Bu Düzen Değişmeli Platformu Tekirdağ bağımsız milletvekili adayı Turan Arslan seçim çalışmalarına başladı. Türkiye Komünist Partisi Çorlu İlçe Örgütü’nde yapılan toplantının açılış konuşmasını TKP Trakya örgütleri adına Çağlar Akyüz yaptı.
Çağlar Akyüz “TKP’nin YSK darbesiyle seçimlere girmesi engellenmiştir. TKP diğer partiler gibi bu durumu sineye çekip köşesine çekilecek bir parti değildir. Bu Düzen Değişmeli Platformu tam da bu ihtiyacın ürünüdür. Platformun adayları seçim pusulasında bu düzen değişmeli diyen yurttaşlarımızı seçeneksiz bırakmayacaktır” sözleriyle başladı. Akyüz işçilerin Tekirdağ’daki ağır sömürü şartları altında çalıştığına ve sermayenin yarattığı kirlilik sebebiyle ülkenin en yüksek kanser oranda kanser vakalarının yaşandığına dikkat çekti. Akyüz Tekirdağ’da tüm düzen partilerinin sermayeden yana adaylarla seçimlere katıldığını vurgularken sadece Bu Düzen Değişmeli Platformu’nun emekçilerden yana bir adayı, Turan Arslan’ı gösterdiğinin altını çizdi.
Akyüz’ün ardından konuşan Turan Arslan Tekirdağ denilince akla gelen ayçiçeği tarlalarının, bereketli Ergene Havzası’nın, Kuzey Trakya’nın ormanlık alanlarının plansız ve sağlıksız sanayileşme sonucu büyük zarar gördüğünü söyledi. Her evde en az bir kanser vakasının görüldüğünü ve bölgenin kanser yuvası haline geldiğini belirten Arslan Tekel’in rakı fabrikasının sermaye tarafından talan edildiğini belirtti.
‘ÇORLU İŞÇİ SINIFININ DİRENİŞ KENTLERİNDEN BİRİ OLDU’
Bölgedeki plansız, tamamen sermayenin çıkarları gözetilerek yaşanan hızlı sanayileşmenin aynı zamanda işçilere ağır sömürü koşulları olarak geri döndüğüne dikkat çeken Arslan sözlerine “Bugün Çorlu-Çerkezköy hattında bulunan sanayi kuruluşlarında yaşanan iş kazaları, sendikasızlık, ücretlerin ödenmemesi, ücretsiz fazla mesai gibi örnekler işçiler için sıradanlaşmıştır. Fakat Çorlu aynı zamanda işçi sınıfının direniş kentlerinden biri olmuştur. Yakın tarihimizde buna en iyi örnek metal işçilerinin direnişidir. Bu direniş sermayenin elinin Trakya’da pek rahat olmayacağının önemli göstergesidir” diyerek devam etti.
‘KUZEY ORMANLARI ARTIK GÜZELLİKLERİYLE DEĞİL ENERJİ TEKELLERİNİN YAĞMASIYLA ANILIYOR’
Arslan Trakya'nın doğa harikası kuzey ormanlarının artık güzelliğinden çok enerji tekellerinin yağması ile anılır olduğunu belirterek “dev enerji yatırımları” adı altında bölgenin sermaye talanına açıldığını, çok sayıda ağacın kesildiğini söyledi. Rusya ile ortak yürütülen Türk Akımı Projesi ile Rus tekellerinin de bu yağmadan pay aldığını söyleyen Arslan, İğneada’da yapılması düşünülen nükleer santralin bölgedeki kanser vakalarını daha da artıracağına işaret etti.
Arslan Tekirdağ’ın simgesi durumundaki rakı fabrikası sermayeye peşkeş çekildiği, üç kez el değiştiren Tekel tesislerinden değişik sermaye gruplarının büyük kazançlar sağladığını, üstelik sürekli artan vergilerler rakının emekçilerin masasında görülemez hale geldiğini söyledi. Arslan Tekirdağ’daki rakı fabrikasının sermayenin hesapları doğrultusunda kapatıldığını belirtti.
“Bu düzen değişmeli” demeden işaret ettiği sorunların hiçbir geçici çözümü olmayacağını söyleyen Arslan, “Tekirdağ ve Trakya'nın sermaye tarafından talan edilmesine daha fazla göz yumamayız. Trakya'nın bereketli topraklarını savunmak için bu seçimlerde sosyalizm bayrağını yükselteceğiz” diyerek konuşmasını bitirdi.
‘TURAN ARSLAN SANDIKTA İŞÇİ SINIFI DİRENİŞLERİNİ TEMSİL EDECEK’
Toplantıda söz alan Türkiye İşçi Partisi eske yöneticisi ve DİSK emektarı Mehmet Alperen “TKP geçmişten günümüze kadar Trakya’da işçi sınıfının mücadelesinde her zaman en ön safta bulunmuştur. Daiyang Metal, Şişecam, Paşabahçe, Tanrıverdi, Danone, tekstil fabrikalarında TKP’nin izi vardır. Turan Arslan bu direnişlerin içinden gelen bir yoldaşımızdır. Bu direnişlerin bir parçası olarak sandıkta bu direnişleri de temsil edecektir” dedi.