılıyor.
(soL - Haber Merkezi)