AKP’nin uluslararası suçları büyüyor

THY’nin Nijerya’ya silah taşıdığını gösteren görüşmeler, THY tarafından “montaj” denilerek yalanlanamadı. THY yalnızca “Nijerya’ya silah taşımadık” demekle yetindi. Nijerya, İslamcı terörün sürekli can aldığı, çatışmalı bir ülke. AKP hükümeti, daha önce de çatışma bölgelerine yolladığı silahları defalarca yakalatmıştı.

(soL - Haber Merkezi) Türk Hava Yolları’nın (THY) Nijerya’ya silah taşıdığı yönündeki iddialar, AKP hükümetinin dünyanın çatışma bölgelerine yaptığı silah kaçakçılığında yeni bir perde daha açtı. Şimdiye kadar Suriye, Yemen ve Mısır’a yollanan silahlar yakalanmış, AKP hükümeti bunların bir kısmını kabul etmek durumunda kalmış, diğerlerindeyse kayda değer bir soruşturma yürütmemişti. THY, Nijerya’ya silah taşıdığı iddiasını yalanladı.

"Başçalan" sızdırdı
İddia, Salı akşamı “Başçalan” isimli Youtube hesabından yayımlanan bir telefon görüşmesi kaydıyla gündeme geldi. Başbakan’ın Başdanışmanı Mustafa Varank ve THY Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş arasında geçen konuşma THY uçaklarının Nijeryaya tonlarca silah sevkiyatı yaptığını ortaya çıkardı.
‘MİT’e soruver’

Kayıtta Karakaş, “Mustafa sana bir konu arz etmiştim ama hatırlıyor musun şu bizim taşıma hususu ile ilgili” derken, Varank, Hakan Fidan’ı işaret ederek, “Hakan Bey ile bir araya gelemedik de ondan dönemiyorum sana” yanıtını veriyor. Bu yanıtın üzerine “onlarca malzeme taşıyorum, Nijerya’ya gidiyor şu anda... Müslümanları mı Hıristiyanları mı öldürecek, vebal altındayım haberin olsun” diyen Karakaş, Hakan Fidan’ın bir iletişim numarası vermesini en azından onlarla bir istişare yapmak istediklerini
söylüyor.

Varank, talebe olumlu yanıt verirken, “bir iki güne sana haber veriyorum” ifadesini kullanıyor.

THY: Taşımadık
THY, dün konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Türk Hava Yolları tarafından kargoda gerçekleştirilen silah ve askeri malzeme taşımaları uluslararası hukuk ve IATA taşımacılık kuralları çerçevesinde resmi prosedürlere uygun olarak yapılmaktadır. Silah taşımalarında gönderici ve alıcılar ülke otoritelerinden gerekli izinlerini tamamladıktan sonra belirledikleri acente vasıtasıyla kargolarını Türk Hava Yolları Kargo ile gönderebilirler. Türk Hava Yolları şirket politikası gereği Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yasakladığı ülkeler ile otorite boşluğu ve çatışma olan ülkelere kargoda silah taşıması yapmamaktadır” denildi.

Açıklamanın sonunda, “Haberlerde geçen ülkeye Türkiye’den veya başka bir ülkeden silah taşıması yapılmamıştır” ifadesi yer aldı. Fakat açıklamada ses kaydına hiçbir atıfta bulunulmadı, bunun montaj olduğu iddia edilmedi.

Nijerya’da terör
Uluslararası sivil havacılık kurallarına göre, sivil yolcu uçakları değil fakat kargo uçakları, silah sevkiyatı yapabiliyor. Fakat THY açıklamasında da belirtildiği gibi, “otorite boşluğu veya çatışma olan” ülkelere silah gönderilmesi yasalara aykırı.

Nijerya, ülkenin kuzeyinde etkili olan İslamcı silahlı örgüt Boko Haram’ın yüzlerce insanın ölümüyle sonuçlanan eylemleri nedeniyle bir çatışma bölgesi. Boko Haram, “batılı eğitim tarzı” içerdiği için okul baskınları yapıp çocuk ve öğretmenleri öldürme eylemleriyle biliniyor.

Nijerya’nın Ankara Büyükelçiliği yetkilileri, büyükelçinin başkent Abuja’daki yetkililerle temas halinde olduğunu ve konunun ayrıntılarına dair çalıştığını belirtti. Son yıllarda Türkiye’den Nijerya’ya resmi bir silah sevkiyatı olup olmadığına dair sorumuza yetkililer “Hiç sanmıyoruz, fakat inceleme sürüyor” yanıtı verdi.

Karakaş’la Varank arasında geçen görüşme, sevkiyatın resmi bir sevkiyat olmadığı izlenimi uyandırıyor.

O uluslararası kuruluş tespit etmişti
Dünyada silahlanma verileri konusunda en yetkin otorite, kısa adı SIPRI olan Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü. Enstitü, her yıl dünyadaki silahlanmaya dair ayrıntılı raporlar hazırlıyor.

SIPRI, Mart 2013’te Türkiye’nin, Suriye’deki silahlı gruplara dünyadan silah akışını kapsamlı bir operasyonla yürüttüğünü tespit etmişti.
SIPR uzmanı Hugh Griffiths, hazırladığı raporda 3500 ton kadar askeri teçhizatın Türkiye üzerinden Suriye’te gönderildiğini belirtti. Griffiths, “yapılan uçuşların yoğunluğu, bunun iyi planlanmış ve koordine edilmiş bir operasyon olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Hava trafik verilerine göre, 2012’nin başında küçük miktarlarla başlayan silah kargolarının sonbahara kadar aralıklı olarak devam ettiği ve Kasım ayında ABD’deki Başkanlık seçimlerinin ardından büyük miktarlarda artış gösteren sevkıyatların süreklilik kazandığı tespit edildi.

