78’lilerden darbecilere: Yok öyle yağma!

Devrimci 78’liler Federasyonu, televizyon kanallarında “yoksul, masum ve mağdur” edebiyatı yapan 12 Eylül darbesi generalleri Sabri Yirmibeşoğlu ve Tahsin Şahinkaya’ya tepki gösterdi.

12 Eylül askeri darbesi generallerinden Sabri Yirmibeşoğlu ve Tahsin Şahinkaya çıktıkları bir televizyon kanalında “yoksul, masum ve mağdur” rolüne soyununca Devrimci 78’liler Federasyonu tepki gösterdi: Yok öyle yağma!

Federasyon tarafından yapılan “Bu günlerde generallere bir haller oldu” başlıklı açıklamada “Otuz yıldır sustular, ne olduysa birden konuşmaya başladılar. Sanki yargılanıyorlarmış gibi savunmaya başladılar” denildi.

İki darbeci generalin mağdur edebiyatına açıklamada “Yok, öyle yağma! Halka ve demokrasiye karşı işlediğiniz suçlardan dolayı, zimmetinize geçirdiğiniz her kuruş için halklarımıza hesap vereceksiniz” denilerek tepki gösterildi.

“12 Eylül faşizminin en kudretli ve en zengin generallerinden biri olan Tahsin Şahinkaya’yı bir televizyon kanalında ‘acıklı bir Türk filmi izler gibi, iki gözü iki çeşme, salya sümük ağlayarak izledik’”, ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, “Adamcağız ne kadar yoksulmuş, ne kadar masummuş, onca zulümde, onca işkencede, onca katliamda, idamda hiç mi hiç sorumluluğu yokmuş (!)” denildi.

Federasyonun açıklamasında Tahsin Şahinkaya’ya şu sorular yöneltildi: “Sayın yoksul General: Uçak alımı sırasında 23 milyon dolarlık rüşvette adının geçmesi, seramik fabrikası, maden ocakları, Silivri kum ocaklarının iç edilmesinde adının geçmesi yalan mı? İsminin yer altı dünyasının ünlü isimleri ile inşaat ve ihale işlerine bulaşması da mı yalan? Medya patronları ile çıkar ilişkisine girmesi de mi yalan? En şerefli yoksul general kimleri şerefsizlikle suçluyor? Rüşvet ve yolsuzluk iddialarını örtbas eden Kenan Evren’i mi, yoksa 1983 seçimlerinden sonra TBMM’de kurulan araştırma komisyonunda kendisini aklayan ANAP’lı ve bağımsız milletvekillerini mi? Anlayamadık. Bu ülkede idam edilen başta 17 yaşında Erdal Eren olmak üzere devrimcilerin idam kararlarının altında beş generalin imzası yok mu? Bu ülkenin geleceğinin yok edilmesinde, aydınlarının, bilim insanlarının, öğrencilerinin, öğretmenlerinin, işkencelerden geçirilmesinde, yıllarca cezaevlerinde çürütülmesinde, öldürülmesinde, binlerce ton kitabın imhasında, yasaklanmasında, ülkenin bir yarı açık cezaevine çevrilmesinde hiç mi suçun yok? Başta Diyarbakır zindanı olmak üzere Mamak tabutluğundan, Metris zindanına kadar ülkenin birçok cezaevinde işkencelerden, yok etme operasyonlarından sorumlu değil misin? Başta Anayasayı, Meclisi, siyasi partileri, sendikaları ve toplumun örgütlendiği bütün demokratik yapılanmaları kapatmak dağıtmak suç değimli? Bu suçu kim işledi? Bu toplumun ümmetçi, biat eden, gerici, ırkçı bir topluma dönüşmesine, YÖK ile darbe anayasası ile MGK ile toplumun geleceğinin ipotek altına alınmasına siz sebep olmadınız mı?”

(soL - Haber Merkezi)