Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Ali Balkız, AKP hükümetinin "Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevlerini Düzenleyen Kanun Tasarısı"na ilişkin bir açıklama yaparak, AKP’nin "freni patlamış kamyon" hızıyla Türkiye’yi şeriata doğru götürdüğünü ifade etti.
Taslak ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yetkilerinin genişletildiğini belirten Balkız, "bu, tehlikeli bir durumdur. Bu, İran'a benzeme çabasıdır. Bu, şeriata doğru giden yolda alıştıra alıştıra atılan adımlardan biridir" derken, Anayasa tartışmaları, Başkanlık sistemi, Yargıya müdahale tartışmalarının sürdüğü sırada AKP hükümetinin sessiz sedasız, "Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevlerini Düzenleyen Kanun"da önemli değişiklikler içeren tasarıyı TBMM’de komisyondan geçirdiğini, muhalefet partilerinin de buna onay verdiğini belirtti.
Balkız'dan ortak mücadele çağrısı
Ali Balkız, "Aleviler başta olmak üzere, Türkiye'nin demokratik, laik, çağdaş, ilerici, solcu ve sosyalist kesimleri Diyanet İşleri Başkanlığı'nın lağvedilmesi gerektiğini savunurken, AKP'nin, bu yasa tasarısıyla, 'alın size yeni Diyanet!' demeye getirdiği"ni söyledi.
Balkız, "muhalefet, muhalefet olabilseydi, ne İran'da Humeyni iktidar olabilirdi ne de Almanya'da Hitler... Halihazırda bütün dükkanlar namaz vakitlerinde kepenklerini kapatmak zorunda kalıyorlarsa, yarın aynı şey, devlet daireleri, okullar ve kışlalarda da olacaktır. Eğer örgütlenmezsek, eğer güçlerimiz birleştirmezsek, eğer mücadele edip direnmezsek, ya türban giyip takke takacağız ya da kendimize yeni bir ülke arayacağız. Bu uzak bir olasılık değil, yarın gibi yakındır. Halkımızı, bu gerçeği bir kez daha görmeye, tedirgin olmaya, uykusuz kalmaya davet ediyoruz" dedi.
Tasarı yasalaşırsa neler olacak?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın büyüdüğünü, yetkilerinin genişlediğini, parası ve kadrosunun giderek arttığını vurgulayan Ali Balkız, söz konusu yasa tasarısının Meclis'ten geçmesi durumunda karşı karşıya kalınabilecekleri ise şöyle sıraladı:
-"Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’nin en büyük KİT'i olacak ve doğrudan Başbakan'a bağlı olacak,
-"Diyanet İşleri uzmanı, uzman yardımcısı, imam-hatip ve müezzin-kayyımlar dışında, uzman imam-hatip, baş imam-hatip, baş müezzin, kuran kursu öğreticisi, kuran kursu uzman öğreticisi, kuran kursu baş öğreticisi gibi yeni kadrolar oluşturulacak.
-"İl ve ilçe müftülüklerinde, ihtiyaca göre şube müdürlükleri kurulacak,
-"Türk Diyanet Vakfı ile doğrudan organik ilişkiler kurularak kamu görevlilerinin bu vakıfta çalışabilmesinin önü açılacak.
-"Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Yayınlar Döner Sermaye İşletmesi’nin sermayesi yirmi katına çıkartılacak,
-"Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı tüm personele dokunulmazlık sağlanacak, görevleriyle ilgili bir suç işlemeleri halinde, amirinin izni olmaksızın yargılanamayacaklar.
-"Din İşleri Yüksek Kurulu, istek üzerine görüş bildirmek yerine, bundan böyle karar verebilecek,
-"Başbakanlığın havalesine gerek kalmaksızın, bundan böyle, eserleri dini bakımdan doğrudan inceleyip mütalaa verebilecek, kendilerince hatalı ve noksan buldukları eserleri Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile toplatıp imha edebilecekler. Resmi anlayış dışındaki hiçbir İslam yorumuna izin vermeyecekler. Kenan Evren gibi kitaplar yakabilecekler."
(soL-Haber Merkezi)