Alper Birdal yazdı: ABD, El Kaide, Suriye'de 'felç'

'Şimdi o virüs Suriye'ye ulaştı. Türkiye'nin ve diğer komşu ülkelerin çocukları da tehlike altında. Kendilerini neyin felç ettiğini belki de hiçbir zaman bilemeyecek çocuklar...'

Alper Birdal - soL

Felç...

Gaziantep Halk Sağlığı Müdürlüğü, 7 kentte ev ev dolaşılarak 0-5 yaş arasındaki çocuklara çocuk felci aşısı yapılacağını açıkladı. Söz konusu kentler Şırnak, Şanlıurfa, Mardin, Kilis, Gaziantep, Hatay ve Adana. Sonuncusu hariç hepsi Suriye'yle sınırdaş kentlerimiz.

Türkiye'de 15 yıldır çocuk felci vakası görülmüyor. Şimdi 7 ilde böyle bir uygulama başlatılmasının nedeni, 29 Ekim'de Dünya Sağlık Örgütü'nün Suriye'de çocuk felci vakalarına rastlandığını bildirmesi. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, sınır kentlerinde ve Suriyeli mültecilerin geçiş noktası olan Adana'da aşılama yapma kararı aldı.

Ancak öykü bu kadar değil. Zira Suriye'de de çocuk felci en son 1999'da görülmüştü. 14 yıl sonra ne oldu sorusunu sormak belki de anlamsız. Suriye'ye yönelik korkunç saldırının bir başka sonucu diyebiliriz kısaca...

Ama bu da konunun kendisine haksızlık olur. Çünkü Suriyeli çocukları felç eden, Türkiyeli, Ürdünlü, Lübnanlı çocukları da hastalık riskiyle karşı karşıya bırakan bu öykünün içerisinde cihatçı militanlar var, gericilik var, CIA var, kanlı savaşın sürmesine destek veren iktidarların payı var.

Nasıl mı?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Suriye'de çocuk felci vakalarına rastlandığını söylediği açıklamasında virüsün Pakistan kaynaklı olduğunu da belirtiyordu. Yapılan incelemeler, şimdiye kadar 13 çocuğa bulaşan virüsün Pakistan üzerinden Suriye'ye geldiğini söylüyordu. Açıklamada çocuk felci virüsünün erişkin bireyler tarafından taşınmasının çok düşük bir olasılık olduğunu belirtiliyor ve bir açıdan “Pakistan'dan Suriye'ye giden cihatçı militanlardan bulaşmadı” mesajı veriliyordu.

Oysa yanıt aranması gereken doğru soru bu değil. Aşılamayla tamamen önlenebilir bir hastalık olan çocuk felci, nasıl oluyor da Pakistan'da halen endemik olabiliyor?

Bu sorunun yanıtının bir bölümü, İslamcı bağnazlığın, yobaz kafanın kendisinde saklı. Pakistan'da yıllardır çocuk felcine karşı aşılama kampanyası yapılmaya çalışılıyor. Ve çocukları hastalıktan korumak için uğraşan görevliler İslamcı militanların hedefi oluyor. Hatta çocuk felcinden yaşanan ölümlerden daha fazlası, çocukları aşılamaya çalışan görevlilere yönelik saldırılar nedeniyle yaşandı. Bu saldırıların son örneği de 7 Ekim'de gerçekleşti. Peşaver'de iki aşılama görevlisi bombalı saldırı sonucunda yaşamını yitirdi.

Bir takım şeyhler, Pakistan'da, Afganistan'da, Nijerya'da yani çocuk felcinin halen endemik olduğu üç ülkede, “aşılarla çocuklarımızı kısırlaştırıyorlar” gibi açıklamalarla görevlileri hedef gösteriyor, militanlar bombalı saldırılarla, enselerine kurşun sıkarak aşılama görevlilerini katlediyor. Aşılama kampanyalarına katılan UNICEF ve WHO görevlileri, kendilerini yerel polisin korumasını istemiyorlar. Çünkü yanlarında polisle gezdiklerinde daha kolay hedef haline geliyorlar.

Yobazlık, evet... Ama öykü burada da bitmiyor.

Ağıza damlatılarak yapılan basit bir aşıyı bu denli politik bir mevzu haline getirenler yalnızca İslamcılar değil. Pakistan'da aşılama yapan görevlilerin vahşice öldürülmeleri, CIA'in 2011'de El Kaide lideri bin Ladin'i bulmak için kullandığı yöntemin de bir sonucu. Çünkü bu operasyonda Pakistanlı bir ajan-doktor, Usame bin Ladin'in yaşadığı tahmin edilen bölgede ev ev dolaşarak kan ve doku örnekleri topladı. Dr. Şakil Afridi kendisini bir sağlık görevlisi olarak sundu. Topladığı örnekler üzerinden DNA analizi yapılarak, bin Ladin'in yeri tespit edildi ve El Kaide lideri bu istihbaratlar kullanılarak yapılan operasyon sonucunda öldürüldü. Olay açığa çıkıp, o operasyonda kullanılan Dr. Şakil Afridi, Pakistan devleti tarafından hapse atıldıktan sonra aşılama görevlilerine karşı saldırılar da hızla artmaya başladı.

Aşılama konusu öylesine politize edildi ki, geçtiğimiz mayıs ayında Taliban yönetimi, artık aşı yapan görevlilere, yabancı olmadıkları takdirde, saldırmayacağını açıkladı. Sebep, ABD'yle yürütülen müzakerelerdi... UNICEF, Pakistan'daki virüs Filistin'e, Gazze'ye de yayılınca, El Aksa Camisi imamına aşılama lehine fetva yayımlattı.

Şimdi o virüs Suriye'ye ulaştı. Türkiye'nin ve diğer komşu ülkelerin çocukları da tehlike altında. Kendilerini neyin felç ettiğini belki de hiçbir zaman bilemeyecek çocuklar...