Bahçeli: Türkiye uçuruma sürükleniyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşen MHP lideri Devlet Bahçeli, görüşmeden sonra son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirdiği bir yazılı açıklama yayınladı. Bahçeli, "Türkiye uçurumun kenarına sürüklenmektedir, bunun sonu felakettir" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün yapılan güvenlik zirvesinin ardından son gelişmeleri değerlendirmek üzere TBMM'de grubu bulunan üç siyasi partinin genel başkanları ile görüşme kararı aldı, bu doğrultuda ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştü.

Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirilen görüşmenin ardından MHP'den bir yazılı açıklama yayınlanarak, ülkede son dönem yaşanan gelişmeler değerlendirildi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Gül'e sunduğu görüşlerini içerdiği belirtilen yazılı açıklamada, "Son haftalar içerisinde çok sayıda askerimizin ve polisimizin şahadeti ve yaralanmasına neden olan kanlı terör eylemlerine yönelik tedbirlere ilişkin değerlendirmelerde bulunulması maksadıyla Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yapılan davette, mevcut şartlar ve gelişmeler üzerine Milliyetçi Hareket Partisi'nin görüş ve teklifleri sunulmuştur" denildi.

Açıklamaya göre Bahçeli görüşmede, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekasını, Türk milletinin birliğini ve kardeşliğini hedef alan hain saldırılar ve bölücü tahrikler karşısında Türk milleti çok derin bir üzüntü ve haklı bir infial içindedir. Bugün gelinen aşamada maruz kaldığımız tehdit ve tehlike, günü birlik ve geçici tedbirlerle geçiştirilmeyecek kadar büyük ve hayati derecede önemlidir. Artık, yıllardır ülkemize musallat olan bu beladan kurtulmanın zamanı gelmiştir. Tek çözüm PKK terör örgütünün tam olarak yok edilmesi veya ele geçirilmesidir. Türkiye geçmişte bölücülük ve bölücü terörle mücadelede cılız girişimler, basit ve etkisiz tedbirlerle yetinerek bu güne kadar gelmiştir" dedi.

"Bölünme felaketi ile karşı karşıyayız"
Bahçeli, görüşmede Türkiye'de tahriklerin giderek arttığını vurgularken, "Bu tahriklerin sürmesi ve bu gidişatı durduracak etkili tedbirlerin alınmamasının Türkiye'ye faturası çok ağır olacak muhtemelen ve maalesef karşımıza bir bölünme felaketi olarak çıkacaktır. Ciddi, köklü ve kalıcı tedbirlerin alınmaması halinde beka düzeyinde bir sorun olan bu vahim gelişmelerin kontrolü, ne yazık ki hükümetin elinden çıkmış görünmektedir. Ancak bundan daha da önemlisi, terörle mücadele azminin giderek zayıflıyor, terörizm ve bölücülükle mücadele edebileceğine dair kuşkuların giderek artıyor olmasıdır" şeklinde konuştu.

BDP'ye eleştiri
Açıklamada, Meclis'te çalışmalarını sürdüren BDP ile AKP hükümetinin "açılım" çalışmalarına yönelik sert eleştiriler yer aldı.

Yazılı açıklamada Türkiye'de bugün, terörden beslenen etnik bölücülüğün "demokratik hak ve meşru kimlik talebi" olarak mazur görülebildiği belirtilirken, "Türkiye'yi bölmeyi ve çok kimlikli ve milletli yeni bir ortaklık devletine dönüştürmeyi amaçlayan planların, özgürleştirme projeleri olarak artık Meclis çatısı altında savunulduğu" ifade edildi: "Terörün durdurulması karşılığı siyasi çözüm pazarlıkları için Meclis'e ve hükümete çağrılar yapılmakta ve meydan okunmaktadır. Silahlı terörün siyasi kolu olan İmralı maşalarının, TBMM çatısı altında devlete, Anayasaya ve kanunlara alenen meydan okumaları karşısında hükümet suskun ve sessiz, Meclis hareketsiz ve adalet etkisizdir."

