'ABD Latin Amerika'nın birliğini bozamayacak'

Latin Amerika'da Kolombiya'nın ABD'nin askeri üslerine yeşil ışık yakması ile başlayan gerilimi ve Honduras darbesinin yansımalarını Venezuela Başkonsolosu José Gregorio Bracho Reyes ile konuştuk.

Kolombiya'nın ABD üslerine izin vermesiyle birlikte gerilim tırmandı. Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez Kolombiya'yı ABD'nin planlarına hizmet etmekle suçluyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Kolombiya yönetimi bir süre önce gizli bir anlaşmayla ABD'nin askeri üslerine izin verdi. Bu üslerin uyuşturucu trafiğinin kontrol altına alınması ve ülkedeki silahlı grupların yokedilmesi için kurulduğu söyleniyor ancak bu gerekçelerin hiçbir inandırıcılığı bulunmuyor. Biz biliyoruz ki, bu üslerin asıl amacı Latin Amerika'nın imparatorluğa (ABD'yi kastediyor) karşı oluşturmaya başladığı birliği bozma teşebbüsüdür.

Nasıl bir birlik projesi?

Devlet Başkanımız Hugo Chavez ve Bolivarcı Venezuela, bütün Latin Amerika ülkelerinin Kuzey Amerika'ya karşı bir arada hareket edeceği bir birlikteliği inşa etmeye çalışıyor. Bu birliğin içinde Arjantin, Brezilya, Uruguay, Nikaragua, Ekvador gibi ülkeler yer alıyor.

Amacımız bütün ülkelerin bağımsız karar almadığı, sadece kendi çıkarlarını gözetmediği fakat bütün Latin Amerika'nın çıkarlarını ön plana koyduğu bir birlik. Bizim bölgesel bir bütünleşme projemiz var. Kolombiya'daki üslerin asıl hedefi bu birliğin oluşmasını engellemektir. Biliyorsunuz ALBA ve UNASUR gibi projelerimiz var. Mesela Kolombiya'nın üslere izin vermesi... Birlikten sonra bunu tek başına yapmaları imkansız olacak. Çünkü bu üsler sadece Kolombiya'nın değil bütün diğer ülkelerin ulusal egemenliğini tehdit ediyor.

Biz bu üsleri elbette kabul edemeyiz. Bolivarcı Venezuela üslere kesin bir dille karşı çıkıyor ve kınıyor.

Peki Kolombiya Devlet Başkanı Alvarado Uribe neden bu kadar çok üsleri istiyor, gerilimi tırmandıracağını ve komşu ülkelerin itiraz edeceğini bildiği halde?

Üzülerek söylüyorum ki, Kolombiya halkını temsil etmeyen Uribe'nin asıl amacı Kuzey Amerika'nın bölgedeki polisi olmaktır. İsrail'le artan ilişkilerinin nedeni de budur.

Zaten Uribe daha önce ABD'nin yayınladığı en tehlikeli uyuşturucu kaçakçıları listesinde 80'li sıralardaydı ve aynı listede yine ülkesinden Pablo Escobar vardı. Bu da uyuşturucu trafiğinin kontrolünün ne anlama geldiğine işaret ediyor. Tekrarlamak istiyorum ortaya atılan amaç silahlı grupların tasfiyesi ve uyuşturucu trafiğinin engellenmesi. Bu amaçla Kolombiya yaklaşık bir on yıldır, ABD yönetimiyle yakın bir işbirliğine girdi fakat geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir rapor dünyadaki kokain arzının yüzde 51'inin Kolombiya'dan yapılmaya devam ettiğini ortaya koydu. Peki o zaman bu nasıl bir "kontrol"? Uribe'nin şikayetçi oludğu silahlı gruplar da hala Kolombiya'dalar ve sayıları azalmadı. Bu da üslerin gerekçelerini boşa çıkarıyor.

Yoldaşımız Fidel Castro kendisine saygısı olan hiçbir ülkenin üslere izin vermeyeceğini söylüyor. Çünkü bu başta ülkenin kendi ulusal egemenliğine saygısızlıktır. Bir de şöyle düşünün ABD'de uyuşturucu trafiğinin kontrol altına alınması için Kolombiya orada bir üs kurmak isterse? Buna ABD yönetiminin ve ABD silahlı kuvvetlerinin tepkisi ne olurdu? Onaylarlar mıydı?

Peki Venezuela'nın uyuşturucuya karşı önlemleri neler?
Biz uyuşturucunun büyük bir sorun olduğunu biliyoruz ve buna karşı üs kurdurmak yerine ülkelerarası işbirliğinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bolivarcı yönetim, barış içinde karşılıklı egemenlik hakkına saygıyı temel alan ilişkileri geliştirmek istiyor. Kurmakta olduğumuz Latin Amerika Birliği'nin böyle amaçları da olacak. Ülkelerarası işbirliğini arttıracak.

Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti'nin bir Latin Birliği'ni esas aldığı bilinen bir gerçek ancak geçtiğimiz hafta yapılan Unasur toplantısında Kolombiya kınanmadı, yalnızca "Latin Amerika'da yabancı askerler olmamalıdır" denildi. Bu muğlak maddenin arkasında ise Arjantin ve Brezilya'nın olduğu yorumları yapıldı. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?

Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki bir dahaki ay bir Unasur zirvesi daha var. Brezilya ve Arjantin de Kolombiya'nın askeri üslerine karşılar ve bunu daha önce de başka platformlarda dile getirdiler. Gizli bir anlaşmaya dayansa da biz Kolombiya'nın da ergeç kararını gözden geçireceğine inanıyoruz. Sadece bu ülkeler değil, Ekvador, Bolivya ve bütün Latin Amerika ülkeleri için bu üsler bir tehdit. Dolayısıyla ortak hareket edileceğine inanıyoruz. Brezilya ve Arjantin yönetimlerinin Kolombiya yönetimi üzerinde sınırlı bir etkisi var.

Peki Venezuela ve Kolombiya sınırında gerilimin tırmandığı belirtiliyor, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pasif ancak silahlı bir durum demek mümkün ama Kolombiya bizim kardeşimiz. İki ülke halklarının ilişkileri oldukça iyi ve Bolivarcı Cumhuriyet Kolombiya ile ilişkilerini yavaş yavaş da olsa güçlendiriyor. Ağır ağır ilerliyor fakat ilerliyor. Uribe'yi rahatsız eden de bu. Esasında Venezuela bütün ülkelerle ilişkilerini geliştiriyor. Kolombiya ile ticaretimiz gelişiyor...

Honduras darbesinin ardından kıtadaki sağcı, ABD yanlısı güçlerin kendilerine güveninin geldiği söyleniyor. Sürekli bir darbe tehdidi altında bulunan Venezuela darbeye karşı ne önlem aldı?

Biliyorsunuz Chavez 2002'de bir darbeye maruz kalmıştı ancak halkı onu geri getirmişti. Venezuela'da gerici güçler onu devirmeyi başaramamıştı. Hiçbir zaman da başaramayacaklar çünkü halk buna karşı gelecektir. Ordu da buna karşı gelecektir çünkü biz ülke olarak halktan gelen bir orduya sahibiz. Dahası halkımızın içinde sabah 9 akşam 6 değil, 24 saat çalışıyoruz. Gece gündüz demeden devrimi örgütlüyoruz. Bu da bizim en büyük güvencemiz.

Lütfen endişelenmeyin. Venezuella ordusu bir halk ordusudur, darbeyi önleyecek olan da budur.

Fakat Latin Amerika'nın tarihinde onlarca darbe bulunuyor?
Latin Amerika'nın tarihine baktığınızda darbelerden korkmakta haklısınız. Uruguay, Paraguay, Şili, Arjantin... Ancak Venezuela'nın tarihi çok farklı. Venezuela Ordusu'nun tarihi de. Örneğin Devlet Başkanımız Hugo Chavez Frias da ordudan gelme.

Venezuela Ordusu'nun içinde halkın yeralması onu hep solcu ve ilerici kılmıştır. Kolombiya'da da öyle. Bu orduların içinde paramiliterler yok, sıradan halk var.

Peki ABD'nin yeni Devlet Başkanı Barack Obama. Ortadoğu'ya ve Latin Amerika'ya uzlaşı vaadediyor. Obama ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Konu Honduras darbesinden açılmışken biz Obama'nın hala kesin bir dille darbeyi kınamasını bekliyoruz. Afro-Amerikalı bir kardeşimiz Obama ve Hounduras hükümetine karşı iyi niyeti olabilir. Umudumuzu kesmedik.

Venezuela Obama'dan umutlu mu?

Umut en son kaybedeceğimiz şey. Biz biliyoruz ki Obama'nın "değişim" gücü yok. Bu acı ancak son derece gerçek. Obama yönetimi şirketlerin yönetimidir. Kendisi halkını temsil edememektedir. O sadece bir figür.

Honduras darbesinin arkasında ABD'nin olduğu belirtiliyor ancak iki gün önce Honduras devlet başkanı Manuel Zelaya ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'u ziyaret etti bu bir çelişki değil mi sizce?

Aslında değil. Honduras halkı acı çekiyor ve Zelaya'da onların lideri olarak bu acılara son vermek istiyor. Bunun için de bütün demokratik kanalları zorluyor. Bu onun ve halkının en doğal hakkı.