Ateistler dini törenle gömülmek zorunda mı?

Mihri Belli'nin cenazesinde dini tören yapılması, Belli'nin "Halkım gibi gömülmek istiyorum" demesinden kaynaklandı. Fakat cenaze, "Ateistler dini törenle gömülmek zorunda mı?" tartışması başlattı. Böyle bir zorunluluk yok. Bunu vasiyette belirtmek, ya da ölünün yakınlarının inisiyatif kullanması gerekiyor.

Önceki hafta kaybettiğimiz Mihri Belli’nin cenazesi, Belli'nin "Halkımın gömüldüğü gibi gömülmek istiyorum" sözleri üzerine dini törenle yapıldı. Cenaze Şişli Camii'nden kalktı, Feriköy Mezarlığı'nda imamın kısa süren duaları ve ardından yoldaşlarının konuşmaları eşliğinde toprağa verildi. Mihri Belli, kendi isteğince elini ayağını çekti dünyadan.

Belli belki kendi istemişti ama, cenazenin ardından bir başka tartışma başladı. Ateistler, materyalistler istedikleri zaman dini tören olmaksızın gömülebiliyorlar mı? Yoksa müslüman mezarlığına gömülmek için müslüman olmak, dolayısıyla islami törenleri uygulamak mı gerekiyor? Yasal bir zorunluluk var mı? Varsa bile, pratikte bu iş nasıl işliyor?

Nüfüs cüzdanlarında din hanesine yer verilen, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tüm vatandaşlara İslam dininin Sünni Mezhebi’nin empoze edildiği ülkemizde halkın yüzde 99’unun müslüman olduğu, abartılı bir iddia. Buna rağmen nüfusun yüzde 99’una İslami kimliğin dayatılması gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu dayatmanın bir sonucu olarak Hristiyan ve Yahudiler haricinde ölen vatandaşların cenaze işlemleri otomatikman İslami esaslara göre yapılıyor. Bu cenazelerin önemli bir bölümünün herhangi bir dini inanca sahip olmayan ateist, deist, agnostik v.b fikirlere sahip insanlara ait olması ise tartışmalara neden oluyor.

Vasiyette belirtmek gerekiyor
Öldükten sonra cenazesinde dini tören istemeyen vatandaşların bu durumu vasiyetlerinde belirtmeleri gerekiyor. Vasiyet bırakılmaması ya da vasiyette bu konuya değinilmemesi durumunda ise ölen kişinin mirasçılarının talebi ile dini tören yapılmayabiliyor. Aziz Nesin ve Turan Dursun’un cenazeleri vasiyetleri doğrultusunda dini tören yapılmadan gömülmüştü.

Hukuk ne diyor?
Ölülerin defin ve nakil işlemleri ile ilgili 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu, m.224, ve m.225 uyarınca, yakılmak için "vefatın gayritabii bir şekilde gerçekleşmemiş olması ya da sair şekillerle ölenin bu konudaki rızasının kanıtlanabilir olması" gerekiyor. Kanuni düzenlemenin dışında önemli bir sorun, devletin bu konu ile ilgili krematoryum ve "camilerden bağımsız gasilhane" gibi hazırlıklarının olmaması ve dini gruplar harici (müslüman, yahudi, ortodoks) bir alanın tahsis edilmemiş olması. Bu durum da ölen vatandaşların ait olduklarına inanılan dini grubun olduğu mezarlığa, o prosedür ile gömülmesi durumunu ortaya çıkarıyor. Örneğin Ermeni kökenli T.C. vatandaşlarının defninde de vatandaşın katolik mi ortodoks mu olduğu önem taşıyor. Bu uygulama aslında defin işleminin, Osmanlı'dan kalan ve halkı dini temeller üzerinden sınıflandıran "milletler sisteminin" kalıntıları üzerine bina edilmiş olmasından ileri geliyor.

Mihri Belli’nin de dahil olduğu bazı materyalistler dini usullerle gömülmeyi kültürel bir gelenek olarak gördükleri için kabul ediyorlar, fakat dini töreni benimsemeyen materyalistler vasiyetlerinde aksi yönde bir talepte bulunmadıkça dini tören yapılıyor.

Turan Dursun ve Aziz Nesin’in vasiyetlerinde dini tören istememişlerdi
İslamiyet üzerine yaptığı araştırmalarla gerici çevrelerin tepkisini toplayan yazar Turan Dursun 4 Eylül 1990’da İstanbul’da uğradığı silahlı saldırıda katledilmişti. Vasiyetinde dini tören istemediğini belirten Dursun’un Cenazesi ambulansla getirildiği Ankara Cebeci Asri Mezarlığı’nda dini tören yapılmadan, alkışlar esliğinde toprağa verilmişti.

6 Temmuz 1995 tarihinde yaşama veda eden Aziz Nesin de vasiyetinde öldükten sonra dini tören istemediğini belirtmişti, ayrıca mezar yerinin bilinmesini de istememişti. Vasiyeti yerine getirilen Nesin’in cenazesi herhangi bir dini tören yapılmadan ve yeri bulunamayacak biçimde kurucusu olduğu Nesin Vakfı’nın bahçesine gömülmüştü.

5 Mayıs 2011’de yaşama veda eden Denizlerin avukatı Halit Çelenk’in mezarı başında da ailesinin isteği üzerine dini tören yapılmamıştı.

Krematoryum için yurt dışına gitmek gerekiyor
Dini tören istemeyen kişiler için başka bir seçenek ise cenazenin krematoryumda yakılması. Ancak Türkiye’de krematoryum olmaması nedeniyle cenazesinin yakılmasını isteyen kişiler bu işlemi ancak yurt dışında yaptırabiliyor. 2008’de kaybettiğimiz opera sanatçısı Leyla Gencer’in Cenazesi vasiyeti doğrultusunda İtalya’da yakılmıştı. Yakıldıktan sonra Türkiye’ye getirilen Gencer’in külleri İstanbul Boğazı’na dökülmüştü.

(soL - Haber Merkezi)