Rıdvan Dilmen'in kendine hayrı var mı?

Ali Doğan Karacık

Blog: Spor

“Hiçbir zaman kendisi için bir şey istemedi. Hep bizler ve bizim gibi futboldan ekmek yiyen amatör, profesyonel herkes için uğraş verdi. Fikirleri ile yardımcı olmak istedi. Yeni kuşaklar için de çok yardımcı olmak istedi. Ve o konuda vicdanımız rahatsız. Benim en azından çok rahatsız. O mücadelesinde yalnız bıraktık Metin Ağabeyi....”

Yukarıdaki sözler Türk futbolunun efsane isimlerinden Çizgi Metin’in (Metin Kurt) cenazesinde bizzat Rıdvan Dilmen tarafından dile getirildi. Kendisi için de mücadele ettiğini düşündüğü Metin Kurt’u yalnız bıraktığı için, sahip olduğunu iddia ettiği vicdanının rahatsız olduğunu söylüyor. Gerçekten vicdan sahibi midir, vicdanı rahatsız mıdır bilemeyiz ama kendisi için de mücadele eden insanları yalnız bırakacak kadar hayırsız bir insan olduğunu söylemek mümkün. Yani başlıktaki soruya cevap verecek olursak, Rıdvan Dilmen’in kendine hayrı yok ki!

Çakma Şeytan “doldurdu”

Rıdvan Dilmen’in kendisine “şeytan” lakabını yakıştıran taraftara ya da daha genel konuşacak olursak spor izleyicisine de hayrı yok... Sadece futbol haberleri okuyanlar bile bilir, son birkaç yıldır taraftarlarla iktidar arasındaki mücadele müsabakalardan daha fazla gündem oldu ülkede. Sermayedarlar stad stad dolaşıp “yatırım yapacak” takım ararlarken, futbolcular bir ticari faaliyetin konusu haline gelirken, sporcular dışındaki emekçiler kölelik koşullarına mahkum edilirken, iktidar bu süreçlerin karşısında duran taraftarları elektronik bilet uygulamalarıyla, mesnetsiz terör iddianameleriyle, tribün yasaklarıyla,  pankart yasaklarıyla hizaya çekmeye çalışıyordu. Bu uygulamalar stadları teslim alamadı ama tüm bu süreçler yaşanırken Rıdvan Dilmen ne yapıyordu? Cevap yine herkesin malumu: Acun Ilıcalı sponsorluğunda Tayyip Erdoğan ile özel maçlara çıkıyordu, iktidarın gazetesinde köşe yazıyordu, televizyon programlarında kesesini dolduruyordu... Açık konuşalım, saraya yaltaklanıyordu. Yani taraftarın tam da karşısında rengini çok net belli ediyordu. Tüm bunlarla birlikte bir de 2019 yılında TFF başkanlığına aday olacağını ama aday olmadan önce saraydan icazet alacağını söylemiş. Ne diyelim, yakışır.  Bu insanın taraftarlara herhangi bir hayrının dokunduğunu söyleyebilecek kimse yoktur herhalde!

Tüm ülke başkanlık referandumunu konuşuyor. Haliyle spor camiası da... Rıdvan da durur mu, hemencecik açıkladı reyini. Üstüne bir de kampanya başlattı: Evet kampanyası. Rıdvan’dan başka türlüsünü zaten beklemiyorduk. Bir yanıyla iyi oldu ama bu gündemi açması. Bu vesileyle biz de spor emekçileri, sporseverler, taraftarlar olarak rengimizi belli edelim. Açıkcası önümüzde herşeyin silikleştiği bir dönem yok. Yukarıda kısmi olarak bahsettiğimiz taraflar önümüzdeki dönemde de ortadan kalkmayacak. Yani taraftarlar ve spor emekçeleri bir tarafta, futbolun cellatları, para babaları diğer tarafta durmaya devam edecekler. Bir kısmı bugün “hayır” dese bile (bunu deklare eden yok ama önümüzdeki dönem olabilir) başkanlık sisteminin yolları döşenirken hallerinden pek memnundular.

Sporun ticari bir faaliyete dönüştürülmesi için iktidar tarafından atılan her adımda kasalarına giren milyonları hesaplayıp “ah bir de başkanlık olsa!” diye iç geçiriyorlardı. Beraber kurguladılar, beraber bugüne geldiler. “Beraber yürüdüler bu yollarda” diyebiliriz. Passolig uygulaması ekonominin “istikrarlı” olduğu, ülkede terör eylemlerinin olmadığı(!), “dış güçlerin ülke üzerinde oyunlar oynamadığı” bir dönemde başlatıldı mesela. Şimdi bize istikrarsızlıkla, terörle şantaj yapmaya çalışıyorlar. Ve kazanırlarsa daha güçlü saldıracaklar. Biz o dönem de onların tam karşısındaydık, önümüzdeki dönemde de karşılarında olacağız. Dedik ya, taraflar yok olmadı. Referandumdan sonra da yok olmayacak. Biz de tarafımızın gereğini yapacağız.

Tekrar Rıdvan’a dönecek olursak; Rıdvan da tarafının gereğini yapıyor, doğal olarak... Kolay değil saray sofrasına oturmak, hakkını verecek tabii. Konu piyasacılıksa Rıdvan bayrak sallayacak, konu taraftar düşmanlığıysa Rıdvan en önde koşacak, konu yalakalıksa ilk kampanyayı Rıdvan başlatacak... Adamın kendine hayrı yok, memlekete mi hayrı olacak!