Arınç'tan bildik taktik: Alttan girdi, üstten çıktı

Erdoğan'ın Fas'a gitmesinin ardından Cumhurbaşkanı Gül ile görüşen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç kameralar karşısına geçti. Arınç, yaptığı konuşmada polisin gaz kullanmasının olayı bu noktaya taşıdığını söylerken, çevre duyarlılığı ile eyleme gelenlerden gaz kullanımı dolayısıyla özür diledi.

Arınç'ın açıklamaları şöyle:

Polis vakar içindeymiş…
Cumhurbaşkanımızın çok farklı boyut kazanan gösterilerle ilgili konuşmak ve görüşlerini almak istedim. Herkes tansiyonun düşmesi için yatıştırıcı açıklamalar yaptılar. Şiddet ve vandallık gösterileri ivme kaybetmeye başladı. İlgili tüm birimler olaylara hâkimdir.

Polisimiz tarafından aşırı tedbir haklı olarak tepki toplamıştır. Bununla ilgili incelemeler de başlamıştır. Son beş gündür polis sağ duyu içinde, bu milletin bir evladı olarak son derece hassas bir konumdadır. İllegal örgütlerin kışkırtma eylemlerine karşı polisimiz yasalar çerçevesinde görevini yerine getirmiş ve getirmeye devam edecektir.

Özellikle bir hususun üzerinde durmak isterim. Bu ülkeyi 29 Ekim 1923’te hepimiz birlikte kurduk. Ferdimizin her biri bunun sahibidir. 90 yıl boyunca bu cumhuriyet milletimizin her ferdinin emekleriyle alın terleriyle büyüdü yüceldi ve bugünlere ulaştı.

Yine marjinaller iddiası
Partimiz ve hükümetimiz olarak kurulduğumuz andan itibaren toplumun farklılıklarına saygı duyduk. Yaşam tarzlarımız açısından büyük zarar görmüş bir parti olarak yaşadıklarımızı başkalarına yaşatmayı asla düşünemeyiz. Herkes bizi takdir etmek zorunda değil ama biz bizi takdir etmeyenlerin görüşlerine de açığız.

Her bir vatandaşımızın insani sorumluluğu bizim üzerimizdedir. Demokratik her türlü taleplere sonuna kadar açığız, yeter ki şiddet olmasın.

Taksim Gezi Parkı'nda halkımız yanlış bilgi olsa da haklı, meşru tepkilerini ortaya koymuşlardır. Vatandaşlarımızın masum, haklı tepkileri marjinal gruplar tarafından kullanılmaktadır.

'300 kişi yaralandı' iddiası
Polis ve göstericilerden şu ana kadar 300’ün üzerinde vatan evladı yaralanmıştır. Hatay’da gösteride Abdullah Cömert hayatını kaybetti. Arzu etmediğimiz bir olaydı. Ölüm olmaması için elimizden geleni yaptık. Sosyal medyada olayı büyütmek için gayret var. Hatay Valiliği’nin gönderdiği bilgi notları var. Ateşli silah yok. Yani ateşli silahla değil. Bir sert cisimle başı zedelenmiş olabilir. Kesin ölüm sebebi adli tıp kurumu raporu sonucunda anlaşabilecek.

Taksim Gezi Parkı’nın bir yeşil alan olarak kalması için başlayan olaylarda yurtsever bir insan olarak tepki gösteren yurttaşlarımız olayın ölümlere neden olabilecek kötü sonuçlara vardığını görmelidir.

MHP ve BDP’ye teşekkür
Turizm yara aldı, uluslararası basının olağanüstü ilgisi Türkiye’nin itibarını hedef alıyor. MHP’yi tutumundan dolayı takdir ediyoruz, BDP’yi takdir ediyoruz.

Kılıçdaroğlu’nun takındığı tavır tüm teşkilatları ve birimleri olayların yatışması konusunda kendine düşen görevi yapacaktır.

Bugüne kadar gösterileri sabırla izleyen vatandaşlara teşekkür ediyoruz. Sendikalardan gerginliği arttıracak değil, olumlu bir tavır bekliyoruz. KESK gibi DİSK gibi sendikaların toplumsal barışa destek olacağını bekliyorum.

