Abdülhamit'in torunları İstanbul'un yarısını istiyor!

Sultan Abdülhamit’in torunları, aralarında Kabataş Meydanı, Galatasaray Adası ve Veliefendi’nin de olduğu onlarca değerli mülk ve arazinin kendilerine miras kaldığı iddiasıyla dava açtı.

Osmanlı Devleti'nin 34’üncü padişahı Sultan Abdülhamit’in torunları, dedelerinden miras kaldığını öne sürdükleri onlarca değerli mülk ve arazinin kendilerine verilmesi için dava açtı. Talep edilen yerlerin toplam değeri milyar dolarla ifade ediliyor. Bu yerler arasında Kabataş Meydanı, Galatasaray Adası, Dolmabahçe’de bostan bile var.

250 akraba dava açıyor
Vatan gazetesinden Mert İnan’ın haberine göre, Miras için 2010 yılında veraset, yani akraba ispatlığı davası açıldı. Osmanlı arşivinden çıkan belgelere göre aralarında Türkiye, Lübnan, Suriye İngiltere, hatta Meksika’dan isimlerin olduğu 250 kişilik bir varis listesi oluşturuldu. Bu 250 akraba için mahkeme geçen Aralık’ta yapılan duruşmada, kararını 27 Mart 2014’te açıklayacağını söyledi. Eğer İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesi, verasetleri kabul ederse miras davasının önü açılacak.

‘Yerlerin parasını verin’
Abdülhamit’in bir kısım varisinin vekilliğini üstlenen Akkuş Hukuk Bürosu’ndan avukat Meral Akkuş ile Mehmet Erkan Akkuş, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Mahkeme davacı kişilerin Abdülhamit’in varisleri olup olmadığı yönünde karar verecek. Varislerin Şehzade Mehmet Selim’e kadar veraset belgeleri alınmış durumda. Son halka Abdülhamit. Mahkeme tarafından veraset belgesi çıkması durumunda miras pay oranları da ortaya çıkacak. Söz konusu yerlerin birebir iadesi mümkün değil. Varisler kendi miras payları oranında maddi karşılık talep ediyor. Anlaşma yapılamaması durumunda AİHM’e kadar gidecekler.”

Galatasaray Adası'nı istiyorlar
Osmanlı maliyesinin 1875 yılında iflas etmesiyle borç ödemeleri durduruldu. Birçok ünlü eser yapan dönemin mimarlarından Sarkis Balyan’a alacaklarının karşılığında Kuruçeşme’deki ünlü Galatasaray Adası verildi. Balyan’ın vefatının ardından adaya kimse sahip çıkmayınca Osmanlı vergi borçları ödenmediği gerekçesiyle el koydu. Ada 1914 yılında Türkiye’nin ilk denizcilik işletmesi olan Şirket-i Hayriye’ye kiralandı, 1957’te Galatasaray Kulübü’ne 150 bin TL’ye satıldı. 2006’dan beri de Suada adıyla eğlence yeri olarak hizmet veriyor.

'Cumhuriyet’ten sonra kamulaştırıldı’
Varislerin avukatı Meral Akkuş: “1924 tarihli 431 sayılı yasa padişah mallarıyla ilgili talepte bulunulmasına engel. Sultan Abdülhamit, 1918 yılında vefat etti. Ancak Abdülhamit’e ait mal varlıkları 1924 yılında kamulaştırıldı. Yani Cumhuriyet ilan edildikten 1 yıl sonra. Şayet kamulaştırma Cumhuriyet’ten önce yapılsaydı varisler hak iddia edemezdi. Yani miras varislerin mülkiyetine geçer.”

İstenen mülklerden bazıları

- Galatasaray Adası

- Sultanhamam’daki İzmirli Hanı

- İstanbul Gedikpaşa’daki tiyatro arsası

- Eyüp Kopçageçidi’ndeki 21 dönüm tarla

- Eyüp’te 18 dönümlük Bahariye Kışlası

- Kağıthane’de 20 dönüm arazi

- Bakırköy’de 70 dönüm arazi

- Bakırköy Veliefendi çayırı

- Dolmabahçe’de 30 dönüm bostan

- Beşiktaş Serencebey’de 2 dönüm bağ, Ihlamur’da 3 dönüm arsa

- İstanbul Horhor’da konak ve 5 dönüm arsası

- Arnavutköy Akıntı Burnu’nda gazino ve müştemilatı

- Ortaköy’de Dalyan mahallesi ve Ali Saip Paşa Yalısı ile müştemilatı

- Paşabahçe İrcirli Köyü’nde 40 dönüm arazi ve şişe fabrikası

- Beykoz’da 40 dönüm bostan, üç bahçe, 6 tarla, 2 çayır, 3 arsa, 1 bağ, 1 dükkan ve yalısıyla Tokat çiftliği, Yalnız Servi çiftliği.

- Beykoz’da Abraham Paşa’dan alınan 38 dönüm arazi ve üzerindeki müştemilat

- Şişli’de İzzet Paşa çiftliği

- Çatalca ve Çekmece’de Filifos çiftliği, Kaparya çiftliği, Safra çiftliği, Kılıçali Sağır çiftliği, Silivri çiftliği, Bosna çiftliği, Sazlı Bosna çiftliği, Haraççı çiftliği, Papas Bergos çiftliği, İzzettin çiftliği, Tozalak çiftliği ve Yahya Bey Kışlası.

Osmanlı hanedanı 2013’ün mart ayında Londra’da Bakan Davutoğlu ile bir araya gelmişti.

Davutoğlu'yla görüşmüşlerdi
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 2013’ün mart ayında Osmanoğlu ailesinin İngiltere'de yaşayan mensupları ile Londra Büyükelçiliği ikametgahında verilen akşam yemeğinde bir araya gelmişti. Osmanoğlu ailesini Konya'da düzenlenen Şeb-i Aruz törenlerine davet eden Davutoğlu, hanedan mensuplarına "daha sık görüşelim" demişti.