'Ancak Arap sokaklarında kahraman olabilir'

Financial Times'ta Başbakan Tayyip Erdoğan için, "Arap sokaklarında kahraman olabilir, ama Washington'da otoriter, popülist, İslamcı içgüdülerine yenik düşen ve Batı'yla yollarını ayıran bir lider olarak görülüyor" denildi.

İngiliz Financial Times gazetesinin Türkiye ile ilgili hazırlanan özel ekinde, Türkiye'nin dünya siyaset sahnesindeki rolü tartışılırken, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın siyasi profili de konu edilerek, "Arap sokaklarında kahraman olabilir, ama Washington'da otoriter, popülist, İslamcı içgüdülerine yenik düşen ve Batı'yla yollarını ayıran bir lider olarak görülüyor" denildi.

2011 yılında yapılması beklenen genel seçimlerde Erdoğan'ın başbakanlık için halktan üçüncü ve son kez yetki isteyeceği belirtilen yazıda, "partisinin geleceğini, Erdoğan'ın, Türkiye'nin dünyadaki yerini yeniden nasıl tanımlayacağı kadar, içerideki sorunlara nasıl çözüm getireceği de belirleyecek" değerlendirmesi yer aldı.

İç sorunlarını çözemeyen Türkiye'nin dışarıda ağırlığı olur mu?
İsrail'in Gazze'ye yardım için yola çıkan gemilerden Mavi Marmara'ya düzenlediği operasyon ile PKK'nin İskenderun'daki donanma üssüne saldırısını birlikte ele alınan yazıda, "31 Mayıs sabahı, silahlı saldırılarda 15 kişi öldü. Bunlardan dokuzu, Gazze'ye yönelik ablukayı kırmaya çalışan Mavi Marmara gemisindeki aktivistlerdi. Bu olay, dikkatleri İsrail'i sert bir şekilde kınayan ve ortak tepki çağrısında bulunan Türkiye'nin üzerine çekti. Ölen diğer altı kişi ise, İskenderun'daki donanma üssünde PKK roketlerine hedef olan askerlerdi. Ölümleri uluslararası alanda fazla dikkat çekmedi. Ama dışarıdaki ağırlığı ne olursa olsun, bu olay Türkiye'nin içerideki en ciddi sorunlardan bazılarının hala çözümsüz kaldığını gösterdi" ifadelerine yer verildi.

Kredi notu düştü: "Türkiye 'daha az güvenilir' ortak"
İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırısı ile başlayan sürecin, daha önce tarafsızlığı tercih ettiği belirtilen Türkiye'nin artık bölgede taraf olma arzusunu yansıttığı yorumunda bulunulan Financial Times yazısında, BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a uygulanması öngörülen yaptırımlar konulu oylamada çekimser kalmak yerine "hayır" oyu kullanan Türkiye'nin, İran'la varılan nükleer takas anlaşmasını dikkate almayan ABD'ye meydan okuduğu ifade edildi.

Son süreçte yaşanan gelişmelerin Türkiye ve ABD arasındaki geleneksel ittifaka gölge düşürdüğü kaydı düşülen yazıda, "bazıları ise Ankara'nın kendi dış politik çıkarları olduğunu ve Tahran'a kıyasla zararsız bir nüfuz oluşturma çabası içinde olduğunu teslim etmekle birlikte, Türkiye'nin daha az güvenilir bir ortak olmaya başladığını düşünüyor" ifadeleri yer aldı.

(soL-Haber Merkezi)