11. dalga heyecanı

Ergenekon Operasyonu'nun 11. dalgası, isminden midir bilinmez, solda bazı kesimleri çok "heyecanlandırdı". AKP karşıtlığını darbeye zemin hazırlamak olarak görenlerin devrime "ETÖ karşıtlığı" ile yürüyecekleri anlaşıldı.

soL (HABER MERKEZİ) Ergenekon operasyonlarının "inandırıcılığının" sorgulandığı günlerde gündeme giren gömülü silahların ortaya çıkması ve kontrgerilla ve JİTEM'de görev yapmış kimi isimlerin soruşturmaya dahil edilmesiyle birlikte, operasyonun kimi kesimler için "ikna edici" hale geldiği gözlemlenmişti. Son dalga ise, solda bazı kesimleri "ikna olma"nın ötesinde, son dönemde alışık olunmadık boyutlarda heyecanlandırmış görünüyor. Devrimci Sosyalist İşçi Partisi'nin (DSİP) Genel Başkanı Doğan Tarkan imzasıyla, Ergenekon Operasyonu'nun 11. dalgasıyla ilgili dün yaptığı açıklama, 11. dalganın Marx'ın ünlü 11. teziyle karıştırılmış olabileceği izlenimi yarattı.

"Kontrgerillanın üzerine hep birlikte yürüyelim" başlığını taşıyan açıklamada, "ETÖ operasyonunun" son iki dalgasının, solun saflarında yaratılan tüm kuşku ve itirazları çürütmüş olduğu ileri sürülüyor ve operasyonun AKP tarafından yürütülmediği, ayrıca hükümetle ordu arasında bir mutabakatla sınırlı tutulmadığı saptaması yapılıyor. DSİP'e göre Ergenekon operasyonları ile emekli komutanlara, görevde olan subaylara, Emniyet yöneticilerine, JİTEM'cilere, 28 Şubatçılara, MHP'lilere, Uğur Mumcu'yu, Musa Anter'i, Hrant Dink'i öldürenlere "dokunuluyor".

DSİP'e göre son dalga gösteriyor ki, "ETÖ operasyonunu 'Emniyet'e dokunulmuyor', 'Fırat'ın öte yakasına ulaşmıyor' diye 'fasa fiso' ilan edenler fena halde çuvalladı". "AKP karşıtlığı"nın darbeye zemin hazırlamaya hizmet ettiği de belirtilen bildiride, "TV ekranlarını işgal eden sözde strateji uzmanlarının, darbeye zemin hazırlamak için 'AKP karşıtlığını' pazarlayan 'danışmanların', tek işi dezenformasyon ve ihbar olan sözde gazetecilerin, Irak'taki Türkmenleri Kürtlere karşı kışkırtmak isteyen sözde insan hakları savunucularının ETÖ bağlantısıyla gözaltına alınması, Türkiye halklarına karşı büyük bir yalan kampanyasının tek bir merkezden örgütlendiğini ortaya koymuştur" deniyor.

İşçi sınıfı ve sosyalistlerin "ETÖ"ye karşı birlikte mücadele etmeye çağrıldığı açıklamada, AKP bunca kararlı ve operasyon da bunca başarılı tasvir edilirken, yine de "ETÖ'yü dağıtmanın" ve "bu süreçten kazanımla çıkmanın" solun ve işçilerin kitlesel mücadelesine bağlı olduğu da vurgulanmış.

DSİP'in 10. dalga sonrası yine Doğan Tarkan imzasıyla yaptığı açıklamada da, "insanların soyadlarından hangi uluslararası komplonun parçası olduğunu kanıtlamaya çalışan ırkçı TV yorumcusu, darbecilere akıl hocalığı yapan eski bir başsavcı, Susurluk çetesinin başlıca aktörleri, 28 Şubat darbesinde öne çıkmış emekli komutanlar, evinde cephanelik bulunan görevdeki subaylar nihayet yargı önünde hesap verecek" deniliyor ve Ergenekon Operasyonu'nun yürütücülerine "Durmayın, devam edin, Ergenekon'un üzerine sonuna kadar gidin!" çağrısı yapılıyordu.