12 Eylül tutuklusu Tahir Canan’dan 12 Eylül mektubu

12 Eylül ile hesaplaştığını söyleyen ancak 12 Eylül’den beri cezaevinde bulunan Tahir Canan’ın tutukluluğuna uzun süredir sessiz kalan AKP ile ilgili Canan’dan mektup var. Adaletin uygulanmasını isteyen Canan, 12 Eylülcülerle hesaplaşacağını söyleyenlerin birbirinin ikizi olduğuna dikkat çekti.

32 yıldır tutuklu olan Tahir Canan, 12 Eylül ile en çok hesaplaşma cümlelerinin kurulduğu günlerde, dönemin tutuklu kalan devrimcilerinden birisi… Canan 12 Eylül ile sık sık hesaplaşma cümlelerinin kurulduğu bu günlerde Bandırma M Tipi Cezaevinden bir mektup göndererek ikiyüzlü politikalara dikkat çekti.

"12 Eylül mantığıyla içerdeyim"
Kendisinin tutukluluk durumuna dair birçok haber yorum çıktığını ancak buna karşın yetkili hiçbir merciden ses çıkmadığını belirten Tahir Canan, 12 Eylül’ün cunta başları için iddianame hazırlanıp yargı önüne çıkartılması sürecinin başladığı bugünlerde kendisinin hala 12 Eylül mantığıyla içerde tutulduğunu söyledi.

12 Eylül ile hesaplaşmanın sadece iki yaşlı generali günah keçisi olarak kamuoyu nezdinde yere sermek olmadığını bu süreçte 12 Eylül ve öncesinde işkence yapanların nerede olduğunu soran Canan, hala geçerli olan 12 Eylül hukuku ile 12 Eylülcülerin yargılanamayacağını ifade etti.

"12 Eylül 3-5 generalin eseri değil"
Kendisinin 12 Eylül hukukununa dair küçük bir örnek olduğunu belirten Canan, işlemediği bir cinayet dolayısıyla 33 yıldır işkence setlerinde yaşayıp, hukuk mücadelesini sürdürdüğünü vurguladı.

İşlemediği bir cinayetten tutuklu bulunduğuna dikkat çeken Canan, “Diyarbakır sur içinde, sorgu merkezinde ortaya dökülen kemikler suçlunun adresini açıkça ortaya koymakta. Toplu mezarlar, asit kuyuları, işkenceler ve 17 bin faili meçhul suçlunun adresini gösteriyor” dedi.

12 Eylül’ün 3-5 generalin eseri olmadığına vurgu yapan Canan, “Ulusal ve uluslararası sermayesi ile bürokrasisi ile ortaklaşmış bir suç şebekesinin eseridir. 12 Eylül yargılanacak ise suçun diğer elemanları da yargılanmalı” diye konuştu.

"12 Eylülcülerin ikiz kardeşi bugün iktidarda"
12 Eylülcüleri yargılama böbürlenmesinde olanların ise, 12 Eylül’ün diğer yanını teşkil edenler olduğunun hiçbir zaman göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten Canan, bu ikiz kardeşlerin uygulamalarının birbirinin aynı olduğunu söyledi.

“Bu zevatların hepsi Milli Türk Talebe Birliğinde yetişmiş o nedenle de bilinçaltları ırkçılıkla şekillenmiş” diyen Canan, “Devlet gözetiminde korunup yetiştirilen, 12 Eylülden zarar görmeyen, 12 Eylül ideolojisinin has çocukları, 12 Eylülcülerin kuran elde yürüttükleri politik tema dine dayalı eğitim politikası bugünün devlet politikası olarak tamamlanmaya çalışılmaktadır” dedi.

Çocukların yaratılış kuramında preslemek için umre ziyaretine milli eğitim politikasıyla gönderildiğine değinen Canan, çocukların cemaat eliyle bilimden uzaklaştırıldığı, toplumsal eşitlik yerine cemaat üyelerinin eşitliğine teslim edildiğini ifade etti.

Deniz feneri yargılamasında görüldüğü gibi yargısal eşitliğin, cemaatin üyelerinin eşitliği haline dönüştürüldüğüne değinen Canan, yargının diğer davalarda ise olası suç varsayımları üzerinden cezalar verdiğini hatırlattı.

Kendisi hakkında verilen mahkumiyet kararının mahkeme kararıyla ortadan kaldırılmasına rağmen keyfi biçimde cezaevinde tutulduğunu belirten Canan, “Adalet Bakanı’nı artık görevini yapmaya davet ediyorum” dedi.

(soL - Haber Merkezi)