"Başbakan'ın samimiyetine inanıyorum"

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, ROJ TV'nin Brüksel'deki stüdyosunda "Kürt açılımı"nı değerlendirdi. Türk, Başbakan'ın samimiyetine güvendiğini açıklayarak güven tazeledi.

DTP Genel Başkanı Ahmet Türk, ROJ TV'nin Brüksel'deki stüdyosunda "Kürt açılımı"nı değerlendirdi. Türk, "Cin şişeden çıkmıştır, süreci geriye götürmek mümkün değildir" dedi.

Ahmet Türk, stüdyoda yaptığı açıklamalarda, üç Genel Başkan yardımcısı ve 52 yöneticilerinin 6 aydan bu yana tutuklu olduğunu belirterek "Yeni bir niyet içeriyorsanız, bu haksız tutuklamalara son verilmeli. Bu söylediklerim güvensizlik olarak algılanmasın. Yüzde 100 güveniyoruz. Yüzde bir ihtimal ise sonuna kadar gideriz. Bazen gizli diplomasi olur olgunlaştırılır, önemli olan kararlılığı göstermelidir. 'Düşman mantığını' bırakmak, yeni bir niyeti ortaya koymak gerekir" dedi.

Başbakan'ın samimiyetine inandığını belirten Türk, "Başbakan ile yaptığımız görüşmenin içeriği ile bir şey söylemem söz konusu değil. Başbakanın bu konuda samimi yaklaştığına ben inanıyorum. Bu acıların sona ermesi konusunda düşüncesi olduğunu biliyoruz. Ancak, devleti bir bütün olarak ortaya koymak lazım. İşimizin meşakkatli, zor olduğunu görmemiz gerek" ifadelerini kullandı.

Toplumdaki tepkilerin önemsenmesi gerektiğini belirten Ahmet Türk, "80 yıllık inkar politikası tartışılırken bunun önünde engeller çıkacak. Hak ve özgürlüklerin nasıl kullanılacağı konusunda tartışmalar çıkacak. Bu hassasiyetleri dikkate alacak mekanizma kurmak gerekiyor. Bu süreçte ne gerçekleşebilir, neler gerçekleştirilemez görmek gerek. Hükümetin iradesine rağmen bazı şeylerin gerçekleştirilemeyeceğini de kabul etmek gerek. Dürüst olmak gerek. Toplumsal realiteyi, yaklaşımı önemsememiz gerek" dedi.

1-2 günde çözüm beklemenin hayalcilik olduğunu belirttiği konuşmasının devamı şu şekilde: "Sayın Başbakan da bunu söyledi biz de. Kısa, orta, uzun vadede neler yapılmalı ele alınmalı. Görüşmemizde, model, proje tartışması olmadı. Ortak bir mesaj önermeydi. Bizim dilimizle artık yeter yani 'Edi bese' sürecinin başlatılmasıydı. Paylaşılmadan olmaz. Sayın Atalay'ın yaptığı görüşmeleri medya yakından izliyor. Ancak, şu ana kadar yapılanlarla ilgili basın açıklaması yapılmış değil. Olgunlaşma açısına geldiğinde açıklama yapılır. Sorunlar çölürse MHP'nin yeri olmaz Son günlerde Abdullah Öcalan'ın idamı konusundaki tartışmaların hiçbir hukuki sonucu olamaz. Biraz polemik üzerinde yürüyen içi boş bir tartışma. Birbirlerinin önünü kesmeyi amaçlıyor. MHP, son kozlarını oynuyor. Sorunlarını çözen bir Türkiye'de MHP'nin yeri olmaz. Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi Kürt sorunun çözülmesi halinde MHP'ye ihtiyaç kalmaz. CHP de statükocu bir partidir, değişim- dönüşüme karşıdır. Resmi ideoloji ve statikoculuğun aşıldığı dünyada, CHP'ye yer olamaz."

Bedel ödenir
"Kim hata yaparsa bedeli ağır olur" diyen Ahmet Türk, "Bugüne kadar gelişme uzun bir süreç yaşandı. Genelkurmay, asker 30 yıldır mücadele etti. Genelkurmay Başkanı'nın daha önceden de yakınmaları oldu, siyasi destekten söz etti. Operasyonla, silahla sorunun çözülmeyeceği yerleşti. Gelinen noktaya yüzde 30-40'ları bulan karşı çıkış da olabilir. Bu küçümsenecek bir engel değildir. Türkiye ve Ortadoğu'da Kürt sorunun çözülmesi ve sürecin normalleşmesi isteniyor. Hata yapılmaması gerekiyor. Kim hata yaparsa bedeli ağır olur. Sorunun nedeni Kürtler olmadığını göstermemiz gerekir. Başbakan halen '2005 yılında Diyarbakır'da bir konuşma yaptım, destek görmedim' diyor. Barış talebimizi çok güçlü, tavizsiz, ilkeli ortaya koymalıyız" açıklamalarında bulundu.
(soL- Haber Merkezi)