Soru-Cevap kısmı

Gözaltılar kısa sürede bırakılıyor iddiası
-“Gözaltı sayıları nedir?”

Gözaltında çok fazla insan yok, rakam veremeyeceğim. Alınanlar bir saat sonra serbest bırakılıyor. Hiçbir vatandaşımızın çok uzun süre gözaltında kalmasını istemiyoruz.

“Emniyet güçlerimizin gaz kullanması olayları çığırından çıkarmıştır”
Olayların başında yayalaştırma çalışması var. Buna kimse ciddi bir tepki göstermedi. Gezi Parkı’nda bir AVM yapılacağı bilgisi edinen yurttaşlarımız ve iş makineleriyle 3 veya 4 ağacın tahrip edilmesi sonucu yurtseverler eylem yaptı. Bu haklı taleplere karşı şu veya bu nedenle emniyet güçlerimizin gaz kullanması olayları çığırından çıkarmıştır. Yürütmeyi durdurma kararına saygı duyduğumu söyledim.

Gezi Parkı ile ilgili endişe var, endişeleri gidereceğiz.
Şu anda aynı kanaatteyim. AVM olacak mı, olmayacak mı? Dava açan derneklerle görüşeceğim. İlk eylemleri başlatan arkadaşlarla görüşeceğiz.

Bu olaylarda çok daha duyarlı olmalı tartışmalı ve görüşmeliyiz.

-Gerekirse özeleştiride yapabileceğinizi söylediniz, nasıl bir özeleştiri yaparsınız?
Yaptığımız her işin yargısal denetimi vardır. Aşırı güçle olaylar aşmış, tasvip etmediğimiz noktaya geldi.

-Üslup konusunda neler söylemek istersiniz? Olayların bu noktaya gelmesinde etkisi var mıdır?
Yöneten insanların üslubunun çok daha kucaklayıcı olması gerektiğini düşünüyorum.

Olaylar başladığında illegal çevrelerin katılacağı düşünülerek başka bir üslup kullanılmış olabilir ama ayrıştırıcı olmayan, kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyen bir tarzımız olması gerekir.

-Dün Şırnak’ta olan saldırı çözüm sürecini etkiler mi?, Polisin havaya ateş açması sonucu Ethem Sarısülük yaralandı ve komada son durumu nedir?

Çözüm süreci sağlıklı gidiyor.

Bu ismi biliyorum ilk olaylarda yaralanan arkadaşımız, polisle ilgili nasıl bir işlem yapıldığını arkadaşlar bana iletsinler. Yetkililerden olayları tahlil etmesi, bitmesi konusunda neler yapılması gerektiğini konuştuk.

Şu karara vardık, pasif durumdalar karşı taraftan bir şey gelmediği sürece bekliyorlar. Fiili saldırı olduğunda kalkan, saldırı arttığında su sıkılması, kendilerine büyük saldırı olduğunda gaz kullanmaları söylenmiştir.

-Göstericilerin özür dilenmesi talebi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çok haklı talepler varsa özür dilemek erdemdir ama bunu hükümet temsilcisine söyletip başka anlamlar çıkarılmasın.

Bu göstericiler gezi parkında başlayan olaylarda bir yurttaş bilinciyle hareket etmişlerse, ki buna inanıyorum. Bu insanlara karşı şiddet kullanılmasını tasvip etmiyorum. Eşiyle çocuğuyla birlikte gelmiş, sanatçı doktor iletişim uzmanı yazar. Birbirlerine haber vermişler ağaçlarımıza sahip çıkalım diye. Kanunsuz da olabilir. Ağaçlarımızı kesmeyin. Bu insanlara gaz sıkmak değil, bak aldığımız karar bu. Büyükşehir belediyesinden geçmiş, oy birliğiyle geçmiş diyebilecek bir adam lazım. Bu insanlar bir proje içinde bu ağaçlar şuraya gidecek diyecek bir otorite lazım.

Ama hayır biz size bunları yaptırtmayız ve üzerine şiddetle gidildiği zaman daha büyük bir azimle geldiler. Demokratik bütün tepkilere biz varız.
Bir insanın iki dili olur. Ya siyasetin ya şiddetin dilini kullanırsınız. Şiddetin dilini kullanırsanız kimse sizin taleplerinize bakmaz. Şiddete yöneltmeyi suç kabul ettik.

