4. Evrim, Bilim ve eğitim Sempozyumu bugün yapılan iki oturumla sona erdi. İşte oturumlardan notlar: 4. Oturum Doğal Seçilim: Modeller, Ölçekler, Toplumsal Yanılsamalar (Oturum Başkanı: Mahinur Akkaya) "Doğal Seçilim Bir Yaşam Kavgası Mıdır? Seçilimin Avam Kullanımı Karşısında Temel Popülasyon Genetik Modeller" başlığında sunum yapan Ergi Deniz Özsoy "Uyum başarısı en yüksek olan birey ortalama olarak diğerlerinden daha çok yavru döl bırakır. Normalde biz doğal seçilimi saptayabiliriz, lakin doğal seçilimin nasıl olduğunu kolayca kestiremeyiz. İnsan'ın beyin hacmi büyüklüğü farklı çevresel koşullarda değişir. Bunun zekadan kaynaklı olmadığı deneysel olarak biliniyor ama nedenselliği bilinmiyor. Doğal seçilim sadece rekabet savaşı değildir. Doğal seçilimin bir sürü farklı yönü vardır. Doğal seçilim koşula da bağlı ortaya çıkabilir. Örnek olarak Science dergisinin 13 Aralık 2013 balıkların göz büyüklüğü üzerine çalışması" dedi ve sunumunda herhangi bir alelin sıklığını denklemler üzerinden gösterip Darwin'in ispinozları üzerinden doğal seçilimi anlattı. Özsoy son olarak ülkemizde senelerce evrim mücadelesi vermiş önemli aydınlarımızdan biri olan Dr. Aykut Kence'yi anlatarak konuşmasını bitirdi. Sonrasında Ferhat Kaya "Makroevrim ve Biyoçeşitlilik Çevresel Faktörler ve Biyotik Etkileşimler" başlığında sunumu yaptı. "İnsan Evriminde Sürüklenme ve Seçilim" başlığıyla söz alan Mehmet Somel "Zararlı mutasyon elenir, yararlı mutasyon seçilir, etkisiz mutasyon sürüklenir.İnsan genomunda mutasyonların yarısı etkisizdir.Bazılarımızın kulak memesi yapışık, bazılarının ayrıksıdır. Bundan 100 bin yıl sonra yine bu şekilde varyasyon varsa eğer o zaman bu genetik sürüklenmedir'' ''Açık ten renginin evrimi ekvator çevresinde mor ötesi ışınların çok yoğun olmasından kaynaklı olabilir. Şempanzeler en zeki memelilerden bir türdür. Şempanzelerle ortak atamız Afrika ormanlarında kaldı, insan türü de Afrika'dan çıktı o dönem. Bizi şempanzeden ayıran ana özelliğimiz bize anadan gelen zekamız değil. Şempanzeden evrimsel olarak ayrıldığımızdan beri zayıflamış özelliklerimizdir. Zayıf kas gücü, Küçük çene kemiği,kılsızlık. Şempanzedeki testis büyüklüğü insanda testis büyüklüğünün üç katıdır. Bunun için testis gelişiminde gen anlatımı değişimlerini inceledik. Bunun nedeni şempanzelerin çok eşli olmasıdır. Ama buna kıyasla çok eşliliğe göre tek eşlilik daha baskındır." dedi. Andrew Berry, Alfred Russel Wallace'ı anlatmak üzere sunumuna başladı. "Evrim keşfedildiğinde iki ayrı isim tarafından keşfedilmişti. Bu tıpkı otobüs beklemek gibi, beklersiniz beklersiniz gelmez ama sonra iki tane arka arkaya gelir. Neden böyle olmuştu peki? Wallace neden Darwin'in bu kadar gölgesinde kalmıştı?'' diyerek Alfred Russel Wallace'ı anlattı. ''1858'te Darwin'in tanımadığı birinden mektup aldığından ve bu kişinin Wallace olduğundan söyleyen Zehra Sayers Wallece'in de Darwin gibi böceklerle ilgilenmeye başladığını ve koleksiyonunun atlantik okyanusunun ortasında bir gemide yandığından bahsetti. Aynı anda ikisinin de doğal seçilim mekanizmasını çözdüğünü ve ortak makale yazacaklarını söyleyen Sayers, çözüm olarak Darwin ve Wallece'ın makalesi ortak yayınlanmıştı dedi. Zehra Sayers Wallace'in çok mütevazi ve entellektüel bir bilim insanı olduğunu anlatarak konuşmasını bitirdi. 5. Oturum: Evrim Bunun Neresinde? (Oturum Başkanı: Aslı Tolun) 5. oturum Çağatay Tavşanoğlu'nun "Anadolu'nun Biyoçeşitliliği" sunumuyla başladı. Tavşanoğlu'ndan sonra sözü alan Tolga Emre “İnsan Genom Projesi ve Sonrası” başlığında sunum yaptı. İnsan genom projesi ve sonrasını anlatan Tolga Emre ''DNA'nın 3 milyar bazı vardır ve eğer DNA açılırsa iki metre uzunluğunda olur. Genomun sadece yaklaşık yüzde 1,5 i protein kodluyor. Geri kalanı evrim çöplüğümü? Ne?'' diye sordu. Sonrasında İnsan epigenom projelerinden bahseden Tolga Emre, ''hücrelerimizin yüzde 90'ını, ağırlığımızın 2 kilogramını bakteriler oluşturmakta. Son günlerde neanderthal genomu tam dizilendi. Ve insan genomunun yüzde 2.7 si neanderthal kökenlidir'' dedi. "Biyolojik Saat ve Evrim" başlığında Nurettin Abacıoğlu sunum yaptı. ÜKD yönetim kurulu üyesi Nurettin Abacıoğlu "Zaman, herhangi bir maddi devinimdir" diyerek, biyolojik saat anlayışımızın tarihçesini anlattı. Menstrual siklusun zamanlamasında Ay'ın dönüş hareketinin de etkisinin olduğundan bahseden Abacıoğlu kendi alanı olan Kronofarmakolojiyi anlatarak sunumunu bitirdi. Son olarak Evrimi müzik üzerinden düşünmek başlığında konuşan Ali Cenk Gedik, müziğe bakış açısını egemen ideolojinin belirlediğini vurgulayarak, etnomuzikologların müziğin evrensel bir dil olarak kabul edilerek insanların duygu ve düşüncülerini yansıttığı düşüncesini kabul etmediklerinden bahsetti.