AKP'ci basında komplo patlaması

AKP'ci basın habercilikle komplo imalatı arasındaki sınırı belirsizleştiriyor. Ergenekon soruşturması bu gazetelere en zengin kaynağı sağlıyor.

soL (HABER MERKEZİ) AKP hükümetinin sözcülüğünü yapan haber ve manşetleriyle dikkatleri çeken Sabah, Star, Zaman ve Yeni Şafak gazeteleri dün ana sayfalarını Ergenekon soruşturmasından türetilmiş komplo haberlerine ayırmışlardı. Sabah ve Star gazeteleri, Ergenekon'un son dalgasının hedefindeki Başkent Üniversitesi Hastanesi ile gündeme gelen "Ecevit'e suikast" iddiasını manşetlerine taşıdı, Zaman KCK (gazetenin son dönemde PKK için tercih ettiği örgüt adı) ve Ergenekon bağlantısı iddiasını ön plana çıkardı, Yeni Şafak da Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanmış olan emekli Orgeneral Şener Eruygur'un merdivenlerden düşerek yaralanmasının yine emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un kendisini itmesi sonucu gerçekleştiği iddiasını manşet yaptı.

Korumanın komplo gözlemleri
Sabah gazetesinin dünkü manşetinde, başbakanlığı döneminde Bülent Ecevit'in korumalığını yapmış olan DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün'ün 2001-2002 yıllarında iktidardan uzaklaştırılması için Ecevit'e karşı komplolar kurulduğuna dair iddiaları vardı. Haberde "sivil darbe" olarak adlandırılan, Ecevit'e "iş göremez raporu" vererek iktidardan uzaklaştırma girişiminin, kimler tarafından ve ne amaçla planlandığına dair net bir bilgiye yer verilmemişti.

Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e ifade vereceğini, ancak son anda görüşmelerinin ertelendiğini belirten eski koruma müdürü Recai Birgün, Sabah'a yaptığı açıklamalarda Başkent Üniversitesi Hastanesi ve Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın Ecevit'in sağlığını "bilerek ya da bilmeyerek" bozdukları konusundaki iddialarını tekrarladı. Birgün'ün iddiaları "tedavi kesilince iyileştiğini gözlemlemesi", kamuoyunun da "Ecevit hastaneye gitti sonra günden güne kötüleşti" demesi, doktorların Ecevit'in "uzun süre evde kalması gerektiği" gibi değerlendirmelerde bulunması gibi "olgular"a dayanıyor.

Komployu bozan gizli ambulans
Star gazetesi de yine Ecevit'e dönük "sivil darbe" girişimini manşetine taşıdı. Başkent Üniversitesi Hastanesi ile ilgili iddiayı "tıp darbesi" olarak adlandırdı. Gazetenin haberi, olayla bağlantılı daha farklı bir iddiayı da gündeme taşıdı. Kaynağı "Başkent kulislerinde konuşulanlar" olan iddiaya göre, dönemin Ankara Valisi Yahya Gür, Başkent Üniversitesi Hastanesi'nden ayrılarak evinde dinlendiği sırada, Ecevit'e rahatsızlanması halinde acilen müdahale edecek "gizli" bir ekip kurdu. Oran Sağlık Merkezi'nin arka tarafında gizlenen ambulansta ikamet eden bu ekipten bir doktorun Başkent'e giderek 'R. A.' isimli doktordan Ecevit'e uygulanacak tedavi programını istemesi ancak alamaması üzerine özel ekip dağıtıldı. "Bu olayın anlamı nedir?" sorusuna gazetenin cevabı şöyle: "Bu kararın hemen ardından Ecevit'in tedavi için Başkent Hastanesi yerine GATA'yı tercih etmesi dikkat çekti. Ekipte yer alan bir doktor, Star'a 'Bu hadise Ecevit'in GATA'ya gitmesinde etkili oldu' değerlendirmesi yaptı".

"Eruygur'u Tolon itti" iddiası
Yeni Şafak ise manşetinde başka bir "sır perdesi"ni aralıyordu. Gazetenin "Paşa Kapışması" başlıklı haberine göre, Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Şener Eruygur'un, Kandıra Cezaevi'nde merdivenlerden düşerek beyin kanaması geçirmesinin nedeni, bir diğer Ergenekon sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon'la merdivenlerin başında kavga etmesiydi. Gazetenin kaynağını belirtmediği iddialarının dayanağı ise şu: "Hurşit Tolon'un tartışma sırasında Şener Eruygur'u dengesini bozacak şekilde ittiği, Erguygur'un da merdivenlerden yuvarlanarak başını çarptığı iddia edildi. Yetkililer 40-50 cm. genişliğindeki merdivenlerde ayağı kayan birinin dengesini kaybetmesi halinde kenarlardan tutunabileceğini belirttiler. Merdivenlerin kaza sonucu düşmeyi engelleyecek kadar dar olmasına dikkat çeken yetkililer, emekli Orgeneral Şener Eruygur'un itilmiş olabileceğini ileri sürdüler".

Zaman'ın uzmanlık alanı "PKK-Ergenekon ilişkisi"
Zaman gazetesinin manşetine taşıdığı iddia ise, bir süredir özellikle öne çıkardığı "Ergenekon Terör Örgütü" ve PKK arasındaki bağlantı oldu. Gazetenin haberine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) hakkında yürüttüğü soruşturma yapılanmanın Ergenekon bağlantılarını da ortaya çıkardı: "KCK'nın amaçları Ergenekon iddianamesindeki 'Panzehir' isimli belgelerde de detaylı olarak anlatılıyor. Ergenekon dokümanlarındaki PKK-Ergenekon ilişkileri, tanık ifadeleri ve ele geçirilen deliller, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ulaştığı bilgilerle örtüşüyor."