MHP ne öneriyor?
Açıklamada Bahçeli'nin "terörü önleme konusundaki" önerilerinin de gündeme geldiği belirtilirken, Bahçeli'nin "Terörle mücadele ile bölücülükle mücadelenin bir bütün olarak ele alınarak 'Bölücü Terörle Mücadele Stratejik Tedbirler Planı' uygulanmasını istediği" vurgulandı.

Geride kalan yıllarda yürütülen hatalı siyaset ile PKK'ya karşı mücadelede inisiyatifin ABD ve Irak'a bırakıldığını, bu iki ülkenin, beklenen adımları atmakta bugüne kadar isteksiz veya yetersiz davrandığını ifade eden MHP, "Bu düşmanca tavrın karşılığı milletimiz için şahadet, üzüntü ve infialdir. Artık beklemeye tahammülü olmayan bu durumun oluşturduğu çok boyutlu güvenlik tehdidi karşısında Türkiye, somut ve inandırıcı bir askeri güçle desteklenen kapsamlı bir 'caydırıcılık siyaseti' geliştirmeli ve bunu kararlılıkla uygulamaya koymalıdır. Bu fiili tehdit ve saldırılar karşısında, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru savunma hakkı bütün unsurlarıyla doğmuş, bu hakkın kullanılmasının şartları bütünüyle oluşmuştur" tespitini yaptı.

Açıklamada "Türkiye terör saldırılarına karşı etkili müdahalede bulunmak ve PKK'yı Kuzey Irak'tan tasfiye etmek zorundadır. Bu maksada ulaşmak için terörü himaye eden Peşmerge gruplarına yaptıkları düşmanca hareketin 'savaş sebebi' olduğu Irak yönetimine bir ültimatomla bildirilmelidir. Irak'ın kuzeyindeki grupların reisleri kendilerine meşruiyet kazandırma ve muhatap bulma peşindedir. Özellikle diplomatik alan başta olmak üzere, Kuzey Iraklı grupların sözcüsü veya temsilcisi sıfatını taşıyan şahıslar ile resmi düzeyde, Irak Devleti adına bile olsa ilişki kurulmayacağı ve muhatap alınmayacağı açıklanmalıdır. Irak'ın kuzeyini bugün fiilen kontrolünde bulunduran ABD ile Irak devletine, teröre göz yummaya devam etmeleri halinde caydırıcı ve zorlayıcı tedbirlerin alınacağı ve askeri müdahalenin gerçekleşeceği son kez ihtar edilmelidir. Peşmerge grupları çok açık ve kesin bir dille uyarılmalı ve terör kartını Türkiye'ye karşı bir tehdit silahı olarak kullanmalarının karşılıksız kalmayacağı açıkça ortaya konulmalıdır. ABD'nin PKK'nın tasfiyesi için sürdürdüğü hareketsizlik ve oyalama politikaların devamı halinde kendisi için ortaya çıkacak sonuçlar ve göze alınacak gelişmeler bütün ayrıntılarıyla muhataplarına açıklanmalıdır. Bu kapsamda olmak üzere, ABD'nin göstereceği olumlu ve somut tepkiler alınıncaya kadar İncirlik üssünün faaliyetlerine son verilmelidir" denildi.

MHP hükümetin sınırötesi harekat yetkisini de kullanmasını istedi.

Öte yandan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak arasında da 1 saatlik bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşmede sorunun diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Kışanak'ın, "Biz yaklaşık iki aydır grup toplantılarımızda bu tehlikeye işaret etmeye ve bunu durdurmaya çalışıyorduk. Türkiye, uçurumun kenarında. Buna bir dur demek lazım. Uyarılarımız dikkate alınmadı" dediği bildirildi.

Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ise yarın görüşecek.

(soL-Haber Merkezi)