Türkiye-Rusya krizinin tarıma etkisi

Burak Öztornacı

Blog: Serbest Kürsü

Geçtiğimiz aylarda yaşanan Rusya’ya karşı AKP provokasyonlarının uluslararası etkileri çok konuşuldu, tartışıldı. Aynı tartışmalarda bu gerginliğin Türkiye’nin tarımına ve de özellikle tarımsal dış ticaretine olumsuz etkileri olacağı da konuşulmuştu. Bu gerginliğin etkileri dış ticaret verilerinde kendini göstermeye başladı. Henüz kesin konuşmak için erken olsa da, yayınlanan verilere bakarak mevcut durumdaki değişmeyi kısaca yorumlayabiliriz.

TUİK dış ticaret verileri 2015 yılının Ocak ayında Türkiye’nin Rusya’ya yaklaşık 315 milyon dolarlık ihracat yaptığını gösteriyor. Aynı kalem 2016 Ocak ayı için 107 milyon dolara düşmüş durumda. İthalat ise 1,9 milyar dolardan, 1,3 milyar dolara gerilemiş. Yani ithalat yaklaşık %30 azalırken, ihracat yaklaşık %66 azalmış durumda. Ancak tabi ki bu değerler toplam ihracat-ithalat değerleri. Tarımsal dış ticaret değerleri ise daha ilginç.

Akdeniz İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği, 2015/2016 Ocak-Şubat ayı sektör değerlendirme raporunu yayınladı. Rapor durumun vahametini gözler önüne seriyor. Rapora göre Türkiye’nin 2015 Ocak-Şubat’ı ile 2016 Ocak-Şubat’ını değer olarak karşılaştırırsak, toplam Narenciye ihracatı, %21, Taze Sebze ihracatı %29, Taze Meyve ihracatı ise %4 azalmış. Tabi ki meyve ihracatının mevcut politik gerginlikten az etkilenmesinin başlıca sebebi mevsim. Bu gerginlik devam ederse yaz aylarında meyve ihracatının da oldukça azalacağını öngörmek zor değil.

Rapora göre, aynı dönem için, ihracatta en fazla azalış, elma, çay, domates, portakal, mandarin, çilek, üzüm gibi ürünlerde yaşanmış. Ülkeler bazında ise en fazla azalış Rusya ile yaşanmış. Rusya ile toplam Yaş Meyve ve Sebze ihracatı, 2015 Ocak-Şubat’ta 143 milyon dolarken, 2016 Ocak-Şubat’ta 38 milyon dolara düşmüş. Yaklaşık %73’lük bir düşüş söz konusu. Sadece Rusya ile değil, Irak ile %23’lük, Suriye ile %45’lik, Bulgaristan ile %26’lik düşüşler de söz konusu. Bu düşüşler Ukrayna, Romanya, Beyaz Rusya ve İsrail ile yapılan ihracat artırılarak karşılanmaya çalışılsa da, bununda işe yaramadığı toplam tarımsal ihracatta yaşanan düşüşten anlaşılıyor.

Özellikle Narenciye ihracatının en çok Rusya ve Irak’a yapıldığı göz önüne alındığında ve de Narenciyenin yıllara yayılan, üreticinin bir anda değiştiremeyeceği bir ürün olduğunu da hesaba katarsak, Narenciye çiftçisinin önümüzdeki günlerde zor anlar yaşayacağı aşikar.

Son günlerde Rusya ile yaşanan krizin Turizm sektörünü olumsuz etkilediği ve AKP’nin yandaş turizmcilere nasıl destekler vereceği konuşuluyor. Yani AKP, Rusya krizini fırsata çeviriyor. Sektör içindeki kompozisyonu yeniden organize etmek için krizi kullanıyor.

Peki Tarım sektörü?

AKP uzun zamandır piyasa mekanizmasının acımasızlığını kullanarak küçük çiftçiliği yok etmeye çalışıyordu. Eski Tarım Bakanının “Tape”sinde bu konu geçiyordu zaten. “Tarımı Çiftçiden kurtaralım” diyorlardı. Yani Tarımsal üretimi büyük şirketlere bırakmak, küçük çiftçiliği tasfiye etmek. Mevcut bu kriz, AKP tarafından bu doğrultu da kullanılmaya müsait.

Şimdilik durum değerlendirmesi böyle. Filmin devamını ise hep birlikte izleyip göreceğiz.

İzleyicilikten, aktörlüğe geçmemiz dilliğiyle…