Hasan Gülbahar’a özgürlük

Halil Yeni

Blog: Serbest Kürsü

Hasan Gülbahar 30 yıldır tutsak. Hasan Gülbahar 17 ay serbest kaldı, alışmaya çalıştı az buçuk. Hasan Gülbahar şimdi 5.5 yıl daha yatacak. 5.5 yıl daha yüksek duvarların dibinden gökyüzüne bakacak. 30 yıl yetmezmiş gibi 5.5 yıl daha takvim yapraklarını yırtıp, günleri sayacak.

Haberin var mı soğuk duvar demir kapı…
Dışarıdan uzakta geçmiş 30 yıl. Yeni filmler çekilmiş izleyememişsin. Yeni şarkılar söylenmiş dinleyememişsin. Öpüşmüş deniz kenarlarında aşıklar, fal baktırmış bir Romen’e, sen görüş günlerinin dışında ikinci bir kişinin varlığının nasıl bir şey olduğunu dahi bilememişsin. Ve ölmüş sevdiklerin, doya doya vakit geçirmek ne âlâ, gidememişsin belki cenazesine bile. Hasan Gülbahar’lık bu,  30 yıldır mahpus…

30 yıldır görmüşsün demir kapı, görmüşsün beyaz duvar. Görmüşsün dikenli teller. 30 yıldır bakır tastan yemişsin yemeği. Suyu hep çeşmeden içmişsin. Tadamamışsın dondurma, dağ çileği falan.

Dönem işkence ve ölüm... İktidarda, asıp gençleri kanından beslenenler, sokaklarda hep başı önde yürüyenler… Baktığın yerde polis, seni kesiyor pis pis. Her yerde siren sesi, dokunduğun elde ihanet şüphesi. Derin bir korku, her gece uykusunda ürperti. Yediğin zehir, soluduğun kahır, adım attığın sokaklar barut kokuyor. Ve Hasan Gülbahar 1981’de TİKKO üyeliği suçlamasıyla tutuklanıyor.  

Acıyla, kahırla, horlanmayla 10 yıl yatıyor mahpusta. 1991 yılında şartlı salıverilme kapsamıyla serbest bırakılıyor. Boş durur mu akbabalar, bir avuç özgürlüğü çok görülüp 1995’te yine TİKKO üyeliği suçlamasıyla tutuklanıyor. 12 yıl 6 ay ceza alıp, şartlı salıverilmesini yaktığı gerekçesiyle iki cezasını birlikte yatmasına ve 2017’ye kadar cezaevinde kalmasına karar veriliyor. Yatıyor Hasan Gülbahar mevsimler boyu.

12 Eylül dönemini, işkenceleri, idamları, 19 Aralık katliamını, koğuş sistemini, açlık grevlerini, ölüm oruçlarını, F tipine geçişi, iletişim yasaklarını görüyor. 3 yıl Mersin'de, 8 yıl Malatya'da, 1 yıl Kayseri'de, 7 yıl Kandıra'da, 3 yıl Samsun'da ve şuan bilmediğim bir çok yerde yıllarca kalıyor. Siyasi tutsaklık onun hayatında siyasi sürgünlükle özleşiyor.

Sonra kamuoyunda "4. yargı paketi" olarak bilinen düzenlemeyle, Türkiye’nin en uzun süreli tutukluları Tahir Canan ve Muzaffer Öztürk’le birlikte Hasan Gülbahar’a da tahliye yolu açılıyor. Ve 30 yıllık dışarıya özlem bitirip, 11 Mayıs 2013 tarihinde tahliye ediliyor.

'Dışarda mevsim baharmış'
Hasan Gülbahar öğrenci, yarım bıraktığı akşam ticaret lisesine cezaevinden çıkınca yeniden yazdırmış kendini. Hasan Gülbahar işçi, yaşamaya dair umudu var hala, bir fabrikada gece bekçisi. Hasan Gülbahar bilinçli, yaşadıklarını başkaları yaşamasın diye kuşanmış direncini… Mücadeleden emekli olmamış bir yiğit, hesabı sorulsun diye sorulmayanlarınki, ikinci evi bilmiş İnsan Hakları Derneği Mersin şubesini.

'Aldırma gönül aldırma'
Dışarıda yaşamak ona yasaklanmıştı. 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği tahliye kararını Yargıtay’a taşıdı. Ne davanın temyizde olduğunu biliyordu Hasan Gülbahar ne de bir tebligat almıştı. Her şey büyük bir sessizlik içerisinde olmuş-bitmiş, Gülbahar’ın 5.5 yıl daha hapis kalmasına karar verilmişti. Bu karardan haberi olmayan Gülbahar 9 Ekim günü gözaltına alındı ve Mersin E Tipi Cezaevi’ne kapatıldı.

Hasan Gülbahar Wernicke Korsakoff hastası. Hafıza kaybı var. Hasan Gülbahar Kalpten rahatsız, beden işlevlerinde düzensizlik var. Hasan Gülbahar bu ülkenin Nelson Mandela’sı, 30 yıl attılar ceza evine, 5.5 Yıl daha yatıracaklar Ve Hasan Gülbahar cezaevindeyken 12 Eylül’le hesaplaştığını iddia edenler asla utanmayacaklar.

Ailesi şimdi Anayasa Mahkemesi ne gidiyor. Ses verin, destek verin, güç verin.