Akıl vermek devletten önlem halktan!

Doğa olaylarının felakete dönüşmesinin önüne geçemeyen yetkililer, 50 yıldır hiçbir şey yapmadan aynı nakaratı söylüyor: Yağışlar için önleminizi alın!

70'li yılların yazlık beldeleri ama şimdi çarpık kentleşmenin örnekleri arasına giren ilçelerden Silivri ve Selimpaşa sele teslim oldu!

Sağanak yağış nedeniyle TEM Otoyolu'nun Silivri mevkisinde trafiğin çift yönlü olarak durma noktasına geldiği bildirildi. E5 Karayolu'nun bir bölümü de sular altında kaldı.

Silivri'de zarar çok büyük
Silivri'de 900, Selimpaşa'da 800 ev ve iş yerinin su baskınına uğradığı, 6 okul ve 2 hastanede su baskını olduğu, 200'ü aşkın aracın denize sürüklendiği, 3 evin yıkıldığı duyuruldu.

Silivri'de dere yatağı ve eski bataklık bölgesine inşa edilen Devlet Hastanesi, dere yatağının taşması sonucu çamur ve kanalizasyon sularıyla doldu. Kliniklerde yatan hastalar başka hastanelere taşındı.

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, şunları kaydetti: “Silivri bunlara layık değil. Silivri afet bölgesi olarak değil, turizmiyle, sanayisi ve kültürel faaliyetleriyle anılmalıydı. Silivri bugüne kadar alt yapı sorunları aşılmayacak durumda bırakılmıştır. İlçemizin ciddi şekilde desteğe ihtiyacı var.”

Çatalca'da köye ulaşılamıyor
İlçeye bağlı Gökçeali köyünün tüm bağlantı yolları da kapandı. Çatalca Devlet Hastanesi'ni de su bastı.

Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, “Bütün imkanlarımızı seferber ediyoruz, ancak baş edemiyoruz. Çevre ilçelerden yardım istedik. Değişik noktalarda kurtarma çalışmaları sürüyor” dedi.

Vali Güler'i, yağmurun kilogramı ilgilendiriyor
2007'deki yine aynı bölgedeki sel felaketini hatırlamayan Güler, ''İstanbul'da son yıllarda hiç yaşamadığımız bir doğal afet yaşandı'' dedi. Güler, “geçen yıl Eylül ayının tamamında 44 kilogram yağmur yağmışken, uzun yılların Eylül ayının ortalaması 35 kilogram iken, sadece dün ve bugün 220 kilogram yağmur olduğunu” belirtti ama bir kamu görevlisi olarak, sel felaketinin nedenleri hakkında kamuoyunun merak ettiği konularda bilgi veremedi.

Bu felaket ilk değil
Yaşanılan felaket, Silivri, Çatalca ve köyleri için ilk değil. 1960 yılında, Trakya Bölgesi'nde de sel felaketi yaşanmış, 2 milyon dönüm tarım alanı sular altında kalmış.

2007'de ise, Mimar Sinan'ın yaptığı Boğluca Deresi üzerindeki köprünün ayakları altında 6 gözden 4'ünün geçmiş dönemlerde kapatılması nedeniyle Silivri'yi sel basmış yaklaşık 300 ev su altında kalmıştı. Dönemin Belediye Başkanı Hüseyin Turan, "Gözün kapatıldığı alanları parselleyip, arsa yapmışlar" demişti.

Takdir-i ilâhi değil!
TMMOB, yaptığı açıklamada “Doğa olaylarının afete dönüşmesi takdir-i ilahi değildir. Doğa olaylarının doğal afetlere dönüşümü engellenebilir bir olgudur. Yeter ki bilimin ve tekniğin gereği yapılsın. Yeter ki, öznesinde "insan" olan politikalar uygulansın” denildi.

Afetin nedenleri bir tane değil!
Usulsüz arazi genişletmeleri, Çatalca örneğindeki gibi köylük yerlerdeki imar dışı yapılaşmalar, hep bilinen altyapı eksikleri, menfezlerin yetersizliği, dere yatakların ıslah edilmemesi ve dol(durul)muş dere yataklarına yapılan inşaatlar, yağmur suyu kanallarının yetersizliği, felakete yönelik uyarı sistemlerinin yaygın olmayışı gibi olgular, yaşanılan felakette tespit edilebilenler.

Uzmanlar, çarpık kentleşme, rant ve planlama eksikliği gibi ana etkenlerin hakim olduğu bir toplumda bu ve benzeri felaketlerin sıklaşacağı daha da görüşündeler.

(soL – Haber Merkezi)