AKP büyük sermayeye yüklendi

AKP’den dün gelen açıklamalarda büyük sermaye “kriz fırsatçısı” olarak suçlandı. “IMF’ye karşı Türkiye’nin itibarını savunuyoruz” mesajı geçen AKP, büyük sermayeyle ateşkesi bozabileceğinin sinyallerini verdi.

soL (HABER MERKEZİ) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli tarafından dün yapılan açıklamalar, "AKP'yle büyük sermaye arasındaki ateşkes bitiyor mu" sorusunu akıllara getirdi.

AKP Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gedikli, büyük sermayeyi "kriz fırsatçısı" olarak suçlarken, Başbakan Erdoğan da "yatırım yapmayıp krizi derinleştirmek isteyenler oldu" diyerek üstü kapalı biçimde geleneksel sermayeyi eleştirdi.

"Kıdem tazminatı için..."
Aydın Doğan'a vergi suçu nedeniyle verilen cezada başrolü oynayan aktörler arasında yer alan Bülent Gedikli, dün basına yaptığı açıklamada, "Özel sektörün son başvurması gereken yol olan işten çıkarma, krize karşı verilen ilk tepki oldu. Bu bir fırsatçılıktır" diye konuştu.

Gedikli, "Ne yazık ki özel sektör krizi bahane ederek işçi çıkardı. Bunun bir fırsatçılık olduğunu başka şeylere bakarak anlayabilirsiniz. Mesela biz biliyoruz ki, özel sektör sırf kıdem tazminatından dolayı işçi çıkarıyor, bunu önceden de yapıyorlardı" diye konuştu.
İstihdama karşılık teşvik kozu mu?

Haziran ayından itibaren süresi dolacak olan vergi teşviklerinde uzatım talepleri olduğunun anımsatılması üzerine açıklamada bulunan Gedikli, bu konuyu hükümetin karara bağlayacak olmasına karşın, uzatıma sıcak bakmadığını ifade etti. Gedikli, teşviklerin sürmesi durumunda, ileride fazlasıyla geri alınması gibi bir durumun da olabileceğini söyleyerek durumun ortada olduğu imasında bulundu.
Gedikli'nin istihdam ve teşvikler yaptığı açıklamalar, büyük sermayeye yönelik "işçi çıkarmazsanız teşvik sürer" biçiminde bir pazarlığı akla getirdi.

Erdoğan: Krizi derinleştirmek istediler
Partisinin Gaziantep İl Kongresinde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel sektörü krizi derinleştirmekle suçlarken, IMF karşı "Türkiye'nin menfaatlerini savunduklarını" iddia ederek "kendimize güveniyoruz" mesajı geçti.

Erdoğan, "Krizin çıktığı ilk günden bu yana bir yandan krize karşı tedbirler almaya çalışırken, bir yandan da moral bozmaya, krizin etkisinden yararlanmaya çalışanlara, krizi derinleştirmeye çalışanlara karşı mücadele ettik. Daha krizin ilk gününden itibaren eski alışkanlıkları depreşenler, krizin bu ülkeyi büyük sıkıntılara sebep olacağını, krizin deprem etkisi yapacağını savunmaya başladılar. Parası olanlar, krizi bahane edenler, yatırıma gitmediler. Ama hamdolsun kriz karşısında dik durduk, hem de bu anlayış karşısında eğilmeden bükülmeden yolumuza devam ettik" diye konuştu.

Uluslararası Para Fonu'yla (IMF) sürmekte olan görüşmeler hakkında da konuşan Erdoğan, "Kusura bakmayın ülkemin menfaatlerine halel getiremem. IMF ile anlaşma, karşılıklı taleplerimiz kabul görürse imzalanır. Neredeyse 1 yıldır IMF ile görüşmeler devam ediyor. Ne zaman bizim taleplerimiz, isteklerimiz kabul edilirse, o zaman IMF ile anlaşma imzalanır, kabul edilmezse imzalanmaz. Bundan önce IMF ne getirirse kabul ediliyor, imza atılıyordu. Bunların içinde ANAP da var, MHP de var, CHP de var" dedi.