Bakanlık: Aids'lisin sen Aids'li kal

Hükümetin "ilaç fiyatları düşecek" diye duyurduğu düzenleme ile bazı ilaçlarda fiyatlar arttı. Hükümetin belirlediği fiyatı ilaç şirketlerinin kabul etmemesi durumunda fatura vatandaşa kesiliyor. HIV ile yaşayanların kullandıkları ilaçlar bu duruma bir örnek...

Geçtiğimiz günlerde Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararıyla ilaçlardaki kamu kurum indirim oranının arttırılmasının ardından bazı ilaç firmaları bu indirimi kabul etmedi. Arada oluşan farka dair anlaşma yolu ise farkın vatandaştan alınması oldu. Buna rağmen Türkiye pazarında ‘kâr’ edemediğini düşünen uluslararası ilaç firmalarının ülkeyi terk etmesi ise ilaç sıkıntısı dolayısıyla HIV ve AIDS ile yaşayanların hayatını büyük bir riske atmış olacak.

“İnsan hayatının değeri hesap makinesiyle ölçülemez”
Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Pozitif Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Ünlü “Kullanılan ilaçların yeniden reçete edilmesiyle, sorun görünür olmaya başladı. Kamunun ilaç fiyatlarındaki katılımının daha da düşürülmesi ve oluşan farkın vatandaş tarafından ödenmeye zorlanması HIV pozitifleri sıkıntıya sokmaktadır. HIV tedavisi, ömür boyu, kesintisiz sürdürülmesi gereken bir tedavidir. Bu nedenle “kesintisiz ilaca erişimin” önündeki hiçbir engel kabul edilemez. İnsan hayatının değeri hesap makineleriyle hesaplanamaz. Geciken tedavinin bireysel ve toplumsal maliyetleri çok daha ağır olacaktır. Derneğimizin danışmanlık sağladığı HIV pozitif bireyler ‘ilacıma dokunma’ demektedir. Önümüzdeki dönemde tüm HIV’le yaşayanların herhangi bir mağduriyet yaşamaması için devletimizin, ilaç erişiminin önündeki tüm engelleri acilen çözmesini talep ediyoruz” dedi.

Devlet niye karşılamalı?
Devletin HIV pozitif kişilerin tedavi ve ilaç giderlerini karşılaması, her şeyden önce sağlık hizmeti kamusal bir hak olduğu için zorunlu. Üstelik HIV virüsünün "kötü yaşantı süren" insanlara bulaştığı ve "normal" kişileri tehdit etmediği de tamamıyla yanlış bir düşünce ve AIDS, tedavi edilebilen bir hastalık. Dahası, dünyada birçok ülkeyi, özellikle bazı Afrika ülkelerini tehdit eden AIDS hastalığının yayılmasını önlemek, tüm toplumun sağlığını korumak adına devletin üstlenmesi gereken bir görev.

“İlaçlar hayati önem taşıyor”
HIV pozitifler için hayati önem taşıyan antiretroviral (HIV’i baskılayan) tedavilerin devamlılığının çok önemli olduğunu belirten Ege Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi Prof. Dr. Deniz Gökengin “HIV enfeksiyonu ve AIDS, tedaviye uyumun yüzde 95’in üzerinde olması gereken kronik bir hastalıktır. Ancak bu, HIV pozitif kişilerin tedavilerine kesintisiz devam etmeleri ile mümkün olabilmektedir. HIV ile yaşayan bireylerin tedavilerine ara vermeleri, kullandıkları ilaçlara direnç geliştirmelerine ve hastalığın hızla ilerlemesine neden olacaktır. Bu da bu hastaların yaşamlarının tehdit altında olması anlamına gelmektedir” dedi ve ekledi: “Öte yandan, direnç geliştiren hastalarda hayati önem taşıyan bu ilaçlar için ülkemizde başka seçenek bulunmamaktadır.”

“Tedavi hakkı yaşam hakkıdır”
Pozitif Yaşam Derneği Hukuk danışmanı Av. Habibe Yılmaz Kayar “HIV pozitiflerin ‘zamanında’ ve kaliteli tedavilere erişimi insan hakları bağlamında değerlendirilmelidir. Sağlık hakkı, tedavi hakkı, yaşam hakkı, evrensel insan hakkıdır. Türkiye’nin yeni sağlık sistemi reformunda kronik hastalıkları göz ardı ederek tedavilerini kesintiye uğratmayacağını umuyoruz” dedi.

İlaçlar devlet tarafından karşılanıyor ama…
Dünyanın birçok yerinde devletin karşıladığı ve oldukça yüksek maliyetli olan hastalığın ilaçlarında devletin bu yıl içinde ikinci kez yüzde 40 indirim talebi, ilaçları sağlayan uluslararası firmaların ‘kâr’ hırsıyla birleşince hastalar büyük tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Firmalar bu ikinci indirimi yapmaları halinde kâr edemeyeceklerini söylerken devlet de bu parayı karşılamak istemiyor. İnsanların hayatını tehlikeye atacak bu riskli adımlar sonucunda eğer firmalar Türkiye’ye ilaç vermekten vazgeçerse, ilacın olmaması hastaların ölümüne yol açabilir. Bu arada indirim talebinin bir miktarı şimdiden vatandaştan çıkmaya başladı. Artık kimi ilaçlar alınırken 150 liraya kadar ücret vatandaştan alınıyor.

Tedaviler HIV yayılımını önlüyor
ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü 12 Mayıs 2011 günü HIV pozitif bir kişinin etkili bir antiretroviral tedavi rejimine bağlı kalması durumunda, HIV bulaştırma riskinin yüzde 96 oranında azaltılabileceğini tespit etmişti.

“İnsülin ilacı bulunamıyor”
Devletin SGK’daki bütçe açığını kapatmak için ilaçtaki ıskonto (indirim) oranını yüzde 41’e çıkarması sonucunda yaşanan sıkıntılarla ilgili Radikal gazetesinde bugün çıkan habere göre ise İnsülin ilacı bulunamıyor. Kamu kurum indirim oranının artması sonucu firmalar insülin ilacı vermeyince ilacı kullanmak zorunda olan hastalar büyük bir sıkıntı yaşadı.

“SGK sıkıntı yok diyor”
SGK yetkilileri ise şeker ilaçlarıyla ilgili çok sayıda muadil ilacın piyasada bulunduğunu belirterek bu konuda büyük ölçekli bir sorun olmadığını söyledi. Buna rağmen İstanbul Eczacılar Odası sıkıntının bu kadar küçük ölçekli olmadığında ısrarlı. Şu an yalnızca insülinin bulunamamasından söz edildiğini belirten İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Semih Güngör, “Aslında 300 kalemden fazla ilaçta belirsizlik var. İlaçları hastaya ulaştırmada en temel yöntem, SGK’nın firmalarla mutabakat sağlanana kadar eski ıskonto oranlarını uygulaması. İkinci yöntemse SGK’nın 'yeni ıskonta oranını kabul etmeyen firmaların ilaçlarını ödeme listemden çıkartırım' demesi. Ama SGK böyle bir uygulamayla ancak vatandaşı karşına alır."

(soL - Haber Merkezi)