Şiddetle bir yere varamazsınız. Devletin gücü karşısında hepiniz ezilirsiniz. Demokratik eylemlerle bunu yapabilirsiniz. Bağırıp çağırabilirsiniz. Kendi özel hayatımızda da siyasi hayatımızda da bunları yaşadık. Terk edilmiş itilmiş kakılmışlık duygusunu yaşamış bir insanım. Eşimle hayat tarzımla reddedilmiş bir insanım. Refah kapandı isyan etmedik, Fazilet kapandı dağa çıkmadık.

Tencereyle eylem yapan yurttaşları gördük, bir düğüne gidiyorduk onlar da bizi gördü. İstanbul’un en saygın ailesinin düğünü, bu günde niye böyle yapıyorsunuz. Onların gecelerini zehir etmeye ne hakkınız var. Düğün boyunca bunu niye yapıyorsunuz.

-Polislerin hedef gözeterek gaz atması, kaskların kapatılması konusunda neler yapılacak?
Dış basında dezenformasyon var. Türk basının gösterdiği duyarlılığı dış basın göstermedi. Ancak basın özgür, bizim tayin etmemiz mümkün değil.
Kerry’nin açıklaması, Davutoğlu kendisini arayıp konuştu. Arap Baharı’na benzetmeye çalışıyorlar doğru değil.
Türkiye’nin şartlarında böyle bir şey düşünmek yanlış olur. Türkiye’de yaşananları Wall Street'le niye benzetmiyorsunuz.
Bu gösterilerin nedeni AKP’ye karşı duyulan sevgisizlik, e haksız da değiller…
Kerry ve diğerlerinin kendi ülkesinde de benzer şeyler yaşanıyor.
Olaylara pabuç bırakmayız, sokakla başa çıkarız.
Ekonomik gücümüzü kıskanan ülkeler var. İktidara tepki doğaldır, iktidarlar tepkiyi doğal karşılamak zorundadır. Bağırmak yok saymak yerine anlamak gerekiyor.

-Taksim Gezi Parkı’ndan vazgeçme gibi bir durum olabilir mi, portakal gazı iddiaları ne kadar doğru?
Bazı merkezlerden olayların yönlendirildiğini biliyoruz. Asparagas haberler yapıldığını biliyoruz. Ne kadar demokrat olabildiğimizi gösterecek birçok şey var. Onların hepsini engellemek mümkündür. Amerika’dan server kullanıp asparagas haberler yapılıyor.

Bu yalan ve yanlış haberlerle bir kirlilik yaratılıyor. Bunların içerisinde polisi hedef alanlar var. Polisin bilmem ne gazı kullandığını söyleyenler var. 27 Mayıs sürecindeki gibi saçma sapan rezil yalanlar internet dünyasında yayılıyor.

Şimdi bu mahkeme kararı sonunda her şey olabilir, dava niçin açıldı, mahkeme hangi gerekçeyle karar aldı. Orada ne yapılacağı henüz kararlaştırılmadı. Gezi Parkı’na ne yapılacağı, Topçu Kışlası’na ne yapılacağı belli değil. İstanbul’a yapılacak bir şey konusunda İstanbul Belediyesi hem çevrecilerle hem de yaşayanlarla konuşmalıdır.

Referandum, anket yapılabilir.

Portakal gazı sarin gazı bunlar hep ajitasyondur.

-Cumhurbaşkanı ile görüştükten sonra Başbakan ile temasınız oldu mu?
Hayır. Akşam konuştum. Benim konuşma üslubumu bilir, bana yetkiyi bunu bilerek verir.
Cumhurbaşkanımız hep yapıcı bir üslup takınmıştır, her konuda.

Özür diliyoruz
O ilk olayda çevre duyarlılığıyla hareket edenlere karşı yapılan aşırı şiddet gösterisi yanlıştır o insanlarımızdan özür diliyorum. Ama sokaklarda tahribat yapanlara özür borcumuz olduğunu düşünmüyorum.

(soL - Haber Merkezi)