Burhan Kuzu yine konuştu

<strong>TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'nun son bir aydır verdiği demeçler ilginç bir seyir izliyor.</strong>

soL (HABER MERKEZİ) İki ay önce, İstanbul Üniversitesi'nde bir panele katılan Burhan Kuzu, yeni Anayasa'ya ilişkin yürüttükleri çalışmalarda sürekli bir sorun çıkarıldığı söyleyerek, "biz metni ortaya koyduğumuzda 82 Anayasası bir anda kıymete bindi" diyor. Yeni Anayasa konusunda sonuç alamamaları halinde başvuracakları yolu imalı bir şekilde anlatan Kuzu, "Ya Kayseri usulü 4’e bölerek, 4 defada değiştireceğiz ya da darbe duasına çıkacağız. Allah'ım bir darbe gönder fazla da sıkıntılı olmasın Anayasa yapacak gibi olsun" diyor.

Daha sonra, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nın, Taraf Gazetesi'nde yayımlanan belge ile ilgili açıklamalarının ardından, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kuzu, "Genelkurmay'ın açıklamasını anlamlı ve ikna edici bulmadığını" söylüyor. Kuzu, "Karargahta hazırlanmadı' demek anlamlı ve ikna edici değil. Kararın o şekilde çıkmış olması karargahta hazırlanmadı anlamına gelmez. Burada sadece bir tahkikat yapılmış, onun sonucu söyleniyor. Yarın karargahta hazırlandı diye de çıkabilir" diyor. Askeri Savcılığın açıklamasının özellikle fotokopi bağlamında ve geçici bir karar olduğunu savunan Kuzu, "Sivil mahkemeler bu konuda daha yetkili. Bundan sonra devam edecek mi, nereye kadar gidecek onu bilemeyiz. Ama bu işi bitmiş gibi görmek doğru değil" diye konuşuyor.

Burhan Kuzu, 8 Temmuz'da, askere sivil yargı yolunu açan yasanın onaylanmasını, "bir sivilleşme hareketi olarak gördüğü" belirterek, "bu gelişmeyi askeri yargıya güvenmeme olarak yorumlanmasını yadırgadığını" söylüyor.

Son olarak, Burhan Kuzu, "Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının doğrudan bir soruşturmaya tabi olmaması için bir onay sisteminin düşünüldüğünü" söyleyerek, "Genelkurmay Başkanı için Cumhurbaşkanı'nın onaylaması, kuvvet komutanları için ise Başbakan'ın onaylanması ya da tamamı için Başbakan'ın onayı gibi bir formül düşünülüyor" diyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin herhangi bir iftiraya kurban gitmesini istemediklerine dikkat çeken Burhan Kuzu, "Bir takım uydurma belgeler ya da darbe teşebbüsü ile ilgili belgeler nedeniyle askerlerin doğrudan doğruya bir soruşturmaya tabii olmaması için bir izin sistemi düşünülüyor. Oturup nasıl bir değişiklik olabilir diye konuşacağız. İki değişiklik olabilir. Ya Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan'da yargılama şeklinde bir değişiklik olabilir. Ya da Genelkurmay Başkanı'nın yargılanması için Cumhurbaşkanı, kuvvet komutanlarının yargılanması için ise Başbakan'ın onaylanması gerekebilir. Ya da tamamının Başbakan tarafından onaylanması gerekebilir. Böyle bir formül bulunması gerekiyor. TSK'yi korumak görevimizdir" diyor.

Burhan Kuzu'nun kritik bir gelişme öncesi yaptığı "sert" açıklama ile sonrasında verdiği demecin bütünsellik arzeden özelliği ya da havuç sopa ilişkisini demeçlerinde kullanması dikkat çekiyor. Burhan Kuzu ne yaptığının ve elinin güçlü olduğunun farkında. Duruma göre, farklı yöntemler kullanıyor. Burhan Kuzu'nun demeçleri takip edilerek, düzen siyasetinde kurumlar arası nasıl bir pazarlık, restleşme ve kabul süreçlerinin yaşandığı aynı zamanda bu süreçlerin nasıl riskler barındırdığı görülebilir.

Örneğin, belge söz konusu olduğunda, "Karargahta hazırlanmadı demek anlamlı ve ikna edici değil Yarın karargahta hazırlandı diye de çıkabilir" derken, 8 Temmuz'da, askere sivil yargı yolunu açan yasanın onaylanmasından sonra da, "Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının doğrudan bir soruşturmaya tabi olmaması için bir onay sisteminin düşünüldüğünü" söylüyor. Bu demeçlerden hareketle, önümüzdeki günlerde, AKP ve TSK arasında ilişkinin karmaşık bir biçim alacağı belirtiliyor.

Aynı şekilde, yeni Anayasa konusundaki çalışmalarda da önlerinin kesilmesi durumunda, olmayan bir "darbe tehdidi"nin var olduğuna ikna etmek isteyen AKP bir taşla iki kuş vuracak. "Darbeyi yapacak" TSK'ya ciddi bir mesaj verilirken, "sivil" Anayasa konusunda AKP'nin yolu temizlenecek. Sopa darbe ise havuç, "sivil" ve aynı zamanda faşist bir Anayasa olacak. Burhan Kuzu'nun, "Ya Kayseri usulü 4’e bölerek, 4 defada değiştireceğiz ya da darbe duasına çıkacağız. Allah'ım bir darbe gönder fazla da sıkıntılı olmasın Anayasa yapacak gibi olsun" derken meramının bu olduğu düşünülüyor.