Flora Kasırgası ve Fidel

Ogün Eratalay

Blog: Serbest Kürsü

2016 yılı Küba Devrimi önderi Fidel Castro’nun 90. yaşını kutladığı yıl. Küba’da da Fidel’in 90. yaşı şerefine onun önderliğinin örnekleri ve sosyalizmin kazanımları genç nesiller için bir kez daha hatırlatılıyor. Ada halkı, içinde bulunduğumuz Ekim ayında ise 1963 yılında yaşanan Flora Kasırgası’nı hatırlıyor. Bu doğal felaket sırasında sosyalist önderliğin takındığı kahramanca tutum da bir kez daha yeni nesillere anlatılıyor.

Bilindiği gibi Küba, her yıl Temmuz-Ekim ayları arasında Karayipler bölgesinin özgün coğrafi ve meterolojik koşulları nedeniyle çeşitli büyüklüklerde kasırgalara maruz kalıyor. Bahsedeceğimiz kasırga Flora ise bölgede günümüze kadar yaşanan en ölümcül kasırgalardan. Yeşil Burun Adaları’nın güneybatısında Büyük Okyanus üzerinde oluşmaya başlayan Flora, Eylül ayının sonlarına doğru güçlenerek Saffir-Simpson Kasırga Ölçeğine göre çok tehlikeli Kategori 4 kasırgası haline gelmişti. Rüzgar hızı saatte 233 km seviyesine çıkmıştı. Trinidad-Tobago’dan sonra Haiti’ye doğru ilerleyen kasırga buradan sonra Ekim ayında Küba üzerinde uzun bir süre kalmış ve en çok kaybın burada yaşanmasına yolaçmıştır.

İlk olarak Porto Riko’dan yapılan acil durum çağrısıyla bölge halkı kasırgaya karşı uyarılmış, özellikle kıyı bölgelerindekilerin yüksek bölgeler hızla tahliyesi önerilmiştir. Trinidad-Tobago’daki halk hızlı ilerleyen kasırgadan önceden haberdar olamamıştır. Haiti yönetimi halkta paniğe yolaçılmaması bahanesiyle kasırga önlem haberlerini yayınlatmamış, genel bilgilendirmenin olmadığını gören Haiti halkı kasırganın adaya uğramadan geçtiğini sanmıştır. Flora’da 5 bin Haitili ölecek ve ülke en çok can kaybının yaşandığı yer olacaktır.

Küba yönetimi ise daha ilk günden itibaren saatlik olarak yapılan açıklamalarla kasırganın yeri, yoğunluğu, ilerleme yönüne dair bilgiler verip gerekli tahliye/önlem uyarılarını yapmaya başladı. Kasırga Küba üzerinde yavaş ilerlediği için bölgedeki ülkeler arasında en çok maddi zarara uğrayan ülke Küba olmuştur. Kasırga sırasında alınan önlemler sayesinde 40 bin Kübalı tehlikeli bölgelerden güvenli bölgelere tahliye edilmiş ancak tüm önlemlere rağmen 1750 civarında Kübalı hayatını kaybetmiştir.

Camagüey’de sahil şeridinin tam 1 km içeriye ilerlediği, birçok insanın evlerinin çatısında mahsur kaldığı, sel sonucu koca koca evlerin akıntıya kapıldığı, 30 bin evin yokolduğu, köprü ve otoyolların kullanılmaz hale geldiği, bütün ekinlerin mahvolduğu, iletişimin kesildiği adada Fidel Castro başta olmak üzere sosyalist iktidar en ön saflarda halkın tahliye edilmesi faaliyetlerinde yeraldı.

Fidel bulabildiği her araçla, jiple, kamyonla, amfibi araçla ve gerekirse yürüyerek kasırgadan en çok etkilenen yerlere ulaştı. Beraberindeki teknik ve sağlıkçı ekiplerle hem hasar gören altyapının onarılması hem de acil sağlık önlemlerinin alınmasını sağladı. Bizzat yardım çalışmalarına dahil olarak sadece bölge halkının ulaşabildiği sınırlı besinleri tüketti ve bölgede bulunduğu süre boyunca sadece su içti. Sosyalist ideolojinin eşitlikçi, dayanışmacı ve fedakâr özelliklerinin birebir simgesi halinde hareket etti. En ulaşılması imkansız durumdaki mahsur kalan bölgelere ilk ulaşanlar arasındaydı. İmdatlarına koşan yardım ekiplerinin arasında Fidel’i görenlerin gözyaşlarına hakim olamadıkları bugün bile hala anlatılır.

Genç devrimci iktidar, kapitalist devletlerin aksine doğal afet öncesinde, sırasında ve sonrasında daima halkı bilgilendirmiş, tüm toplumu kapsayacak şekilde uyarılarda bulunmuş ve örgütlü bir şekilde kasırgaya karşı hazırlık yapılmasını sağlamıştır. Bütün bu önlemlere rağmen olağanüstü ölçekteki doğal felaketin açtığı yaraların sarılması sırasında da tüm toplumu kucaklayacak şekilde hareket etmiştir.