Bu rapor üzerine, Amerikan New York Times gazetesi, Türk ve yabancı yetkililerle görüşerek bir haber hazırladı. Ankara Esenboğa Havalimanı’ndaki Katar, Suudi Arabistan ve Ürdün askeri kargo uçaklarına dikkat çeken gazete CIA’in silah trafiğini Türkiye ile organize ederek denetlediğini yazdı.
Haberde Obama yönetimi muhaliflere açıktan silah yardımı yapmayı reddetse de, haberde CIA’nın sevkiyatlarda yer almasının, ABD’nin muhaliflerin silahlandırılması konusunda bölgedeki işbirlikçilerine yardım konusunda “istekliliğini” gösterdiği yorumu yapıldı.

THY daha önce de suçlanmıştı
New York Times gazetesinin Mart 2013’te, Suriyeli muhaliflere gönderilen silahların Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan aktarıldığını belirttiği haberinde, bir başka çarpıcı veri daha vardı. Haberde, “CIA’in Hırvatistan üzerinden Arap ülkelerine silah sağladığı” belirtiliyordu.

Bu bilgiyle uyumlu önemli bir iddiayı, aynı Mart ayında Hırvat gazetesi Jutarni List ortaya atmış, konu soL’da haberleştirilmişti.

Hırvat gazetesi, ismini vermediği bir diplomatik kaynağa dayanarak, Suriyeli muhaliflere Hırvatistan’dan Türk kargo uçaklarıyla silah taşındığını, silahların 75 uçakla transfer edildiğini ve parasının ABD’nin isteğiyle Suudi Arabistan tarafından ödendiğini öne sürdü.

Haberde silah sevkiyatının 2012 Kasım ayında başladığı ve Şubat’a kadar devam ettiği belirtiliyordu. Bu bilgi, SIPRI uzmanı Griffiths’in hava trafik verilerine dayanan raporuyla uyum gösteriyordu.

AKP daha önce defalarca yakayı ele verdi
25 Mart 2011: Birleşik Arap Emirlikleri güvenlik güçleri, Düzce’de üretilmiş ve Kuzey Yemen’e sokulmak istenen 16 bin tabanca yakaladı.

Ağustos 2012: İskenderun Limanı’na, Libya bandıralı El Entisar gemisi yük boşalttı. İngiliz Times of London gazetesi El Entisar adlı geminin içlerinde füzelerin de bulunduğu çok sayıda silah ve mühimmat taşıdığını yazdı. Geminin İskenderun Limanı’nda “balıkçı teknesi” olarak bildirim yaptığı ve hiçbir aramadan geçmeden yükünü boşalttığı ifade edilirken, 400 tonluk yükün uçaksavar füzeleri, RPG’ler ve MANPAD tipi füzeler içerdiği kaydedildi.

3 Kasım 2012: Yemen’de Türkiye’den gelen bir konteynir içinde bisküvi kutularına saklanmış 3 bin tabanca ele geçirildi.

13 Aralık 2012: Yemen’deki Hudeyde yolu üzerinde yapılan polis çevirmesinde Türk yapımı olduğu iddia edilen 7 bin tabancanın ele geçirildiği iddia edildi.

2 Ocak 2013: Yemen’in El Cumhuriye gazetesi, ülkede sürekli yakalanan kaçak silahların, Türkiye’nin Aden Büyükelçisi Fazlı Çorman üzerinden yapıldığını, Çorman’ın, susturuculu silahlar da dahil olmak üzere çeşitli silahların ülkedeki “aşiret gruplarına ve teröristlere” yasadışı yollardan ulaştırılmasında bizzat rol aldığını öne sürdü.

24 Ocak 2013: Yemen, Türkiye ‘den kaçak yollarla ülkeye sokulmak istenen ve “plastik ev eşyası” olarak gösterilen 3780 adet tüfek ele geçirildiğini açıkladı.

29 Ocak 2013: Yunan gazetesi I Thessalia, Alexandretta isimli geminin Heracles limanında yakıt ikmali yaparken, içinde kayıt dışı silah ve mühimmat bulunduğunu, kargonun Türkiye’de yüklendiğini ve Libya üzerinden Mali’ye gitmekte olduğunu yazdı.

10 Mayıs 2013: Yemen Savunma Bakanlığı, Kızıl Deniz yoluyla ülkeye sokulmaya çalışılan Türk malı silahların durdurulduğunu açıkladı. Bakanlık, Türkiye’den Yemen’e gerçekleştirilmeye çalışılan beşinci silah kaçaklığı vakası olduğunu vurguladı.

Mayıs 2013: Yemen’in Taiz kentinin Moka Limanı’na denizden küçük botlarla ülkeye sokulmak istenen silahlar ele geçirildi. Yakalanan silahların Türk yapımı ses tabancaları olduğu anlaşıldı.

11 Temmuz 2013: İskenderun Limanı’na yanaşan ve Yemen’e “mutfak malzemesi” taşıdığı beyanında bulunan Zeynep Dündar isimli gemide 3 bin 500 roket mermisi bulundu. Geminin Yusuf Dündar’a ait olduğu ve bu kişinin AKP Mardin milletvekili Abdurrahim Dündar’ın da yakını olduğu öne sürüldü. Savcılık skandal bir kararla geminin gitmesine izin verdi.

14 Temmuz 2013: Yemen, Kocaeli merkezli Sargem Denizcilik Şirketi’ne ait olan “Svetla” adlı gemide 20 bin silah yakaladığını duyurdu.

19 Temmuz 2013: Mısır güvenlik kuvvetleri ülkenin Port Said kentinde, İzmir’den hareket eden bir gemide, basit bir işlemle gerçek mermi atabilecek 20 bin adet ses tabancası ele geçirdi.