Atma Recep, siz kardeşsiniz!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dudağını okutturup “galiz küfürler” sarf ettiğini iddia etmesi üzerine, Recep Tayyip Erdoğan “Biz o seviyeye hiçbir zaman düşmedik” dedi. Oysa...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis Genel Kurulu’nda dudak okuma yoluyla Tayyip Erdoğan’ın kendisine “galiz küfürler” ettiğini iddia edip dava açmaya hazırlanması üzerine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bir defa bunlar kendileri herhalde aynaya bakarak konuşuyorlar” dedi. “Kendisinin lügatında küfretmek diye bir şeyin olamayacağını” söyleyen Edoğan, “O seviye, onların seviyesidir. Biz o seviyeye hiçbir zaman düşmedik. Düşmeyiz. Bunlar çok çok kabiliyetli oldukları için niyet okumaya devam ediyorlar. Niyet okumaya devam etsinler. Bundan da başka söyleyecek bir şey bulamıyorum'' dedi.

Devlet Bahçeli’nin niyeti bilinmemekle birlikte, Tayyip Erdoğan ve başka AKP’lilerin, küfür ve hakaret konusunda pek sağlam bir sicillerinin olmadığı biliniyor. Bütün AKP küfür ve hakaretlerini toparlamak zor olduğundan, aşağıda bir bölümüne yer veriyoruz:

Varan 1: “Ananı da al git”
2006 yılında Mersin’deki parti kongresine giden Tayyip Erdoğan, bir çiftçinin “Çiftçinin hali ne olacak. Anamız ağladı. Hangi yüzle geliyorsun buraya?” tepkisine karşılık olarak, “Lan terbiyesizlik yapma. Hadi ananı da al git buradan!” diye nazik bir cevap vermişti. Aynı çiftçi, bu yıl yapılacak seçim mitinginden önce “ne olur ne olmaz” denilerek mitingden önce gözaltına alınmıştı.

Varan 2: “Üç nokta…”
2005 yılındaki bütçe görüşmeleri sırasında, Deniz Baykal’ın Hikmetyar’ın dizinin dibinde çekilmiş fotoğraflarını göstermesi üzerine, “Eğer ben fotokopileri çıkarmaya başlarsam, cemaziyelevveliniz (geçmişiniz) çok kötü” diye çıkışan Erdoğan, CHP’li Ali Kemal Deveciler’in sataşması üzerine, “Canım benim biraz sabırlı ol. Oraya geleceğim.” demişti.
Bütçe görüşmelerindeki en ilginç bölüm ise, Deniz Baykal’ın Kemal Unakıtan hakkındaki iddialar üzerine Tayyip Erdoğan’ın, “İddiasını ispatlamayan.. Ben oraya üç nokta koyuyorum” deyişiydi. Daha sonra Deniz Baykal da modaya uymuş ve “Ben o üç noktayı yakasına taktım. O isterse başka bir yerine de takabilir” demişti.

Varan 3: “Şeyini şey ettiğimin şeyi”
Küfür ve hakaret elbette sadece Recep Tayyip Erdoğan tarafından edilmiyor. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, bu konuda gayet yaratıcı.
2004’te TBMM Başkanı iken, 23 Nisan resepsiyonu davetli listesine eşinin ismini yazdırmaması üzerine sorulan bir soruya, “Bunun karşılığı şeyini şey ettiğimin şeyidir” cevabını vermişti.

Varan 4: “Bilmem nerden çıkar gibi…”
2007 seçimlerinden önce Manisa’da geziye çıkan Bülent Arınç, oylarını istediği çiftçilerden birinin “23 Temmuz sabahı bizi hatırlamazsınız” demedi üzerine sinirlenmiş ve “Sen bir defa saygılı ol, haddini bil. Öyle bilmem nereden çıkar gibi laf etme. Ben senin gibi yalancı somun pehlivanı değilim. Ben siyasete başladığımda kısa donla gezenler şimdi laf atıyor.” diyerek köylüyü azarlamıştı. Daha sonra aynı köylü polis tarafından gözaltına alınmıştı.

Varan 5: “Anasının nikahı…”
Küfür ederken etmiyormuşçasına davranma konusunda uzman olan Bülent Arınç, yol yapılabilmesi için kamulaştırma faaliyetlerinin hızlanmasını gerektiğini anlatırken, istimlak işlemlerinde arsaları için köylülerin fazla bedel istememeleri konusunda onları uyarırken, şunları söyledi: “Açıl susam açılla biz bu yolları yapamayız. Yol yapımında kamulaştırma sıkıntısı yaşanmaması için arsa sahipleri bire beş istemesinler. Arsamdan yol geçecek diye fiyatını beş katına çıkartıp anasının nikahını istemeyin.”

AKP’lilerin küfür ve hakaret dağarcığının genişliği ile bizim genişliğimiz arasındaki açı yüzünden burada kesiyoruz. Tabii, okurlarımız bu küfür çeşitlemelerini geliştirerek hatırlatabilirler.
(soL – Haber Merkezi)