Başbakan Yardımcısı Ali Babacan havacılıkta grev yasağını savundu ve "Çok doğru bir adım atılmıştır" dedi. Hükümet üyelerinin ard arda darbe dönemlerinde görülen yasakları savunması, "artık darbeler dönemi bitti" diyen AKP'lilerin aslında "doğru" söylediğini gösteriyor. Çünkü bu hükümet varken darbeye gerek yok.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan havacılıkta grev yasağını savundu ve 'Çok doğru bir adım atılmıştır' dedi. Hükümetin üyelerinin ard arda, darbe dönemlerinde görülen uygulamaları savunması, "artık darbeler dönemi bitti" diyen AKP'lilerin aslında doğruyu söylediğini gösteriyor. Çünkü bu hükümet varken darbeye gerek yok.
12 Eylül darbesi yapıldığında sürmekte olan grevler yasaklanmış ve emekçilerin hakkını araması önünde büyük engeller getirilmişti. O dönemde bile uygulamaya koyulmayan havayolu sektörü grev yasağını AKP'nin hayata geçirmesi ve bakanların bunu açıkça savunabilmesi, hükümetin emek düşmanı niteliğini bir kez daha gösterdi.
AKP bütün toplumun çıkarlarını mı savunuyor?
Türkiye Bankalar Birliği’nin 55. Olağan Genel Kurul Toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan grevin toplumun bütün toplumun çıkarına karşı olduğunu ve ekonomiye zarar verdiğini iddia etti. Babacan havacılık hizmetlerinde grev yasağı getiren kanuna ilişkin olarak şunları söyledi:
"Çok doğru bir adım atılmıştır. TBMM bunun gereğini yapmıştır. Aksi halde tek bir işletme, tek bir şirket, tek bir grev olayı yüzünden Türkiye ekonomisine kalıcı zarar verici boyuta işlerin gelmesine asla müsaade etmeyiz. 74 milyonluk ülke burası. 74 milyonun çıkarı söz konusu. 74 milyonun refahını, 74 milyonun gelirini etkileyecek derecede, ekonomide etkisi olacak sektörlerde, kimse kusura bakmayacak, grev yasağı olacak."
Babacan'ın bu açıklamasında, AKP hükümetinin kararlarında 74 milyonun çıkarlarını savunduğu gibi bir iddiaya sahip olduğu anlaşılıyor. Ancak bugüne kadar bütün işçi direnişlerinde her zaman patronlardan yana tavır koyan, kamu emekçilerine karşı polis şiddetine başvurmaktan çekinmeyen ve son günlerde giderek genişleyen bir şekilde tepkileri üzerine çeken bir hükümetin bakanı olan Babacan'ın sözlerinin hiçbir inandırıcılığı bulunmuyor.
'Merak etmeyin, başka sektörlerde de yasak, başka ülkelerde de yasak'
Grev yasağını çok olağan ve sıradan bir uygulama gibi göstermeye çalışan Babacan, bankacılık sektöründe de yasağın olmasını, yeni uygulamaya giren yasağı meşrulaştırmak için bir gerekçe olarak öne sürdü. Babacan şu ifadeleri kullandı:
"Bu aslında havacılık sektörüne özel değil. Bankacılık sektöründe de bugün grev yasağı vardır. Bugün Bankalar Birliğinde olduğu için söylüyorum. Bugün geçerli mevzuatımızda grev yasağı vardır. Çünkü öyle sektörler vardır ki, o sektörün durması binlerce sektörü, yüz binlerce işletmeyi durdurur. Yani herhangi bir kuruluşunuzdaki bir tıkanma tüm ekonomiye zarar verebilir. Dolayısıyla biz bunlara izin veremeyiz. Bu sadece Türkiye’de değil, Avrupa Birliğinde de vardır bu uygulama."
Babacan'ın en büyük kabusu grev
Grev yasağıyla ilgili sözlerini bankacılık örneği üzerinden sürdüren Babacan'ın, "ya bankacılıkta grev olursa" şeklindeki akıl yürütmesi, grevden ne kadar korktuğunun bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Babacan sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Herhangi bir bankanın çalışanlarının greve gittiğini düşünün, Türkiye'de herhangi bir bankanın bir gün kepenk kapattığını, bütün finansal sistemi etkiler. Dolayısıyla bu işleri aklı başında, rasyonel değerlendirmemiz lazım. Bunu yapan tek ülke Türkiye değildir. Gelişmiş ülkelerde de sektör bazında yasaklanmış grev yasakları vardır."
(soL - Haber Merkezi)